Carl, doktorun tepkisine şaşırarak koltuğa oturup konuştu.
"Az önce nasıl bir tepki verdiğinin farkındasın değil mi?"
Ethan geri adım atmadı.
"Az önce bana ne dediğinin farkındasın değil mi?"
"Bu yüzden buradayım."
"Bu nasıl oldu?"
Carl iç çekti. "Rachel..."
***
Alarm on ikinci kez çalmaya başlarken yastığına sarılmış uyuyan Rachel, gözlerini açmadan yavaşça kaşlarını çattı. Elini uzatıp alarmı kapatmaya çalışsa da telefonu uzanabileceği noktada değildi. Sırf bu yüzden gözünü açması, yastığından ayrılması, şok edici olsa bile doğrulması gerekiyordu.
Bunca şeyi nasıl yapabilirdi? Bu haksızlık değil miydi? Öte yandan saatin kaç olduğunu da merak ediyordu. Daha doğrusu işe ne kadar geç kaldığını...
Sinir bozucu ses çalmaya devam ederken karar vermeye çalıştı. Yastık mı alarm mı? Kalkıp çişe gitmek mi yoksa huzur dolu bir rüya mı? İşe gitmek mi işsiz kalmak mı? Uyku mu para mı? Anlaşılan artık uyanmıştı çünkü o an için vermesi gereken en önemli karar birden 'uyku mu, çiş mi' olmuştu.
Homurdanarak doğruldu ve komodinin üzerindeki telefona uzandı. Hırsla alarmı kapatıp kendini tekrar yastığa attı. Boş gözlerle tavana bakarken tıpkı diğer sabahlarda yaptığı gibi gözleri açık bir halde uyuma ritüeline başladı. Gerçi son yaptığında işe dört saat geç kalmıştı ancak alışkanlıklar bırakılamıyordu.
Hesaba katmadığı şey ise kahrolasıca alarmıydı. Bir kere daha çaldığında sıçradı. Telefonuna uzanıp alarmı uzunca bir süre için susturdu ve üzerindeki çarşafı tekmeleyerek ondan kurtuldu. Yana doğru dönüp hızla kalktı. Yatağın ucunda oturup başını kaşırken tekrar telefonuna uzanıp bildirimlerini kontrol etti.
İki mail ve bir mesaj olduğunu görünce ilk olarak mesaja baktı.
İşlem tamam ;)
Kadından gelen mesaja gülümsedi. Belli ki birileri gece rahatlamıştı. İlk aşama tamamdı. Sırıtarak tuvalete giderken düşündüğü tek şey ne kadar harika bir kadın olduğuydu.
***
"Yani şimdi bana bir süredir yeteri kadar ilerleyemediğimiz konuda Rachel'ın bir günde hızla ilerlediğini mi söylüyorsun?"
"Evet."
Ethan, ellerini birleştirip Carl'ın gözlerinin içine bakarak cevap verdi.
"Carl, iki üniversite bitirdim. Ardından yüksek lisans ve doktora yaptım. Yaptığım araştırmaları, bitirdiğim çalışmaları saymıyorum bile. Şu zamana kadar birçok danışanım oldu ve orada oturmuş sıktığın palavrayı yememi mi bekliyorsun?"
"Hey! Sana yalan söylemiyorum, telefon seksi yaptım!"
"Telefon seksi yaptığına inanıyorum."
"O halde?"
Ethan iç çekti. "Carl, bana her zaman dürüst olmak zorunda değilsin ama yapmak zorunda olduğun bir şey var; o da kendine dürüst olman."
"Öyleyim."
"O halde ne zamandan beri birkaç gündür tanıdığın ve muhtemelen güvenmediğin bir kadının dediklerini yapıyorsun?"
Carl gözlerini devirdi. "O kaçığa âşık değilim."
"Rachel ve evet biliyorum." Carl konuşacakken doktor devam etti. "Ancak yine de kendine tam olarak dürüst olmadığını görüyorum. Bir sonraki görüşmemize kadar cevaplarına ulaşacağına söz verir misin? Sabırlı bir adamım, bekleyebilirim."
![](https://img.wattpad.com/cover/35164407-288-k766223.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN DE KİMSİN? (TAMAMLANDI)
Roman d'amour32 yaşında, genç yaşına rağmen kariyeri başarılarla dolu, mükemmeliyetçi, sıkıcı derecede iyi olan Carl'ın, terapisti ve yakın arkadaşı dışında kimsenin bilmediği ufak bir problemi vardı. Bazen bilmediği yerlerde uyanıyor, gardrobunda tarzı olmayan...