❅ Napoli'de Bir Gece | 37

5.1K 334 101
                                    

-37-

❝Lâl❞

Mükemmel bir sabaha uyanmıştım. Sevdiğim adamın kollarında, ellerim onun vücudunda, yanık tenine nakşedilmiş anlamını yalnızca onun bildiği dövmelerinin üzerinde geziniyordu. Benden Halikarnas'ta bir gece istediği gün gelmişti aklıma. Halikarnas'ta geçirdiğimiz o geceyi çok net hatırlasam da odanın belli belirsiz loş ışıkları altında vücudunu keşfetme fırsatı bulamamıştım. Dahası, aramamıştım da. Sonra fark ettiğim, incelediğim dövmelerinin ise anlamını sormaya hiç zamanım olmamıştı. Başımıza gelen onca şeyden fırsat bulup sorsaydım eminim o dövmelerden herhangi birini bir kadın için yaptırıp yaptırmadığını sorarak onu darlardım.

Sol elindeki anka kuşu dövmesini çok anlamlı buluyordum. Buna benzer bir dövme yaptırmak geçmişti içimden. Ona uyumlu ya da onun gibi anlamlı, belki de Valent'i bana hatırlatan bir dövme. Günlerdir bunu düşünüyordum hatta Valent'in de fikrini almak istiyordum ama sormadım. Ona sürpriz yapmak istedim. O duşa girdiğinde ben de yataktan kalkıp bugün giyeceklerimi seçtim. Turuncu ince bir kazak, altına koyu kahverengi fitil pantolon. Tam bir sonbahar kombiniydi. Tek sorun, kış ayında olmamızdı. Kahverengi topuklu kısa botumu giydiğimde sade ve şık görünümümü seyrettim.

Duştan çıkıp arkamdaki giysi dolabına yürürken "Bu ne şıklık." diye mırıldandı sıradan ama imalı bir ses tonuyla. Çapkıncaydı.

Gülümseyip "Teşekkür ederim." demekle yetindim. Beni her daim güzel bulduğunu söylese de ben son günlerde kendimi çok tekdüze buluyordum. Belki de yaramaz bir kız çocuğu gibi özensiz giyindiğim için. Belki de hâlâ fazla kilolarımın tamamından kurtulamadığım için, bilmiyordum ama onun gözünde her zaman güzel görünmek istiyordum ve sıradan göründüğümü hissetmek canımı sıkıyordu.

Aynanın karşısında saçlarımı tararken dalgınlıkla kendime baktım. Arkamda gömleğinin üzerine koyu gri yeleğini giyen adam ise beni izliyordu. Kaşlarımı düzeltirken "Bir değişiklik mi yapsam?" diye sordum. Parmaklarım saç uçlarımda gezindi tembelce. "Mesela... Daha önce saçlarımı hiç boyamadım, saçlarımın renginde bir değişiklik mi yapsam?" Aynanın önündeki sandalyeye otururken saçlarımı taramaya devam ederken Valent yanıma gelen merakla duraksadım.

Arkamdan yaklaşan adam kollarını boynuma sararken gözlerini kapadı, saçlarımı koklayıp öptü. "Saçlarını seviyorum. Kendine has rengini, kokusunu..."

Başımı öne eğip tebessüm ettim. Can sıkıntısından aklıma gelen bu manasız fikirden sıyrılmama sebep olan sözleri beni yumuşacık yapmıştı. Benim saçlarımı, kendine has rengini ve kokusunu seviyordu. Tam bir aşk adamıyla karşı karşıyaydım ve bu beni eritiyordu. Kalbim sıcacık olmuşken saçlarımı taramayı bitirdim ve yerimden kalkıp ona döndüm. Parmaklarımın ucunda yükselip dudaklarından bir öpücük çaldım.

Askıdaki ceketini alıp "Seni bugün ben giydireceğim." diyerek ceketini giydirdim ve yanağını öptüm.

Aşağıya indik ve kapının önüne geldiğimizde onu uğurlamadan önce ellerimi açıp içimden dua ettim. Allah'ım, sen bu mutluluğumuzu nazarlardan ve Isabella gibi kadınların kem gözlerinden koru. Kendimi biraz kaptırmış olacaktım ki duam bittiğinde adamın yüzüne tü tü tü yaptım.

Hayretle kaşlarını kaldıran adam gülmekten kendini alamadı. "Ne yapıyorsun?"

"Dua ediyorum, mutluluğumuza nazar değmesin diye." Tek kaşımı kaldırarak sorguladım. "Sizde nazar diye bir şey var mı bilmiyorum ama ben nazara inanırım. Çok göz var üstümüzde çok!"

"Göz var ne demek oluyor tam olarak?"

"Yani insanlar görüyor, kıskanıyor, sonra o kişinin gözü, nazarı değiyor, güzel şeyler tersine dönüyor." Nazarı da bu adama anlatmayı başarmıştım ya, helâl olsun bana. Beni artık hiçbir şey durduramazdı. "Neyse sen daha çok gecikmeden işlerine dön, sağına soluna bakmadan işine git gel tamam mı?" Kollarımı boynuna sarıp dudaklarından öptüm ve ayrıldıktan sonra ceketinin yakalarını silkeleyip düzelttim. "Çok gecikme, özlerim."

Napoli'de Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - II ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin