30. bölüm

314 124 38
                                    

Amerika

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Amerika .....

Nihayet uçağa bine bilen genç kadın öfkesinden olduğu yere sığamıyordu.
Bu yaşadıkları gerçekten olmuş muydu!

Günlerdir yaşadığı her olay domino taşları gibi üst, üste geldiği an içinden çıkılmaz bir hal alıyordu..

Aptal babası, sırf Kuzey'i kendisine yakıştıramadığı için arkasından çevirmedik oyunlar bırakmamıştı.

Lanet olsun, aslında babasının rahatsızlandığını duyduğu an daha ilk başından bir taraflarına takmadan Kuzey'le basıp gitmeliydi Sem, ama işte annesinin yalancı gözyaşlarına kanmıştı bir gerizekağlı gibi.

Günlerdir doğru düzgün Kuzey'le konuşamıyor olması da cabasıydı!
Bir şeyler oluyordu ama ne ?

Türkiye .....

'' Gece, karakola gitmeden bu işi halledemez miyiz? ''
'' Karakola gitmeden nasıl hallede biliriz akıllı bıdık, eski zamanlarda ki gibi, güvercinle mi haber gelmesini bekleyelim? ''

Arkadaşının haklı sorusu Kübra'nın suratını buruştururken, çocuk gibi olduğu yerde tepinmek istiyordu genç kadın.

İşin kötü yanı o yaşadığı kötü tecrübe sonrasında hayatı boyunca polis görmese bile yaşadıklarını unuta bileceğini sanmıyorken, şimdi kendi ayağıyla o korkunç yere geri gitmek ölüm gibi geliyordu genç kadına!

İçinde fırtınalar eserken kuyruğunu dik tutmaya çalışmak gerçekten çok zordu...

'' Kübra'm neyin var senin betin benzin attı? ''

Al işte saklayamamıştı genç kadın ruh halini, zaten Gece'den ne zaman bir şey saklamayı becere bilmişti ki?

'' Gece, ben biraz.... ''
'' Söylesene bir tanem neyin var? ''
'' Dün olanlardan sonra karakol beni biraz ürkütüyor. ''

Arkadaşının yüzüne şaşkınlıkla baka kalan Gece, kendisine lanet etmeden edemedi.
O kadar çok kendisine ve yaşadıklarına takılmıştı ki, kardeşinin bozulan psikolojisini fark etmemişti bile.

'' Özür dilerim Kübra'm, bütün hata benim. Senin fazlasıyla etkilendiğini fark edemedim! ''
'' Hayır, tam aksine her şey benim yüzümden oldu. Bunu ikimizde biliyoruz, kendini suçlama kardeşim. ''
'' Kübra, istersen gitmeye biliriz, senden daha değerli değil! ''

'' Hayır Gece, korkudan ödüm kopsa da dimdik ayakta durmak zorundayım. Sonsuza kadar senin ardına saklanamam, eninde sonunda yolum mutlaka bir gün karakola düşer hayat bu. ''

Kardeşinin içten sözleri genç kadını güldürürken birbirlerine sarılan iki kadın neşeyle yollarına devam ederken bir süre sonra sonunda karakola vara bilmişlerdi!

Elele tutuşarak birbirine güç veren iki dost emin adımlarla karakola girdiklerin de, yardımcısıyla kapı ağzında dosyalar hakkında konuşan baş komiser Rıza'nın anında dikkatini çekmişlerdi!
Bu simaları unutmak kolay değildi, olay daha dün gerçekleşmişti nasıl olsa!

'' Hanımlar bir sorun mu var? ''
Baş komiser Rıza'nın meraklı ses tonu kızları kendilerine getirirken Kübra'nın ne kadar tedirgin olduğunu bilen Gece, bir an önce her şeyi öğrenip karakoldan ayrılmak istiyordu!

Boğazını temizleme gereği hisseden Gece, bir kaç saniye sustuktan sonra yavaşça konuya girmişti.

'' Biz aslında dün sokak ortasında şiddet gördüğü için bayılan hanım efendiyi merak etmiştik Rıza bey... ''
'' Üzgünüm kızlar, bu konuda size bilgi veremem! ''

'' Ama neden? Dün haksız yere onca saat nezarethane de kalmışken, ufacık bir şeyi öğrenmek istememiz çok mu imkansız. ''

Genç kadının haklı sözleri Rıza'nın yüreğini sızlatırken hayatında belki de ilk defa küçük de olsa kural ihlali yapmaya karar vermişti deneyimli polis. Nede olsa ufacık bir bilgiden zarar gelmezdi!

'' Size yardım ede bilmek için elimden geleni yaptığımı hatırlıyorum hanımlar, ama yine de haklısınız sonuçta o çift yüzünden haksız yere bir kaç saat nezarethane de kaldınız.
Bu sebeple size küçük bir bilgi vermekte sakınca görmüyorum!

Belki hatırlarsınız dün o adamı yalan ifade vermekten karakola çağırtmıştım!

'' Evet, hatırlıyoruz, geldi mi? ''
'' Hayır maalesef gelmedi. Bir çok yerde arattığımız halde, yalancı herif bir anda toz oldu ortalıklardan.

'' Yaaa, peki o kadın? ''
'' Kızlar kusura bakmayın ama polis merakı sormazsam olmaz, başınıza bunca dert gelmesinin bir diğer sebebi de o hanım efendi. Neden, hala onu arıyorsunuz? ''

'' Çünkü onun gerçekten hiç bir suçu yoktu baş komiserim, bu hayatta hiç bir kadın öyle bir davranışı hak etmez! Bir hayvan gibi sokak ortasında vahşice tartaklanmayı, ya da sözlü tacizleri... ''

O zavallı kız, zulüm dolu bir hayatı yaşamak zorunda kalmış bunca zaman ne yazık ki.
Ama belki biz yeni bir hayat kurmasına, özgüveninin yerine gelmesine destek ola biliriz!

Karşısında çocuğu yaşında olan iki güzel kadın o kadar güzel bir şey için savaşıyorlardı ki, Rıza'nın günden güne insanlık için yok olan umudu tekrar canlanmaya başlamıştı bile.
Doğru bu hayatta kötüler kadar iyiler de vardı değil mi!

'' Afferim size kızlar, bu düşüncenizle bu yaşlı polisin kalbini kazandınız. ''
Baş komiser Rıza'nın içten sözleri genç kadınları güldürürken, farkında olmadan karakoldaki bütün erkek polislerin dikkatlerini çekmeyi başarmışlardı!

'' O zaman şöyle yapalım kızlar, ben size özel telefonumun kartını vereyim sizler de o genç bayanla ilgili bilgileri benden öğrenmek için buraya gelmek yerine beni arayın! ''

'' Şimdi her hangi bir bilgi alamayacak mıyız? ''
'' Maalesef küçüğüm o şerefsiz herif ortadan yok olurken, nasıl başardıysa hastahane deki o zavallı genç kadını da yanında götürmüş! ''

'' Olamaz ya yine o zavallı kıza işkence ederse, o adam çok korkunç biri. ''
'' Sakin ol Kübra, eminim en kısa zaman da o pislik yakalanacak Türk polisimize güven... ''

'' Kardeşiniz haklı hanımefendi, bu güne kadar yakalayamadığım bir suçlu çok nadiren görülmüştür, hiç bir suçlu Türk adaletinden sonsuza kadar kaçamaz çünkü. ''

Rıza beyin numarasını alan ikili saygıyla vedalaştıktan sonra, hayal kırıklığı içerisinde karakoldan ayrılırken o zavallı kız için gerçekten çok üzgündüler.

'' O adamı dövdüğümüz için, belki bir süre de olsa nezarethane de kaldık ama inan bana Gece, yine olsa yine aynı şeyi yaşardım hiç düşünmeden, pislik herif! ''

Arkadaşının karakol hakkındaki negatif düşüncelerine rağmen, son söylediği şeyler Gece'yi neşelendirirken, gelecek günler neler olacağı bilinmeyen hayatlarına tam gaz devam ediyordu iki kadın...

Ne yapıp edecek o yaralı kuzuyu kurtaracaklardı! Bu hayatta her insanın ikinci bir şansı hak ettiğine inanıyordu genç kadınlar.
Kimse sonsuza kadar acı içerisinde kederle yaşayamazdı sonuçta!

'' Yuh be oğlum vur dedik indirdin resmen, canım suratıma bak senin yüzünden yakışıklılığım bozuldu Kuzey! ''
'' Yaa Efe, Allah' aşkına benim derdim ne senin derdin ne birader... ''

'' Anladık be oğlum manyak gibi aşık oldun, afferim sana. Yetmedi gecenin bir yarısı sıçan gibi ıslanmışken kızı bir güzel öpüp dumur ettin. ''
'' Dostum musun düşmanım mı, ne kıymetli yüzün varmış sıçtın ağzıma! ''

'' Yüzüm sana kurban olsun kardeş, ama anlamıyorsun? İstersen kıçını yırt Sem, olayı hallolmadan hiç bir bok yiyemezsin. ''

Arkadaşının haklı sözleri Kuzey'in yerine çakılmasına sebep olurken, yıllardır uğraşmaktan bir an olsun vaz geçemediği dostuna yandan bakışlar atan Efe, hallerine gülmeden edemedi.

'' Yine ne gülüyorsun lan, insan dostuna destek olur sen sürekli yangına körükle gidiyorsun! ''
'' Oğlum sana destek olmasam burada işim ne Amerika'da o hatun senin bu hatun benim keyifle takılıyor olurdum... ''
'' Efe, bir gün öyle bir kadına denk geleceksin ki, anandan emdiğin süt bile bir taraflarından çıkacak kardeşim demedi deme! ''

Arkadaşının içini okur gibi söyledikleri genç adamı tedirgin ederken bir anda tef gibi gerilmişti!
Zaten nerede olmaz var bela var illa gelip Efe, kulunu bulurdu.
Bela paratoneri gibi adamdı vesselam...

'' Kuzey sen ne zaman işe başlayacaksın? ''
'' O nereden çıktı lan şimdi? ''
'' Ne demek nereden çıktı, oğlum sen daha İzmir'e ayak basar basmaz iş görüşmesine gitmedin mi! ''

'' Evet gittim, ama işler değişti. ''
'' O ne demek? ''
'' Aslında benim gelecek hafta kesinlikle işe başlamam gerekiyordu, ama burada olan her şey üst, üste gelince hastahaneyle tekrar görüştüm on gün sonra başlıyorum. ''

'' Vay be ne tesadüf sizinkiler de on günlük izin almışlardı değil mi Kuzey'im! ''
'' Efe, uğraşma benle. Cidden kardeş falan demeyeceğim dalacağım kafa burun... ''
'' Yavaş gel aslanım bizim de elimiz armut toplamıyor. ''

Bir kaç saat sonra ....

Aaaa, yeter artık bu nasıl uçak, hesapta Business Class' ta uçuyorum.
Biraz rahat edip kafa dinlemek için lanet olasıca Eurolar yatırdım bu bilete ben.

Bir yanımda iğrenç salyaları olan bir köpek dahası dünyayı yese de doymayacak kapasite de olan olan şişko bir kadın diğer yanımdaysa hiç susmayan afacan bir velet kafayı sıyıracağım!

'' Hanım efendi sakin ola bilir misiniz diğer yolcuları rahatsız ediyorsunuz? ''
'' Bana bak embesil, ben senin gibi yirmi çalışanı satın alırım be, sen kimle konuştuğunu sanıyorsun! ''

Karşısındaki çirkef kadına son derece sakin ve ılımlı seslerle cevap vermeye çalışan hostes çıldırmanın eşiğine geldiğinde kendisini zorluklarla dizginleye bilmişti neyse ki!

'' Başka bir isteğiniz yoksa izninizle! ''
'' Ay, dur bir saniye bu işkence daha ne kadar devam edecek? Burada kafayı sıyırmak üzereyim? ''

'' Çok az kaldı hanım efendi, yarım saat içerisin de uçağımız Türkiye hava alanına inmiş olacak. ''
'' Çok şükür bu iğrenç yerden en kısa zaman da çıka bilmek için sabırsızlanıyorum. Bu arada, ben çağırmadan bir daha asla yanıma gelme küçük ezik yoksa canını yakarım! ''

Sıkıntıyla servis bölümüne gelen genç hostes sinirden neredeyse ağlamak üzereydi.
Bir insan nasıl bu kadar kötü, ben merkezci biri ola bilirdi ki?
Kaç saattir bu kadının kaprisleri yüzünden tek bir saniye olsun, rahatça nefes alamamasına rağmen bir de aşağılanmıştı!

'' Ela neyin var canım? ''
Yaşadıklarını daha fazla kaldıramayan genç kasın saatlerdir çektiği tüm işkenceleri iş arkadaşına anlatmaya başladığında, az da olsa sakinleşe bilmişti.

'' Yok artık yaptığı tüm saçmalıklardan sonra bir de sana hakaret mi etti yani? Kızım niye sesini çıkarmadan başın önünde geldin ki! Ah senin yerinde ben olacaktım, o şırfıntının canına ot tıkardım maymun karı ne olacak! ''

'' Asya'nın hayal gücüne yer bırakmayan sert sözleri Ela'yı saatlerdir ilk defa içtenlikle güldürürken genç kadına minnetle bakıyordu Ela. ''

'' Boşver Allah' aşkına biraz sonra defolup gidecek hayatımızdan, düşünsene bir de ömür boyu böyle bir kadını çekmek zorunda kalacak biri olduğunu... ''
'' Iy, düşüncesi bile içimi ürpertti kızım! ''

'' Sahi sen lise arkadaşlarınla haftaya buluşacaktın değil mi? ''
'' Evet Asya, aslında bak ne diyeceğim Gece ve Kübra çok tatlı kızlardır sen de onlarla tanışmak ister misin? ''

'' Gerçekten mi? ''
'' Evet güzelim neden bu kadar şaşırdın? ''
'' Arkadaş edinmeyi pek becere bilen biri değilimdir, sen birden sorunca şaşırdım... ''

'' Saçmalama be kızım madem arkadaş edinemiyorsun biz neyiz öyleyse? ''
'' Biz, biz arkadaş mıyız! ''
'' Ha şunu bileydin şaşkın kız. ''

Dinle sevgiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin