✴️57.BÖLÜM✴️

6.1K 624 885
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar, yeni bölümle karşınızdayım. Kitap adına zor ve önemli bölümlerden geçiyoruz. Ancak içime sinen bir bölüm oldu, umarım siz de beğenirsiniz.

Oy verip, yorum yapmayı lütfen unutmayın.

500 + yorum yapılmadığı müddetçe, yeni bölüm atmayı düşünmüyorum.

----------------------------

Annem, merhametsiz bir kış gecesinde dünyaya geldiğimi söylerdi. Söylediğine göre kırağı tüm yeşili kurutmuş ve gökyüzü tek bir yıldızın dahi kaymadığı buz tabakasıymış. Soğuk camların pervazını titretirken, çığlığım duyulmuş.

Zor bir doğum olduğu için annem epey kan kaybetmiş. Beni doğurtan ebe olmasa hayatını kaybetmesi çok büyük olasılıkmış. O ebe beni ve annemi hayata bağlarken, ben oğlunun sebebi olmuştum.

Keşke hiç doğmasaydım anne, keşke beni hiç doğurmak istemeseydin. Çünkü öyle ya da böyle hem senin sebebin oldum hem de hiç istemediğim birinin.

Çenemi dizlerime yaslamış, ağustos ayının kavurucu sıcağında boğulan halkı seyrediyordum. Gökdelenin zirvesinde herhangi bir insanın yüzünü yakalamak imkansız olsa da, hareketliliği seyretmeyi seviyordum.

Boş bakışlarımın onların üzerinde turlaması, beni düşünmekten ve hatırlamaktan alıkoyuyordu. Etka'nın söylediği hiçbir şeyi silmeyen beynim, bunu her defasında bana hatırlatmaktan geri durmuyordu.

Ben ise söylediklerini süzgeçten geçirdikten sonra uygulamaya çalışıyordum. Yolun sonu hep hüsrana varıyordu, karanlık etrafıma çeperlerini örmüş bekliyordu.

Neyi denemem gerektiğini dahi bilmeden, sınırlarımı zorlayıp kör noktayı görmeye uğraşıyordum. Bu halisünasyonlarımı artırıyor, hastalığımı daha beter hale sokuyordu.

Gecelerden ise bahsetmek istemiyordum.

Ağustos ayının son günlerini yaşıyor olduğumuz ise her şeyin ne kadar gerçek olduğunu yüzüme vuruyordu. Yaklaşık bir aydır aptal gibi deniyor, kendimi yoktan yere daha beter bataklığa sürüklüyordum.

Sıklaşan kabuslarım ana merkezinde ise vicdan azabımın kaynağı yer alıyordu. Giray ile ilk tanışmamızın ardından odama girip, sigara içişimi bölmesinin ardına Ela'ya olan aşk itirafı geliyordu. Annesiyle ilk karşılaşmasını, kripteksi açtığımız anı bulandırıyordu.

Binadaki su kütlesini tutarken yüzünden damlayan terler, buz kütlesini tek parmağıyla parçaladığı anları deliyordu. Her şey o kadar olağan dışı ve muhteşemmiş ki bunu şimdi anlıyordum.

O anlardan geriye makine kablolarına bağlı genç bir adam ile aklının üçte ikisini kaybeden bir kadın kalmış.

"Gitme vakti geldi." diyerek odama beni daldığım düşüncelerden sıyıran hizmetçiyi, başımla onayladım.

Leylak rengi uçuş uçuş elbisemin altına, ten rengi sandaletlerimi hızla geçirdim. Tom'un gözetimi altında yolculuğa çıktığımda, sessizdim. Sessizliğim heyecanımı perdeleyen yegane unsurdu.

Uzun zaman sonra kendime bir arkadaş bulmuştum ve onunla buluşacaktım. Dünya'yı ikna etmesi uzun zaman alsa da Jessica isteğimin zararı olmayacağını söylediğinde gönülsüzce kabul etmişti.

Sanki çok da iyiliğimi düşünüyormuş gibi Jessica'nın doktorum olarak söylediklerini doğru buluyor, uyguluyordu. Araç uzun zamandır gelmek istediğim Central Park'ta yavaşladı.

PUSULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin