-36-
❝Lâl❞
Elimdeki kâğıdı incelerken yakalandığımın farkındaydım. Şey, geçiyordum uğradım yalanını da yutacak değildi. Zeki adamdı, anlamıştı masasını kurcaladığımı. Gözlerime sert bakışlarını diktiğinde azarlanacağımı biliyordum. Ve beklediğim gibi de oldu. "Ne işin var senin burada? Masamı mı karıştırıyorsun?"
Benden bir açıklama beklediği ortadaydı. Çocuk azarlar gibi kaşlarını çatmıştı ve kızdığı da belliydi. Adamın özel alanına girmiştim sonuçta, kızması normaldi. Ancak asıl korktuğum bu değildi. Asıl korktuğum, masada benim adımın da geçtiği o kağıdı görmüş olmamdı. Gördüklerime bir anlam vermeye çalışıyordum sadece. Dilim tutulmuştu. Şaşkındım. "Bu... Ne demek oluyor?" Parmaklarımla kavradığım kâğıdı sallarken elim titriyordu. "Neden böyle bir şey hazırlatma gereği duydun?"
Elleri ceplerinde yüzüme bakan adam bana doğru adım attı ve elimdeki kâğıdı ifadesiz bir biçimde alıp inceledi. "Bu önemsiz bir detay. Özel bir nedeni yok."
Bu resmi bir belgeydi. Kendisine bir şey olması durumunda Valent'in bana yüklü bir miras bıraktığını belgeliyordu. İstanbul'da, İtalya'da ve çeşitli yerlerde lüks daireler, çok fazla para ve gayrimenkul, zart zurt. Aklımda tutup sayamayacağım kadar çok şey. Küçük bir servet. Valent için küçük, insanlık için büyük bir servet. Çok saçma. Bu olanlar çok saçmaydı. Neden böyle bir şey hazırlatmıştı ki şimdi? Bunca zaman sonra neden böyle bir şey yapmıştı?
"Ne demek özel bir nedeni yok?"
"Bir önemi yok, Lâl."
"Durduk yere neden böyle bir şey yaptın ki şimdi? Ne gerek vardı buna?"
"Geleceğini koruma altına almak istedim." Başını hafifçe eğerek açıkladı. "Geçmişte yaşananları göz önünde bulundurursak Başkan banka hesaplarına el koyup kendi kazandığın paraları elinden alabilecek güce sahip, bu denli pervasız. Ama benim sana bıraktığım herhangi bir şeye el koymaya gücü yetmez."
Haklıydı. Daha önce albümlerden kazandığım paralarımı, banka hesabımdaki tüm birikimlerimi hesabımı bloke ettirerek elimden alabilmişti. Sırf paralarımı kullanıp ondan kaçamayayım, Valent'e ulaşamayayım, beş parasız dımdızlak kalayım diye elinden ne geliyorsa yapmıştı. Ama benim sorumun cevabı tam olarak bu değildi. İçim titriyordu. Üşüyordum sanki. "Onu anladım da bu ne şimdi? Sana neden bir şey oluyor ki durduk yere ben anlamadım!"
"Bana bir şey olduğu yok, sadece bir tür tedbir."
Bu resmi belge ona bir şey olması durumunda beni koruyordu. Ona bir şey olması durumunda. Ölmesi durumunda. Kalbime bir sancı saplandı. Sanki biri beni kalbimden bıçaklamış da o bıçak içimde dönüyor gibiydi. Nedense bunun öyle boş bir şey olmadığını düşünüyordum. Ne yani, bir sabah Valent uyanmıştı ve böyle bir belge hazırlamaya mı karar vermişti? Hiç mantıklı değildi. Hem de hiç. Ona bir şey olması ihtimalini düşünmek beni öldürüyordu. Beni koruma altına almaya çalıştığının farkındaydım ama kalbime bir öküz oturmuştu sanki. Biraz sakin kalmaya çalışarak yutkundum ve sağlıklı bir yanıt almak umuduyla yeniden şansımı denedim. "Valentino, her şey yolunda mı?"
Sağ eli belimi sardığında gayet rahattı. "Elbette yolunda bebeğim, neden böyle bir şey soruyorsun?" Endişemin farkında olan adam durumu yumuşatmaya çalışıyordu. "Sırf sana biraz para bıraktım diye-"
"Sikmişim parasını!" Elimdeki kâğıdı öfkeyle yere çalıp gözlerinin içine bakarken boğazıma koca bir yumru oturmuştu da kalkmak bilmiyordu. "Geleceğimi koruma altına almakmış! Benim geleceğim sensin, sen!" diye bağırdım aniden. "Valentino sana bir şey olursa yaşayabilir miyim sanıyorsun? Bu paraları kullanacak kadar yaşayabilir miyim sence, ha?" Yakalarına yapıştım. "Bana iyilik mi yapmak istiyorsun? O siktiğimin dairelerini, yatlarını katlarını, gece kulüplerini, arabalarını bana bırakmak yerine kendine dikkat edeceksin! Ölmeyeceksin! Bana yapabileceğin tek iyilik bu, anlıyor musun?" Son cümlem keskin bir fısıltıya dönüşmüştü. Kendimi kaybetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Napoli'de Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - II ღBİTTİღ
Fiksi Umum❝ Halikarnas'ta tanıştık, olağanüstü bir tanışmaydı. Bir barda, sarhoş kafayla. Ve Halikarnas'ta bir gece demiştik, tek bir gece. Planımızda âşık olmak yoktu. Gözlerimi açtığımda Beyrut'a giden bir jetteydim, kaçırılmıştım. Oradan da Napoli. Sonra t...