60. Bölüm: Demek ki Hâlâ Şaşırabiliyorum

1.3K 187 34
                                    

Carl, az önce okuduğu cümleyi yalnızca beyniyle değil, yaşayan her noktası ile idrak etmiş olabilirdi. Cümlenin yazdığı kâğıt avucunun içindeydi şimdi. Geçen zamanla hissettiği onlarca duyguyu hatırladı.

Önce umut etmişti. Sonra da umudunu kaybetmişti. Pes etmişti. Özlemişti. Öğrenmişti ve kabullenmişti. Kabulleniş ile tam gözlerini kapatacakken, en başında gördüğü umudun yeniden, küçük bir aralıktan sızışına şahit olmuştu az önce. İki kelime, yalnızca iki kelime tüm bu yolculuğu değiştirmişti. Her şeyi yeniden başlatmıştı. Belki de değişimi başlatmıştı. Belki de umut beklenmesi gereken bir şey değildi, belki de hissedeceği her duyguya o karar vermeliydi. Ona seçenek sunulmasını beklememeliydi belki de, gerekirse yaratmalıydı. Birden gülümsedi ve karşısındaki boşluğa bakarak konuştu. Mesajı kime gönderdiği yeteri kadar barizdi.

"Bunları da duydun mu?"

***

"Kıçını o koltuktan ne zaman kaldıracaksın?"

"Anne?"

"Sürtük?"

"İyiyim Lisa."

Kameranın karşısındaki kadın gözlerini devirdi. Bu göz devirme Rachel'a "Lisa değil, Annalisa" demesi gerektiğini söylüyordu. Rachel ise bildiğini okumaya devam etti.

"Lisa gerçekten iyiyim, devam ediyorum."

"Her zaman devam edersin. Bunu biliyorum, ancak her devam edişinde arkanda bir parçanı bırakmayı da ihmal etmezsin. Salaksın çünkü."

Göz devirme sırası şimdi de Rachel'daydı. "Hani büyümüştüm?"

"Bu salaklığını engelleyecek bir durum mu?"

Rachel kıkırdadı. "Seni özledim."

"Gelebilirim."

"Evi su bastı."

"Otelde kalabilirim."

"İş seyahatine çıkacağım."

"Bir süredir evden çalıştığını söylemiştin."

"Patronumu kıramadım."

"Evet, beni gerçekten özlemişsin."

Rachel cevap vermek yerine sadece gülümsedi. O esnada Annalisa aniden konuşmaya başladı. Sanki hemen söylemek ve kurtulmak ister gibi tek nefeste.

"Biriyle tanıştım, çok güzel vakit geçirdik, harika sevişiyor, onu birkaç kere gördüm, sonra yine gördüm, sonra yine gördüm, sarışın, evet gerçek anlamda sarışın, çok eğlenceli, zeki, şaşırtıcı ama bu seferki yakışıklı, çok fazla vakit geçiriyoruz, dün akşam film izliyorduk, patlamış mısır yerken aniden aklına gelmiş gibi gayet sıradan bir şekilde bana 'evlensek mi' diye sordu, ben de elimdeki patlamış mısırı ağzıma atıp aynı şekilde 'olur' dedim, sonra da filmi izlemeye devam ettik, galiba o manyak, zeki bir manyak, çok tatlı zeki bir manyak."

"Lisa?"

Bağırdığının farkında olmayan kırmızı suratlı kadın cevap verdi.

"EVET?"

"Nefes al."

***

"Nefes al Carl."

Konuşmayı henüz bitiren adam cevap verdi.

"Alıyorum. Hem de tadını çıkararak."

Ethan adamı izledi. Adamın vücut dili, bakışları, hatta az önce betimlediği nefesleri bile o kadar sesliydi ki sürekli dikkati dağılıyordu. Derin bir nefes aldı.

SEN DE KİMSİN? (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin