34.Bölüm: Yapılacaklar Listesi

3.8K 293 103
                                    

Lanet beyaz bekleme odası!

Carl, deri olduğu için sürekli gıcırdayan ve biraz daha hareketsiz kalırsa kıçının sırılsıklam olacağı koltukta otururken tam olarak bu dört kelimeyi düşünüyordu. Tabii bunun sebebi, görüşme saatinden bir saat önce orada olması olabilirdi. Evde beklerken biraz sıkılmış da olabilirdi. Ya da uyandığı saat beklenenden erken olmuş da olabilirdi. Ama asla bir süre önce geçirdiği o harika bir haftadan dolayı olamazdı! Keşke haftayı kapatırken de bu harikalık devam etseydi. Her şey alt üst olmasaydı. Bu kadar korkmasaydı...

Eli, cebindeki kâğıt parçasına gitti. Yine. Son iki gündür sürekli yaptığı eylemi tekrarladı. Özenle katlanmış kâğıdı açtı. Kadınların genelde güzel yazdığını söyleyen herkes cehennemin dibine gidebilirdi. Önündeki kağıtta olan Rachel'ın iğrenç el yazısı, bu düşünceyi tek başına yalanlamaya yeter de artardı bile. Ama Carl için sorun değildi. Defalarca okumanın verdiği antremanla rahatça okuyabiliyordu yazılanları. Hatta yine okumak istiyordu. Ofiste oturmuş, yapmak istedikleri şeyleri yazdıkları o ana gitmek istiyordu. Sonra her birini yaptıkları anı hayal etmek istiyordu. Yeniden gülümsemek ve mutlu olmak istiyordu. Başını eğdi ve maddeleri okumaya başladı. Her maddeyi okuyuşunda beklermiş gibi anısı da gözlerinin önüne geliyordu. Çok sevdiği filmi defalarca izlemek gibiydi bu.

İlk madde Rachel'ındı ve okumak bile onu gülümsetmeye yetmişti.


R: Resim dersinde model olmak. Kostümlü olacak!

"Gerçekten Zeyna mı olacaksın?"

"Gerçekten Spartacus mu olacaksın?"

"Zeyna'nın yanında Şirin Baba olarak poz veremeyeceğime göre?"

"Bence çok tatlı olurdun."

"Kesinlikle!"

Gözlerini devirip soyunma odasına girdiğinde gerisindeki kıkırtıyı hâlâ duyabiliyordu. Güzel Sanatlar fakültesinde model olmak ve bir sınıf dolu öğrencinin önünde poz vermek! Bardağın dolu tarafını görmeye çalıştı. En azından aletini sergilemek yerine kaslarını sergileyecekti.

***

Sınıfa girdiği anda içindeki dürtüye engel olamayıp geri döndü-dönmeye çalıştı. Zira kapı ile arasında bir adet Zeyna duruyordu ve Zeyna'nın bakışları "Aklından bile geçirme" diyordu.

Derin bir nefes aldı ve tekrar sınıfa döndü. Mırıltıları duymamaya çalışarak kürsünün olduğu yere doğru ilerlemeye başladı. Bu pantolonumsu şeyle yürümek çok zordu. Gövdesinin üstünden geçirilen deri bantları ise hiçbir şekilde düşünmemeye çalışıyordu. Ayrıca bu kılıcın sahte olması gerekmiyor muydu? Ya da sahte ise neden bu kadar ağırdı? Son olarak en öndeki kız neden ona göğüs dekoltesi vermeye çalışıyordu? Yanında yürüyen Zeyna'nın farkında değil miydi? Kadın adeta role bürünmüşken hem de!

Kürsüye olan yolculuk elbette kısa sürdü. Sınıfın en önünde ve tam olarak ortasında olmak, ona spot ışıklarının arasında kalmış gibi hissettiriyordu. Sanki kapıdan bir magazinci fırlayıp "Bay Spartacus, Batiatus'u öldürürken tam olarak ne hissettiniz?" diye soru soracakmış gibiydi. Hayal gücünün gittiği yere bakılırsa kendisi de yeterince role girmişti!

Rachel'a dönerek mırıldandı.

"Nasıl bir poz vermemiz gerekiyor?"

O esnada köşedeki duvara yaslanmış ve kasıntılığına bakılırsa sınıfın hocası olan adam devreye girdi.

SEN DE KİMSİN? (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin