✴️5.BÖLÜM✴️

175K 14.6K 3.3K
                                    

Pusula instagram sayfasını takip edip bana destek olun lütfen.
⬇️

 ⬇️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Akrep ile yelkovan gelecekten eksiltip şimdiye ekliyor her şeyi. Bir bebek doğduğu anda hıçkırıklarıyla lanetliyor bu kasvetle dolu dünyayı. Dirayeti diz kapakların da değil yüreğinde taşıyan kadınlar yetiştiriyor körpeyi. Senin sus demeye kıyamadığın her gece boğuluyor hıçkırıklara.

Yaratıldığın o günden bu yana parmaklarını buladığın her günahla kalbin kararıyor yavaşça. Küçük ciğerlerine sığmayan acıların batıyor her sancın da. Yolunu gözlediğin cennet kokulu annen gelmiyor hiçbir bahar da. Sende yok olup gidiyorsun onsuz geçirdiğin her kışta.

Saçlarımdan dudaklarıma, dudaklarımdan bedenimi saran her kılcal damara kadar uyanmıştım. Yenilmiştim ufuklardan geniş bakışlarına. Sarsılmıştı ifadem okyanusun kavalyesi olan hareleri karşısında.

" Mislina Akdemir." diye ismim ikinci defa telaffuz edildiğin de duygudan arınmış gözleri beni buldu.

Dudaklarım alaylı bir gülüşle pervasızca kıvrılırken şuursuzca beni süzen gözlerine meydan okudum. İşte yıllarımın katili çocukluğumun sahibi bir bilseniz bu adam aşkların en güzeli bana bakıyordu.

Zehir karası dalgalı saçları alnına akın etmişken koyulaşarak fırtınaya yelken açmış mavileriyle ve dudaklarında ki ölümsüz gülümsemesiyle Amir. Bana verilen pusulanın yörüngesi kalbimin içine hep düştüğü gölgesi.

Giray koluma dokunduğunda içeriye girmem için onu kafamla onaylayarak metanetimi kuşandım.

Acım sineme dişlerini geçirirken kapı ağzında duran sevdiğim adamın önünden geçtim. Gözleri sağ profilimi delip geçerken kararan bakışlarım dört kişinin oturduğu küçük salonu turladı.

Tekli sıralardan arkaya doğru kalan sadece birisi boştaydı. mola esnasında açtığım saçlarım yüzümde dalgalanırken Kırca'nın civa gözlerinin ağırlığı üzerimdeydi. Yayıldığım sandalye de bacaklarımı yana rahatça açmış keyfimden ödün vermeden oturuyordum.

"Merhaba sevgili kazananlar ben Prof. Dr. Kırca Dalkıran," dediğinde yüzü yaptığı işin tutkusuyla şekillendi," Kazananlar olarak akademiye giriş için kısa sürede bilgilendirileceksiniz."

Söyledikleriyle beraber masanın üzerinde ritim tuttuğum ellerim yavaşladı. Yılan bakışları doğrudan beni hedef alırken kısık gözlerimin ardından gevşek biçimde gülümsedim. Şuan ölümünün yüzüne bakıyordu haberi yoktu.

Ardında iki takım elbiseli koruma el pençe dururken sağ tarafında Amir duruyordu. Sınıfta benimle beraber iki kız üç erkek mevcudu vardı. Elimle önüme gelen saçlarımı geriye attığım esna da buz saçakları asılan gözleri tüm saç tellerimi turladı.

" Demek dördünüz de sekiz puan aldığınız için buradasınız," diyen Kırca'nın sesi beni düşüncelerimden söküp aldı," Alper bana birinin dokuz puan aldığını söylemişti."

PUSULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin