-10/1-
GÜNÜMÜZ • 3 OCAK, 2022
❝Lâl❞
Hâlâ kaçabildiğime, burada olduğuma inanamıyordum. Bir an Serhat abimin bana yardım etmeyeceğini düşünüp büyük bir kedere düşmüştüm ama çok şükür bana yardımcı olmayı kabul etmişti. Ona başımdan geçenleri ve bilmesi gereken her şeyi anlattım. Şimdi biraz daha rahattım. Hâlâ yorgun, bitkin ve kötü hissediyordum ama en azından kısmen güvendeydim. "Fuat eniştemden yardım istemeyi düşündüm ama onun da başını belaya sokmaktan korktum. Onunla kontak kuracağımı tahmin ederlerdi."
Bana yardımcı olmaya gönüllü görünen adam düşünceli bir edayla çenesini kaşırken "Peki, benden ne istiyorsun?" diye sordu. "Sana nasıl bir yardımım dokunabilir?"
"Benim kaçak yollarla İtalya'ya gitmem gerekiyor. Kimliğim, pasaportum yok. Zaten kendi kimliğim açığa çıkmamalı. Gemiyle falan da olur, yeter ki bir şekilde beni gönder ne olur sana tüm borcumu öderim."
"Azize, sakin ol. Öncelikle gemiyle falan gidemezsin. O kadar uzun yolu hamile hâlinle kat etmen çok zor olur."
"Umurumda değil, anlıyor musun? Benim bir şekilde gitmem lazım diyorum. Burada kaldığım her saniye tehlikedeyim." Sakinleşmek için duraksadım. Aklıma başka bir çözüm yolu gelmiyordu. Valent'e de ulaşamıyordum. "Uçakla da gidemem; kimliğim yok, pasaportum yok. Sahte kimliği falan hemen anlarlar. Kimsenin gerçeğinden ayırt edemeyeceği bir kimliğim, pasaportum vardı. Onu da yok ettiler."
"Nasıl, nereden edindin o kimliği?"
"Valentino."
Yavaşça başını sallayarak
"Valentino..." diye tekrarladı. "Yok mu bu adamın tam bir adı, adresi?""Var, tabii ki var. Valentino Riccardo."
"İş adamı diyorsun, o zaman buluruz." İnternetten araştıracaktı. Benim de daha önce denediğim gibi. Bu çok mantıklıydı, böylece bana inanacaktı. Nedense Serhat abinin hâlâ bana inanmadığına dair bir duygu vardı içimde. Şimdi araştırdığında hakkımızda yapılan haberler ve daha birçok şey önüne gelecekti. Telefonla arama butonuna ismini tuşlarken biz daha ne olduğunu anlamadan, aniden üzerimize ateş açıldı. Tüm camlar kristalize olana kadar parçalandı. Aniden ben sırt üstü yere yatarken Serhat abi yüzüstü yatarak üzerimi çelikten bir yelek gibi örtüyordu. Silah seslerinin bitmesini bekledik. Saniyelerce evi taradılar. Evde sağlam tek bir cam kalmayana dek. O süre benim için saatler kadar uzun sürmüştü. O sırada korkudan tüm vücudum felç olmuş gibiydi. Hareket edemiyordum. Yalnızca korkudan hıçkırıklara boğuldum ve yanaklarımın ıslandığını hissettim. Ağladığımın farkına ancak o zaman varabildim. En sonunda sesler kesildiğinde sırt üstü yerde uzanmaya devam ettim. Nefes alamıyordum sanki. Titreyen elim panikle karnıma gitti. Kendi başımı belaya soktuğum yetmiyormuş gibi bir de Serhat abi gibi konuyla hiç alakası olmayan masum insanları da kendi bataklığıma çekiyordum. Vural burada olduğumu bilmese de tahmin edebilmişti demek. Engin abime en yakın olan kişinin Serhat olduğunu biliyordu. Eşeğini sağlam kazığa bağlamaktı niyeti. Sakin ol Lâl, senin burada olduğuna asla tam anlamıyla emin olamaz. Geçmişten de olsa bir bağımız vardı Serhat abiyle. Burada olduğumdan emin olamazdı ama Serhat'a gözdağı verebilirdi. Böylece ondan sonra buraya gelsem bile adam başını belaya sokmamak için beni kabul etmeyecekti.
Endişeyle beni ayağa kaldırırken "İyi misin?" diye sordu adam. Onun da başını belaya soktuğum düşünülürse oldukça hoşgörülü davranıyordu. Başkası olsa gözümün yaşına bakmadan kapının önüne koymuştu.
Bense sorusuna sadece başımı sallayarak cevap verebilmiştim. Dilim tutulmuştu sanki. "Haklıydın. Senin de başını belaya soktum. Ben lanetliyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Napoli'de Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - II ღBİTTİღ
Ficción General❝ Halikarnas'ta tanıştık, olağanüstü bir tanışmaydı. Bir barda, sarhoş kafayla. Ve Halikarnas'ta bir gece demiştik, tek bir gece. Planımızda âşık olmak yoktu. Gözlerimi açtığımda Beyrut'a giden bir jetteydim, kaçırılmıştım. Oradan da Napoli. Sonra t...