SEN DE KİMSİN? (TAMAMLANDI)

17. Bölüm: Yetişkin Bir Seth Size Her şeyi Yaptırabilir!

Carl, belli aralıklarla aşağıdan gelen anlayamadığı seslerle uyandı. Masanın çekilmesi, inlemeler, düşen eşyalar. Duyduklarını anlamlandıramadı ve gözlerini açtı. Gözlerini açtıktan sonra sesler sanki daha da yükselmişti. Kaşlarını çatarak doğruldu ve hızla yataktan çıktı. Merdivenlerden inerken sesin mutfaktan geldiğini çoktan anlamıştı. İnlemeler de gittikçe sıklaşıyordu. Ne bulacağını bilerek kapalı mutfak kapısına yöneldi ve beklemeden açtı. Manzaraya şaşırmadı bile.

"Gerçekten mi Seth?"

Mutfak masasının yanında ellerini yere dayayarak güç alan çıplak adam başını kaldırıp arkadaşına baktı. Altındaki kadın ise toplanmaya başlamıştı bile.

"Carl, dostum, erkencisin."

Carl, Seth'e herhangi bir cevap vermedi. Bunun yerine arkasını döndü, salonuna ilerlerken de arada bir çağırdığı yardımcısına kısa bir durum bildirimi yaptı.

"Kovuldun."

Salona girip kendini koltuğa attığında bir sonraki yardımcısının elli yaşlarında, seksi değil oldukça şirin olacağını kafasına not etmişti bile. Hatta erkek de olabilirdi. Cinsiyetçiliğe gerek yoktu.

***

Carl, mutfağın eski haline dönüşünü dinliyordu. O esnada üstü çıplak Seth salona girdiğinde başını ona doğru çevirdi ve konuştu.

"Kendini affettirmek için kaslarını mı kullanacaksın?"

Seth elindeki tişörtü düzeltip kafasından geçirirken cevap verdi.

"İşe yarayacağını bilsem yapardım."

Carl cevap vermek yerine sadece gözlerini devirdi. Seth derin ve rahat bir nefes aldı. Aslında rahat olmamalıydı, sonuçta işi yarım kalmıştı. Carl, ufak bir uyarı yapma ihtiyacıyla ekledi.

"Dostum?"

"Bebeğim?"

"Bir daha çalışanlarımla yatma."

"Hiç mi?"

"Hiç."

"Bok."

Carl ayaklandı. "Acıktım."

Seth, intikamın ne kadar şirin bir yaratık olduğunun bilincinde koltuğuna daha da yerleşip konuştu.

"Gördüğün manzaradan sonra çok normal."

Carl homurdanarak salondan çıktı.

"Piç."

***

Annie uyuyalı henüz iki saat olmuştu. Uykusunun derinliklerinde hunharca tepinirken telefonun aniden çalmaya başlaması bilincinde deprem etkisi yaratmıştı. Gözlerini dahi açmadan yastığının yanındaki telefona uzandı. Cevaplayıp kulağına götürmesi ile bağırması bir olmuştu.

"NE?!"

Hattın diğer ucundaki Carl, duyduğu çığlıkla farkında olmadan telefonu kulağından uzaklaştırdı. Ne yapacağını bilemeden Seth'e bakınca arkadaşının sürekli kaş göz yapmasından rahatsız oldu. Adamın kaşı gözü ayrı oynuyordu. Ne bekliyordu, her şeyi anlamasını mı? Şimdi de burun delikleri büyümüştü. Bu nasıl bir yüzdü böyle? Muhtemelen biraz daha bakmaya devam ederse adam ona kafa atacaktı. Telefonu tekrar kulağına götürdü.

"Annie?"

"Hâlâ konuşmanı bekliyorum."

"Ben Carl."

Karşı taraftan gelen bir "Siktir"in ardından duyduğu toparlanma sesleri, yaralanan egosunu biraz rahatlatmış olabilirdi.

"Carl?"