40.Bölüm: Bitiş - Değişim - Başlangıç

1.9K 246 86
                                    

Odanın köşesindeki manasız lekeyi izleyen Carl hâlâ konuşmamıştı. Leke, bir kelebeğin kanadına benziyordu. İki gün önce ölmüş ve artık kurumaya başlamış bir kelebeğin kanadına. Öyle ki elinde keçeli bir kalem olsa hızla oraya yürüyecek ve o lekenin içini renklerle dolduracaktı. Renklere nasıl da ihtiyacı vardı.

Başını lekeden kaldırıp Ethan'a baktı. Az önce dinlediklerini hâlâ sindirememişti. İki haftadır ortalarda olmadığını dahi tam anlamıyla idrak edememişken yeni öğrendiklerini nasıl hemen kabullenebilirdi ki? Diğeri de gelmişti! Diğeri de iyileşmek istediğini söylemişti! O bağlaç eki, Carl'ı deli gibi geriyordu. Adamın cesaretinden korkuyordu. Gücünden. Yenilmekten.

Düşüncelerinin, endişelerinin, korkularının sonu yoktu ancak dakikaların vardı. Sessizliğinin on birinci dakikasında konuştu.

"Demek o da istiyor."

"Evet."

"Peki, başladınız mı?"

"Evet."

Carl, savunmasızdı ve ilk kez bundan kaçmadı. "Korkuyorum Ethan..."

Ethan cevabı biliyordu. "Neyden?"

"Kaybetmekten."

"Bir yarışta değilsin Carl."

"Biliyorum ama yine de bunu hissediyorum."

"Kabul etmen gereken ilk şey; ikinizin de bir kişiliğin parçası olduğunuz. Ayrı kişiler değilsiniz. Bir kişiliğin parçalanmış bilinçlerisiniz. Ortada bir kazanan ya da kaybeden yok."

Carl şaşkındı. "Bunları bana ilk kez söylüyorsun."

"Zamanlama önemli."

"Doğru zaman bu mu yani?"

"Kendine odaklandığın, farkındalığının arttığı, iyileşmeyi düşündüğün, sonucu ne olursa olsun düşündüğün andayız, sence?"

Carl gülümsedi. Sonra da gülümsüyor olmayı garipsedi. "Tamam."

Uzun süren bir sessizlik oldu yine. Carl, aynı lekeye bakıyordu. Ethan haklıydı. Doğru zamandı. Az önce söylediği kelimeyi yineledi.

"Tamam."

Ethan, ikinci onayı bekliyormuş gibi hemen konuşmaya başladı.

"Bilincinin tavan arasına, en karanlık köşelerine gireceğiz. Ger-"

"Hı hı evet, tam orası evet."

Ethan adamın heyecansız sesinin farkındaydı.

"Gidip dinlen Carl. Sekreterim yeni randevu için seninle iletişime geçecek."

Carl kısa bir baş sallamasının ardından yerinden kalktı. Arkasını dönüp birkaç adım atmıştı ki çok önemli bir detayı söylemediğini hatırladı. Acıtsa da söyleyecekti.

"Bir kaybeden var Ethan. İki kadından biri kaybedecek."

Gelecek herhangi bir cevabı ya da tepkiyi görmeden çıkıp gitti. Tıpkı filmlerdeki gibiydi. 'Klişe filmlerdeki gibi' diye düzeltti. Birazdan da otobüsün camına başını dayayıp uzaklara bakacaktı zaten. Hoş, arabayla gelmişti. Neyse sileceklerle konuşurdu belki. Espri yeteneğine neler olduğu hakkında hiçbir fikri olmadan asansöre doğru ilerledi.

Gerideki Ethan zaten birinin kaybettiğini söylememişti. Diğerinin de kaybedebileceğini söylemedi. Sonuçta o bir profesyoneldi.

***

Rachel konuşmuştu. Dakikalarca, saatlerce, hatta yıllarca. Kafasının içine birini almayalı o kadar çok olmuştu ki. Anlık misafirleri olurdu hep. Gelirlerdi, bir anına şahit olurlar, bir yandan kahve içip harıl harıl başlarını sallarlar, onu anladığını sanırlar sonra da bardaklarını orada bırakıp giderlerdi.

SEN DE KİMSİN? (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin