❅ Napoli'de Bir Gece | 39/2

4.7K 335 250
                                    

-39/2-

❝Lâl❞

Çatık kaşlarıyla ve korkutucu gözleriyle bana bakan adamla göz göze geldim. Ne tepki vereceğini az çok biliyordum. Beklediğim gibi de oldu. Bana doğru bir adım attı ve ellerini ceplerinden çıkardı. "Neredesin sen?"

Hafifletici bir sebep sunar gibi "Nikolai de yanımdaydı bu kez. Yalnız gitmedim." yanıtını verdim.

"Sorumun cevabı bu değil." Çok öfkeli olmasına rağmen kendini dizginlemeye çalışıyor gibiydi. Dişlerini sıktı. "Ne cehennemdeydin?"

"Ben..." Tuhaf sırlarını öğrenmek için düşmanınla buluşmaya gittim diyemezdim. Fazla radikal bir cevap olurdu. Ne diyeceğimi bilemez hâlde gevelerken telefonum çaldı. İsteksiz de olsa telefonumu elime aldığımda Dokuz'un aradığını gördüm. Gerildim, elim ayağım birbirine dolandı.

Gözü beni arayan numaraya takılırken adam sertçe elimden çekip aldı ve telefonu açtı. "Bana bak orospu çocuğu, bir daha bu numarayı ararsan seni bulduğum yerde gebertirim. Senin derdin benimle, cesaretin varsa karşıma çık! Ondan uzak dur!"

Ağzına geleni söyleyip telefonu kapattıktan sonra delici bakışları bana döndü. Sıra bana gelmişti. Artık inkâr etmemin bir anlamı yoktu. Her şey ortadaydı. "Valentino..."

Kaşlarını kaldırdı hayretle. "Demek artık bana bir şeyler söylemeye karar verdin ha?" Duraksadı. Birkaç adımda benimle burun buruna geldi. Gözlerindeki alevle daha yakından temas etmek yakıcıydı. Ve korkutucu. "Dokuz seni arayıp duruyordu, bana söylemedin. Ve onunla buluşmaya gittin."

"Evet." İnkâr edecek hâlim yoktu. Zaten inkâr edilecek bir durumum da kalmamıştı. Her şeyi öğrenmişti, farkındaydı.

"Şimdi anlaşıldı. Anna kim diye neden sorduğun, Zita'yla olduğum haberlerini kimden aldığın. Her şey açıklığa kavuştu. Ben de Lâl tüm bunları nereden öğreniyor diye düşünüp duruyordum." Başını aşağı yukarı sallarken gerçeğe yeni ayılmıştı. "Bu adam seni rahatsız ediyor, bana haber vermiyorsun. Bana güvenemiyorsun ama tanımadığın o adama güvenip onunla buluşmaya gidiyorsun!" Cümlenin devamında sözleri bir aslanın kükreyişine benzemişti. Sesi yükselmiş, artık bağırmaya başlamıştı.

Aynı yüksek ses tonuyla karşılık verdim. "Çünkü sen bana hiçbir şey anlatmıyorsun! Defalarca sana şans verdim, ne olursa olsun benimle paylaşabilirsin dediğim hâlde bana anlatmadın!"

Geri adım attığımda öfkeyle bağırdı. "Ne yapmaya çalışıyorsun, Lâl? Tanımadığın o adamdan hakkımda ne duymayı umuyorsun?"

"Senin anlatmadıklarını!" Bıkkınlıkla soludum. "Valentino sen bana hiçbir şey anlatmıyorsun. Son zamanlarda yaşadıklarımıza bir baksana! Çok zor günler geçirdik, kabul ama yine de bir aradayız. Bizim seninle aşamayacağımız hiçbir şey yokken neden benden bir şeyler saklayıp duruyorsun?" Onu onun silahıyla vurmanın verdiği haklılıkla ekledim. "Aynı şey için sen de bana kızarken hem de!"

"Lâl, aynı şey değil. Ben senin gibi canımı tehlikeye atmadım." Sinirle gözlerini kapatıp başını iki yana salladıktan sonra devam etti. "Neden her şeyin altında bir şeyler arıyorsun, neden sana söylediklerimle yetinmiyorsun? Bir şey yok dediysem yok!"

"Çünkü yalan söylüyorsun Valentino! Beni aptal yerine koyuyorsun. Bir şeyler olduğu açık. Son zamanlarda hep çok gergin ve öfkelisin. Hep çok meşgulsün. Kendine de bana da iş icat edip duruyorsun." Soru dolu bakışlarına karşılık "Sırf sırlarının peşinden koşacak vaktim olmasın diye Club V'deki programımı erkene almandan bahsediyorum." diye açıkladım. İnkâr etmedi. "Ben bunları anlamıyor muyum sanıyorsun? Çocuk gibi eğleyip duruyorsun beni! Bazı şeylerden uzak tutmaya çalışıyorsun, aklınca koruyorsun ama yaptığın şey tam anlamıyla beni aptal yerine koymak!"

Napoli'de Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - II ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin