16. Bölüm: Çünkü Dost Olmak Bunu Gerektirir

4.7K 392 81
                                    

Annie duyduğu cevaba inanamadı. Batman demişti, değil mi? Hani yarasa kılıklı adam. Uçamayan ve uçamadığı halde kendine 'süper kahraman' dedirten adam. Harika bir arabası olan adam. Diğer süper kahramanların arasında ezilmeden var olan adam. Şimdi Carl ona mesaj mı vermeye çalışmıştı yani? Ayrıca ne zamandan beri bu kadar irdeleyerek düşünüyordu?

Adama ne demeliydi? Kızmak istedi ama sanki bunu yapmaması gerekiyordu. Onun kadar sakin olmalıydı, ayrıca ezik bir cevap vermemeliydi. Kahrolası taktikler! Adam mısır gevreği dolu kâselere sütü doldururken yavaş adımlarla boş olan sandalyeye geçti. Otururken de cevap verdi.

"Uçamayan yegâne süper kahraman olarak buraya arabasız gelmen kötü olmuş o halde."

Carl, sütü tekrar dolaba koyarken duyduğu cevapla gülümsedi. Kapağı kapatıp masaya döndü ve diğer boş sandalyeye oturdu.

"Bir çaresine bakılır."

Annie mısır gevreğini önüne çekti.

"Eminim." Aslında o anda istediği tek şey mısır gevreğini yemek değil, nutella kâsesinde boğulmaktı.

Geçen on dakika kendini bir asır gibi hissettiriyor, Annie ağzındaki lokmanın çiğnedikçe büyüdüğünü düşünüyordu. Sanki alacaklılar midesini hacze gelmişler, lokmalar da birlik olarak midesini korumaya çalışıyordu. Sessizlik büyüdükçe gerilim tırmanıyordu. Sese ve harflere ihtiyaç vardı. Konuşabiliyorlardı, değil mi? Daha fazla dayanamadı. Tabii, zamanlamaları yine harikaydı.

"Ben-"

"Sen-"

"Sen söyle."

"Hayır sen."

Annie kusmak istiyordu. İğrendiği ve dalga geçerek lafını ettiği bu klişeyi yaşamak ağırdı. Dayanamadı.

"Tanrım, aşırı klişe zehirlenmesi yaşıyorum!"

Carl, ne diyeceğini bilemedi. Kadının tepkilerini tahmin edemiyordu. Kızacağını düşündüğü an kızmıyor, beklemediği anlarda ise sivri tepkiler veriyordu. Tepkisini ölçmek için konuştu.

"Bence gitmeliyim."

Cevap gecikmedi.

"Bence de."

Carl, duyduğu cevapla hafiflediğini hissetti ve kısa bir baş sallamanın ardından ayağa kalktı. Hızlı adımlarla kapıya giderken Annie'nin hiç kımıldamağını işitti. Kapıyı açtı. Bir adım attı ve kapıyı geri kapadı. İşte dışarıdaydı. Teknik olarak bir apartman olsa dahi dışarıdaydı. Temiz hava, rahatlık, sıfır endişe. Aklına kült olan bir filmin yine kült diyaloglarından biri geldiğinde gülümsedi.

Özgürlüüüüük!

Hâlâ mutfakta oturan Annie'nin ise yaptığı ilk şey, dakikalardır kesiştiği nutella kâsesini kapmak ve kaşık kaşık yemek olmuştu.

***

Eve döneli henüz yirmi dakika, duşa gireli de beş dakika olmuşken çalan ve asla susmayan kapı zili sebebiyle duştan paldır küldür çıktı. Saçlarından damlayan sular umrunda değildi. Merdivenleri inerken bir yandan da havluyu beline sarıyordu. Kapının zili hiç susmamıştı, kapıdaki her kimse o sikik parmağını zilden asla çekmemişti.

"Ah, tanrı aşkına!"

Havluyu beline tutturduğundan emin olunca kapı koluna uzanırken bir kez daha söylendi.

"Kes şunu!"

Hışımla kapıyı açtı ve kendine sırıtan bir deve ile karşılaştı.

"Bebeğim, beni böyle karşılayacağını bilsem üstüme daha seksi bir şeyler giyerdim."

SEN DE KİMSİN? (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin