Merhaba değerli okuyucularım, yepyeni bölümle karşınızdayım. Çok heyecanlıyım fakat biliyorum ki heyecanım, yerini yine hüzne bırakacak.
Pusula, basit bir kurgu değil. İçinin planlanması dahi günlerimi alıyor. Yani bugün bölüm attım, yarın tak diye yeni bölümü istesem de yazamıyorum.
Bu yüzden bana kızıp, sürekli bölüm istemeniz biraz beni üzüyor. Beni de anlamınızı bekliyorum. Çok emek vererek en kısa sürede size, uzun bir bölüm yazdım.
Satır aralarında duygularınızı belirten yorumlar istiyorum. Ben yazarken çok şey hissediyorum, eminim sizde hissediyorsunuzdur. Bu sebepten ötürü, lütfen yorumlarınızı ve fikirlerinizi esirgemeyin.
Geçen bölüme gelen düşük ilgi yüzünden, üç gün boyunca ağladım. Bunu ciddi ciddi söylüyorum, işte size bu kadar değer veriyorum. Bu kitabın ve sizin bendeki yerinizi anlayın artık lütfen.
2000+ yorum ve 1000+ oy, olmadığı müddetçe kitabı yazmayı düşünmüyorum.
Keyifli okumalar, seviliyorsunuz...
---------------------------------------
Geçmişin bataklığında, çiçek açan karagül. Kurtul, zihnindeki prangalardan...
------------------------------------
Güçlü kelimelerimin ardında, daima bir yenilmişlik saklıydı. Hayatın karşısında ki mağlubiyetimi, zehirli cümlelerimle örtebileceğimi sanmıştım. Ben her zaman içimde kan ağlayan, kızı kandırmaya çalışmıştım.Yaşananların, köklerine ellerimi dolayıp sökmeye uğraşmıştım. Anıların, yıkıcı rehavetinden kopamamıştım. Onları zihnim de diri tutup, her geçen gün sulamıştım.
En nihayetinde geçmişten taşan zehirli sarmaşıklarla, acının içine kilitlenmiştim.
Ay gökte bir kuğu gibi süzülüyor, yıldızlar onun eteklerinden öpüyordu. Güneşi tutsak eden gece, derin bir karanlıkla beni karşılıyordu. Uğuldayan rüzgar, saç tellerimin arasına süzülüp, tehlikeyi fısıldıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUSULA
Science-FictionAşkın imkansızlığı kalplere dokunup, kimseyi bu kadar acıtmayacaktı. İntikamın soğukluğu damarlarınıza sokulup, sizi hiç böyle üşütmeyecekti. Ve olağanüstü yetenekler zaaflara kurban olurken, okurlar yerinde duramayacaktı. Mantığıyla aşk arasında...