42. Bölüm: Sevgili Murphy!

1.6K 261 87
                                    

Ethan, duyduğu cümleye anlam veremeden adama bakmaya devam etti. Adam da ona bakıyordu. Hevesle ve heyecanla. Sanki bir şeyleri anlamasını istiyordu.

Meslek hayatında nadiren anlık karaksızlıklar yaşamıştı. Bu da onlardan biriydi. Olabilir miydi? Üçüncü kişiliğe ulaşmış olabilir miydi? Oldukça fazla yol gitmişlerdi ama duvar yıkılır yıkılmaz ortaya çıkmasını beklemiyordu. Adam sanki yıllardır bu anı bekliyormuş da duvar yıkılır yıkılmaz yıkıntıların üzerinden atlayıp ortaya çıkmış gibi görünüyordu.

Ethan, tek kelimeyle onlarca soru sordu.

"Carl?"

Koltuktaki adam gözlerini kapattı. Başını yavaşça aşağı ve yukarı salladı. Sonra da gülümsedi. Gülüşünün arasına da cevabı yerleştirdi.

"Evet. Ben Carl'ım. Gerçek Carl. Yıllardır bir dolapta kilitli kalmış Carl. Şu an endişeden altına sıçmak üzere olan Carl."

Ethan, en büyük engellerden birini aştığına sevinmek istiyordu ancak refleks olarak hayal ettiği tek şey; karşısındaki adamın yakasına yapışıp onu sarsarken ortada Gerçek Carl diye bir şey olmadığını, hepsinin bir, rakamla 1, büyük harflerle BİR kişiliğin parçalanmış halleri olduğunu, söz konusu şeyin güçlü kişilik olduğunu belki de milyonuncu kez söylemek istiyordu. Ancak ikisini de yapmadı. Daha önemli bir detay vardı söz konusu olan. Evet, büyükbabanın ölümünden önceki bilince ulaşmıştı ancak ortada sadece bir sessizlik vardı. Kafasının içini kurcalayamamış, on yaşındaki bilinçle yeteri kadar konuşmamıştı. Ve şimdi karşısında aylardır ulaşmaya çalıştığı kişilik duruyordu. Dönmesini sağlayan şey neydi? Bunu onunla nasıl konuşabilirdi? Ya da bunu konuşmak için fazla mı erkendi? Ethan, iç güdülerine güvenirdi ve iç güdüleri ona biraz zaman vermesini söylüyordu. Şimdi önemli olan, bu yeni durumu kontrol altında tutmaktı.

"Bir şey yemek ya da içmek ister misin?"

Adam hemen cevap verdi. "Aslında bir puding süper olurdu."

***

Carl, evin kapısını açıp içeri girdiğinde hissettiklerini tam olarak tanımlayamıyordu. Hem çok iyi bildiği hem de hiç bilmediği bir yerdeymiş gibiydi. Uzunca bir süredir kilitli kaldığı yerden izlediklerini, dinlediklerini şimdi yapıyor olmak henüz alışabildiği bir durum değildi.

Yavaşça mutfağa doğru yürüdü. Buzdolabının üstündeki kâğıdı bu kez ellerine alıp okumak istiyordu. Bu bedende hâlâ yalnız değildi, bunu biliyordu. Ancak artık bir dolaba kilitli de değildi. Ve tekrar o dolaba girmeye hiç niyeti yoktu.

***

Ethan, mail ekranını açıp Edward'a sadece tek bir cümle yazdı.

Haklı çıktın.

Cevap maille değil telefonla gelmişti. Telefonu açar açmaz karşı taraf konuştu.

"Üçüncü kişilik mi?"

"Evet."

"Kanıtın ne?"

"Her şeyi ve herkesi biliyor. Bilincini kontrol edemese de bir şekilde 'Ben buradayım' demeyi başarmış ve diğer bilinçlerden kopmamış. Güçlü kişilik o."

"Kabul edilebilir. Sana daha önce de söyledim. Genelde güçlü kişilik en çok devrede olandır ancak çok güçlü bir travma onu geriye çekmiş olabilir. Onu bulmalısın Ethan."

"Biliyorum."

"Kendi isteğiyle geri çekildiyse eğer, tekrar dönmesini tetikleyen şey neydi?

SEN DE KİMSİN? (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin