SSY|67.BÖLÜM

18 3 3
                                    

Multimedya: Son Sabah Yıldızı 400 okunmayken!
Bölüm Şarkısı: One Ok Rock - Stand Out Fit in

🍁 🍁 🍁

Ertesi gün annemin kahvaltı için seslenmesiyle uyanmış ve yataktan kalkarak odamdan çıkmıştım. Kendimi hem yorgun ama mutlu hissediyordum. Kuzey ile oturup konuşacağımız için sevinçliydim ancak yarın akşamı beklemek zorunda olduğum için gergindim. Onu daha iyi hissettirmek için ne yapabilirdim bilmiyordum ancak elimden gelen her şeyi yapabileceğimi biliyordum. Bu yüzden daha fazla ağlamayacağıma dair kendime bir söz vermiş ve güne böyle başlamak istemiştim.

Yüzümü yıkayıp kahvaltı masasına otururken Gizem her zamanki gibi telefonuyla uğraşıyor, annem de çayları koyuyordu. Artık masada üç sandalye vardı ve bu kararı alan kişi tam olarak annemdi. Onu babamın her zaman oturduğu sandalyeyi balkonun arka tarafına götürürken gördüğümde tepki vermemiş ve yalnızca izlemiştim. Babamın hafta sonları bizi görebilme hakkı vardı ancak davadan beri bu hakkını hiç kullanmamıştı. Daha doğrusu, beni görmek için kullanmıyordu. Gizem'i birkaç kere aradığını ya da mesaj attığını görmüştüm ancak benimle ve annemle olan iletişimini tamamen kesmişti. Bu da bana babamın aslında istediğinin velayetlerimiz olmadığını, yalnızca annem ile aramızın iyi olmaması için böyle yaptığını düşünmeme sebep olmuştu.

Düşüncelerimi yok etmek istercesine bir nefes aldım ve "Günaydın, Sevim Sultan!" dedim, ardından Gizem'e döndüm. "Sana da günaydın, çirkin."

Bana gözlerini devirdi. "İnsanlar hep böyle nankör. Sana o kadar ablalık yaptım."

"Sana güzel ablacığım dememi istiyorsan devam et. Ömrüm boyunca dalga geçerim bununla."

Yüzünü buruşturdu. "Aman istemez. Kardeşin olmak fazlasıyla yetiyor bana."

"Sabah sabah ne başladınız yine!" Annem masaya ekmekleri bırakırken ikimize de bakmış ve benim hâlâ oturmadığımı fark ederek "Otursana kuzum." demişti. "Yumurtalı ekmek kızarttım. Seversiniz."

Sandalyeye kurulurken "Eline sağlık hayatım." demiş ve sırıtmıştım.

Gizem telefonuyla oynamaya devam ederken annem onun tabağına yumurtalı ekmek dilimlerinden birini bırakmış ve ardından bana dönmüştü. "Dün gece kiminle konuşuyordun? Bıdı bıdı gülüyordunuz uyandırdınız beni."

Harika. Annemin duymadığını ve uyanmadığını düşünmüştüm odamı gelip basmadığı için ama belli ki yanılmıştım. Ağzıma bir salatalık atarken "Uyandığını anlamamıştım. Odama terlikle girip o telefonu kapat demediğin için duymadın zannettim." dedim. "Sahi, uyandıysan nasıl oldu da odamı basmadın?"

Çayından bir yudum aldı. "Ben saygılı bir anneyim."

Ona kaşlarımı kaldırdığımda güldü. "Konuşmanızı dinledim. Kuzey ile aranda bir sorun mu var?"

"Seni meraklı, dedikoducu kadın!" dediğimde kolumu cimcirdi.

"Terlik yemediğine dua et!"

"Ay tamam ya, cimcirme!" Ellerini kolumdan çekerken acıyı bir kenara bırakıp "Birazcık, küçücük bir sorun çıktı aramızda." dedim. "Ama halledeceğiz."

"Sen mi bir halt yedin o mu?"

"Dinlediysen zaten bilmiyor musun!"

Omuz silkti. "Biliyorum, senden duymak istiyorum."

Sıkıntıyla yanaklarımı hava doldurdum ve havayı verdim. "Duydukların işte. Fotoğrafları gördü ve hepsinin bir yanlış anlaşılma olduğunu biliyor ama benimle konuşmak istemedi. Ona anlayış göstermekten başka yapabileceğim bir şey yoktu."

SON SABAH YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin