✴️24.BÖLÜM✴️

152K 2.5K 263
                                    

Değerli okuyucularım şuana kadar kitabın kurgusunun önemli bir kısmını sizlerle paylaştım.Buraya kadar kitap hakkında ki yorumlarınızı merak ediyorum.Yorum yaparsanız gerçekten yazmam için daha teşvik edici olacak.

Pusula instagram sayfasını takip edip bana destek olun lütfen.
⬇️

 ⬇️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Değerli okuyucularım şuana kadar kitabın kurgusunun önemli bir kısmını sizlerle paylaştım. Buraya kadar kitap hakkında ki yorumlarınızı merak ediyorum. Yorum yaparsanız gerçekten yazmam için daha teşvik edici olacak.

Ay geceyi kuşattığında,

Saman alevi gibi yanan umutlarınla,

Yorgunlukla attığın her adımda,

Bir hıçkırık kopar sol yanında.

Herkesin üzerine attığın çizik senin zararına,

Dönen devranda bulacaksın adaleti zamanla,

Zehir halen daha sardığın yaraların arasında,

Kopan fırtına bil ki senin acına.

Üzerimde ki hırkayı gerginlikle çıkarıp fırlatmamak adına kendimi zor tutuyordum. Salık saçlarımı ensemden sinirle ayırıp tepemde at kuyruğu haline getirirken benim gibi gergin insan kalabalığına baktım. Dünya yaptığı duyurusunda feveranın tek sınav şeklinde olacağını söylemiş ve bizi aydınlıkta bırakıp gitmişti.

Dün gece Amir ile söylediklerimden sonra zorunda olmadıkça konuşmamıştık. Çünkü benim korkumda haz bulduğunu biliyordum bende kendimi tutamamış cevap vermiştim.

Uçak öğlen vakitlerine doğru İstanbul havalimanına iniş yapmıştı. Teşkilata geldiğimizde ise Amir her şeyi ayarlamış olacak ki tahmin ettiğimin aksine Dünya beni sorguya çekmemişti. Tabi ki ondan kurtulmam Giray'ın sorularından kaçabildiğim anlamına gelmiyordu.

Giray ile yaptığım sorgu dolu kahvaltıdan sonra aydınlığa gelmiştim. Görevliler dijital ekranlarda numaraları yanan kişileri götürürken bugün neler olacağını düşünüyordum.

Ya geçemezsem sorusu aklımda ışık yakıp duruyordu.

Elimi at kuyruğu yaptığım saçlarımda gezdirirken Amir'le gördüğüm yakamozlar zihnime düştü. Numaramın yandığı ekran kırmızı bültenle alarma geçtiğinde bana doğru ilerleyen görevliye zorluk çıkarmadan beni yönlendirmesine müsaade ettim.

Korkum ışık saçıyorsa onun dediği gibi cesaretim patlama yaratabilirdi. Burnumu çekerken yemekhanenin yolunu tutmuştuk. Neden olduğuna dair düşünceler içimde cirit atıyorken boş yemekhaneye girdik.

Yanımda bulunan bayan burnuna oturttuğu gözlüğüyle bana yandan bakış attığında boş masalar önümde uzanacak şekilde oturdum.

"Bugün seninle ben ilgileneceğim Mislina."dediğinde orta yaşlı bayanın tecrübe kokan göz bebeklerine baktım.

PUSULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin