✴️40.BÖLÜM✴️

29.5K 2K 223
                                    

Pusula instagram sayfasını takip edip bana destek olun lütfen.
⬇️

Sevgili okuyucularım uzun zamandır wattpad de bölüm yazamadığım için kusura bakmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevgili okuyucularım uzun zamandır wattpad de bölüm yazamadığım için kusura bakmayın. Her hafta düzenli bölüm atacağıma dair size söz vermiştim fakat tutamadım bunun sebebi final haftam daha sonra da gelen bütlerim oldu. İnanın çok fazla yoruldum ve bugün ne yapıp edip bölüm yazdım. Gecikme için tekrar kusura bakmayın anlayışınız için teşekkürler. Keyifli okumalar.

〰️   〰️   〰️   〰️  〰️   〰️

Annemin rahmine düştüğünde kan pıhtısı varlığım, üflenmişti ruhum içime. Alnımda yazılı olan Kader'le ömrüm biçilmiş nefeslerim sayılı dizilmişti beni bekleyen kefene. Ol dediğinde olan her şey gibi beni de bir tane yaratmıştı. Sınavlarım nakşedilirken defterlere kopacaktım annemden ilk nefeste. Doyamayacaktım onun güzel gözlerine bir avuç toprak çekip alacaktı kokusunu genzimden. Ancak gitmeden önce bıraktığı tek miras saçları olmayacaktı. Kalbim de mühürlendi en güzel emaneti belki de. Onu yaşatarak annemin ruhunu diri tutuyordum ömrüm yettiğince.

Bir damla kan pıhtısı iki avuç sulu topraktan var edilen insanoğlu alnına yazılandan iki adım öteye gidemezsin. İstesen de günahlarından arınıp o kefene tertemiz giremezsin. Fakat şükretmeyi bilecek bu dünya da doğru bildiğinin peşinden gideceksin. Unutma yaratanın nezdin de kıymetlisin ve yükseleceksin huzuruna bir gece.

Deneyin üzerinden sıyrılarak geçip giden zamanın ardından dinleneceğimi düşünüp huzurlu hissetmiştim. Lakin hayat her zaman ki gibi beni çileden çıkaracak olan o hareketi yapmıştı. Daha düne kadar zihnimden bir adamın tırnaklarını sökmeye çalışırken bugün gelip hatırlamadığım doğum günümü kutlamaya çalışıyordum.

Kollarımı göğsümde bağlamış kafamı geriye atmıştım. Eşiğinden döndüğüm tehlikeler sayamayacağım kadar fazlayken atlattığım beni ezerek geçmişti. O an nasıl aklıma geldi ya da neden dua ettiğim anı düşlemek istedim bilmiyorum ama bunda ilahi adalet olduğu kanısındaydım.

O adalet var olduğu sürece de silecektim tek bir toz zerreciği kalmayana dek dünyadan izlerini. Dünya'nın kızıl gözlerine vuran renkli ışıklandırmalar her aydınlattığın da çehresini bana bakan anlamlı bakışlarıyla karşılaşıyordum. Burası teşkilata ait olan bir bar katıydı. Adamlar üşenmemiş yerin altına kocaman dünya inşa etmişlerdi.

Etrafta ki alanı daha fazla kaplayan şey parlement renkli koltukların ev sahipliği yaptığı localardı. Gümüşten yapılma aynalar hem etrafta belli yerlere konumlandırılmış hem de bar tezgahının arkasına konulmuştu. Şık giyimli görevli kızlar ortama uyum sağlayan renkte ki kıyafetleriyle oradan da süzülüyordu. Pist olduğunu varsaydığım yerde dinlendirici tını da müzik çalıyor üst kademeden olduğunu düşündüğüm kadın ve erkekler dans ediyordu.

Böyle bir ortamı çok sevgili Dünya doğum günümü organize etmek için kullanmıştı. Doğa ve Duru başlarına taktıkları ışıklandırmaları şapkalarıyla eğlenceli olduklarını zannedip pistte hoplayıp zıplıyorlardı. Kutsal az ötede yaşasa onu özleyeceğimi düşünüp içerlemiş olacak ki hemen burnumun dibinde oturuyordu.

PUSULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin