-18/1-
❝Lâl❞
Sabahın ilk ışıklarında yatakta kıpırdanırken kendimi yorgun hissediyordum. Mutlu bir yorgunluk. Uzun zamandır ilk defa bu kadar mutlu uyandığımı hatırlıyordum. Üzerimden yorgunluğu atamamam da işin nazar boncuğu olsun. Odada küçük tıkırtılar duymaya başlayıp gözlerimi araladığımda Valentino benden önce uyanmış, hazırlanmıştı bile. Yatakta doğrulup gözlerimi ovaladım. "Beni uyandırmadan gitmeyi mi düşünüyordun?"
Kol saatini takan adam "Günaydın." dedi sakin ve mutlu bir ifadeyle. "Tabii ki hayır." Saatine baktı. "Henüz zamanımız varken dinlenmeni istedim."
Gülümseyerek kollarımı açıp gerindim. Kendimi hazır hissettiğimde yavaşça ayaklarımı yataktan sarkıtıp kalktım. Duşa girmek için banyonun önüne geldiğimde siyah geceliğimi soyup çırılçıplak içeri girdim. Arkamdan bakınan adamı görmemiş gibi davrandım. Sıcak bir duş vücuduma iyi gelmişti. Ayılmıştım, uykum açılmıştı. Bornozumu giyip odaya döndüğümde odanın önündeki yakın koruma Nikolai göz ucuyla bana baktıktan sonra bavullarımızı yüklenip aşağıya indi. Kapıyı kapatan Valentino sakince "2 gün sonra Moskova'dan başka bir yere geçeceğim, bazı işlerim var. Senin de o zaman Sicilya'ya döneceğine dair emir verdim." deyiverdiğinde bunun nereden çıktığını anlamaya çalışıyorudum. Aniden. Neden?
"Ne?" Anlam vermeye çalıştım. "Neden? Dün konuştuğumuzda böyle bir şey yoktu."
"Aniden çıktı." Konuyu dağıtmak ister gibi ekledi. "Nikolai sana eşlik edecek, bir an bile yalnız kalmayacaksın."
"Valentino, ne oluyor?" Sesimde hem yorgun hem de yanıt bekleyen meraklı bir ton hâkimdi. "Sürekli gelişen bir şeyler var ve sen bana hiçbir şey söylemiyorsun. Benden bir şeyler saklaman hoşuma gitmiyor."
"Lâl, işlerimle ilgili konuşmak istemiyorum. Bunu biliyorsun."
"Peki neden bu beni de ilgilendiren bir şeymiş gibi hissediyorum?" Tavırlarında bir gariplik seziyordum. Oldukça rahat ve kontrollü davranmasına rağmen bir tuhaflık vardı. Anlamaya çalışıyordum. Ama kafamda kurmamayı öğrenmiştim. Tedirginlik duyduğu bir şeyler vardı sanki. Yalnızca bana açıkça anlatmasını diliyordum. Trip atmadan, tavır almadan ya da kavga çıkarmadan yaklaştım. Yanağına dokundum ve okşadım. "Bana her şeyi anlatabileceğini biliyorsun, Valentino. Lütfen bana anlat. Seni endişelendiren her neyse. Benimle açık konuş."
Yere bakıp biraz duraksadıktan sonra derin bir nefes bıraktı. "İstanbul'a gitmem gerekiyor. Ve senin de oraya gelmeni istemiyorum, hepsi bu."
"Başıma gelenler yüzünden mi?" Onaylar gibi başını salladı. En azından açık konuşmasına mutlu olmuştum. İletişim kurabiliyorduk. Başımı onun göğsüne yasladım. "Valent, sorunlarımdan sonsuza dek kaçamam. Kalıp mücadele etmek zorundayım. Bebek için endişelendiğini de biliyorum, bu yüzden savaşmak için doğru zaman olmadığını düşünüyorsun, haklısın da." Karnıma dokundum. "Ama sen yanımızdayken bize hiçbir şey olmaz. Bunu biliyorum." Başımı kaldırıp yüzüne baktım ve yarım tebessümünü gördüm. "O yüzden bırak da geleyim. Tehlike her yerde. Burada Zita, orada Başkan. Bu değişmeyecek. Hep birileri olacak. Ama biz birbirimize bağlı olduktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çok sınavlardan geçtik, birbirimize güvenmeyi öğrendik. Artık her şey daha farklı olacak." Yanağına öpücük kondurdum. "Endişelenme. Seninle güvendeyiz, sana güveniyoruz."
Dudağıma bir öpücük konduran adam rahatlamış görünüyordu. "İstediğini yaptırmakta üstüne yok."
İddialı bakışlarla gülümsedim. "Sen de beni çetin ceviz olduğum için sevmemiş miydin zaten?" Keyifli bir gülüşle karşılık verdi. Her şeyi tatlıya bağladıktan sonra giysi dolabını açıp rahat bir şeyler aradım. Dantelli camgöbeği iç çamaşırı takımımın üzerine fıstık yeşili, üzerinde beyaz çiçekler olan uzun bir elbise giydim. Hazırlanmamı beklemek için arkamdaki duvara yaslanıp kollarını kavuşturan adam giyinirken beni çapkın bakışlarla izlemekten geri durmuyordu. Çantamı toparladım. Telefonum, parfümüm, çubuk kraker, makyaj çantam... Tamam, eksik bir şey yok gibiydi. Çantamı elime aldım, "Ben hazırım, çıkabiliriz." dediğimde adam doğrulup arkamdan beni takip etti ve odadan çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Napoli'de Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - II ღBİTTİღ
Ficción General❝ Halikarnas'ta tanıştık, olağanüstü bir tanışmaydı. Bir barda, sarhoş kafayla. Ve Halikarnas'ta bir gece demiştik, tek bir gece. Planımızda âşık olmak yoktu. Gözlerimi açtığımda Beyrut'a giden bir jetteydim, kaçırılmıştım. Oradan da Napoli. Sonra t...