-41/1-
❝Lâl❞
Valentino telefonla konuşurken merdivenleri tırmanıp odamıza çıktım. Odamız. Birbirine güvenmeyen iki insanın bedenlerini aşkla ve tutkuyla perçinlediği, bir olduğu oda. Ne acı, az önce beni aşağılayan o adamı hâlâ seviyordum. Başımı onun göğsüne yasladığımda güvende hissediyordum. Gurursuzca buluyordum bunu ama vazgeçemiyordum. Kangren olmuş bir parmak gibiydi. Gitgide kötüleştiğinin farkındaydım ama o benim bir parçamdı, atamıyordum. Bunun düzelmesini dilemekten başka çarem yoktu. Yüzsüzce ve çaresizce bir mucize gerçekleşmesini, bir sihirli değnek değip her şeyin düzelmesini bekliyordum. Ama o zamana kadar onunla bu odada kalamazdım. Bana söylediği şeyden sonra. Bu çok aşağılayıcıydı. Kısa bir an düşündükten sonra öfkeden uzak bir duyguyla Nina'yı odaya çağırdım.
"Buyurun efendim, ne emretmiştiniz?"
"Eşyalarımı başka bir odaya taşır mısın Nina?"
Başta ne söylediğimi algılayamamış gibi yüzüme baktı. "Çok özür dilerim, anlayamadım?"
"Eşyalarımı diyorum, başka bir odaya taşır mısın?"
Sözlerimi teyit ettikten sonra isteksizce başını sallayan kadın işlere koyuldu. Bense duşa girdim. Biraz kendime gelmek istiyordum.
Tüm suçu Valent'e atmak ne kadar doğruydu? Benimle öyle konuşmamalıydı, doğru ama ben de ondan bu durumu saklamamalıydım belki de. Kendimi suçlamadan edemiyordum. O adam istemediğim hâlde hiç beklemediğim anda bana dokunmuştu, beni öpmüştü. Valentino'dan başkasının dudakları dudaklarıma dokunmuştu. Elimdeki lif dudaklarıma gitti ve sertçe dudaklarımı silmeye devam ettim. Sanki o adamın istemsizce bıraktığı izleri silmek ister gibi. Valentino da beni suçlamıştı. Sen de zevk aldın mı bu durumdan, demişti. Ne aşağılayıcı bir cümle.
Çıplak bedenimle yere bağdaş kurarak oturdum ve kollarımı vücuduma sarıp suyun altında kaldım. O şekilde ne kadar zaman kaldığımı bilmeden öylece durdum. Sonunda kapının tıklatılma sesiyle kendime geldim. Yavaşça oturduğum mermerden kalkıp kabinden çıktım. Bornoza sarınıp kapıyı açtım. Valent karşımdaydı.
Beni baştan aşağı süzen adam mahzun bir ifadeyle gözlerini kaçırdı. "İyi misin diye merak ettim."
Yorgun bir mırıltıyla "İyi olup olmamamı merak etmen ne ince..." derken kavgadan çok uzaktım.
Kapıyı tıklatarak içeri giren Nina kıyafet dolabıma yöneldi. Onun eşyalarımı taşıdığını gören Valent önce Nina'nın elindeki eşyalara, sonra da bana baktı. "Ne oluyor?"
Sakin bir ses tonuyla "Sanırım... Bir süre ayrı odalarda kalsak daha iyi olur Valentino." cevabını verdim. "İkimizin de biraz ayrı kalıp düşünmeye ihtiyacı var."
"Nereden çıktı bu Lâl?" Kaşları çatılmış adam öfkeden çok merakla bakıyor gibiydi. "Neden durduk yere odaları ayırıyorsun anlamadım."
"Durduk yere mi?" Derin bir nefes alıp uzlaşmacı bir tavırla devam ettim. "Valentino, aşağıda yaşananlardan sonra durduk yere bunu yaptığımı düşünmen sence de tuhaf değil mi?"
"Lâl, büyütüyorsun." Ellerini teslim olur gibi kaldırdı. "Bak, tamam sinirle söylediğim şey hiç hoş değildi. Hiç söylememeliydim. Ağzımdan çıkmamalıydı. Özür dilerim. Ama şimdi bu yaptığın-"
"Valentino ben bir şey yapmıyorum. Başıma gelen en ufak şeyde beni suçladın sen." Hatamı kabul edercesine ekledim. "Tamam, ben bir hata yaptım. Nikolai'nin beni öptüğünü sana söyleyemedim. Merhametime yenildim." Kendimi savunurcasına nefes dahi almadan açıkladım. "Ama her şeyin daha kötü olmaması için yaptım bunu, o öpücükten etkilendiğim ya da zevk aldığım için değil! Asla!" Karşımdaki adamı baştan aşağı süzerken benim için nefes almak bile zordu artık. "Ama sen... Sen bana neler söylediğinin farkında mısın? Sanki senden başka birinin bana dokunmasına tahammül edebilirmişim gibi o iğrenç soruyu sordun bana ya! Zevk aldın mı ne demek ya? Ne demek bu? Sen bana ne sorduğunun farkında mısın? Hiç mi tanımadın beni? Bu soruyla beni ne yerine koyduğunun farkında mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Napoli'de Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - II ღBİTTİღ
Ficción General❝ Halikarnas'ta tanıştık, olağanüstü bir tanışmaydı. Bir barda, sarhoş kafayla. Ve Halikarnas'ta bir gece demiştik, tek bir gece. Planımızda âşık olmak yoktu. Gözlerimi açtığımda Beyrut'a giden bir jetteydim, kaçırılmıştım. Oradan da Napoli. Sonra t...