Bölüm Şarkısı: Son Feci Bisiklet - Gece
Tatlış bir fotoğraf bırakıyorum!
Multimedya: Kuzey Karahan
Sılanur'uşuma...
SlnrGkky🍁 🍁 🍁
"Birbirimizi fark eden sadece biz olalım,"
Dakikalardır aklımda dönüp duran bu sözler hayatım boyunca ilk defa duyduğum kelimelerdi. Kuzey'in sakladıkları onun içindeki okyanusta çağlar, gözlerine yansıyan dalgalar kasavet estirirdi. O da söylemezdi böyle şeyleri, kendini saklardı. Ve kendimi saklıyorum diye bana kızardı.
Bana ilk defa sarıldığı gün... Kalbinin acı çarpışları, "Sahte gülüşlerini sergileme! Bana geçmişimi hatırlayıp durma!" diye haykırışı... O an fark etmiştim geçmişinde bir şeyler olduğunu fakat sorgulayamadan, benim onu sarmam gerekirken o bir kalkan olmuştu bana. Ben ağlamıştım kollarında, o okşamıştı annemin çok sevdiği kırık saçlarımı.
"Neden..." diye mırıldandım kendi kendime içimden. Geçmişte ilk defa onun önünde döktüğüm gözyaşlarımı akıtmıştım bu okulda. Ne kadar da romantik... Kızlar Tuvaletinde.
Herkes bir şey saklıyordu, kimisi sevgisini; kimisi geçmişini. Peki ben... Dün yaşadıklarım burukluk kavramına sığar mıydı? Sessiz hıçkırıklarım, bağırış çağırış seslerini duymamak için bastırdığım kulaklığım? Acı desem... Buna yükelenebilir miydi? Bir annenin evladını kaybedişi için de acı derlerdi, sevgilisi terk etti diye ağlayana da.
Herkesin derdinin ölçüsü farklıysa, neden hepimizi acı kefeni içine tıkıştırıyorlardı? Benim acılarım sığmıyordu o kefene!
Uçurumda ölmek kolay. Bileklerini kesmek veya boynuna bir idam ipi dolamak; çok basit iyi gelen ilaçları zehir niyetine içmek. Terk etmek. Başka bir şehre uçmak.
Pencere kenarlarında ölen bir insana ne denmeli? İntihar mı? Cinayet mi? Kan yok, ses yok, beden canlı ama ruhundan sızan bir yanık kokusu... Hissettiniz mi?
Kulağımda çalan Son Feci Bisiklet'in şarkısı ile harmanlanan ruhum bir anda koparıldı melodiden. Kaşlarımı çatarak yanımda oturan Utku'nun her zaman tekrarladığı hareketlerine göz devirdim. Kulaklığımı yeniden takmak için uzanmışken hemen kulaklığı benden uzaklaştırdı. "Kaldır o kıçını. Göt yaymaktan sarkıyor kıçın hâlâ yan yatıyorsun sırada! Daha Sıla'yla girdiğim iddiayı kazanacağız, kalk!"
"Ya Utku'şum. Zaten sana kimse bakmaz ki. Yani bir tipine bakar mısın? Sarkan kıçıma kaş göz çizsem daha güzel olur senden."
Dehşet içinde baktı bana. Ardından tek kulağımda kalan kulaklığı da çıkardı ben engel olamadan. "Biraz daha konuşursan nah alırsın kulaklığı!" Eliyle söylediği hareketi yaptığında eline vurdum ve ittirdim.
Oflayarak ayağa kalktım ardından. Zaferle gülümsedi ve o da benim gibi ayağa kalktı. Birlikte sınıftan çıkıp bahçeye inerken homurdanmayı ihmal etmiyordum. Bir iddia işimiz eksikti zaten. Tamam, Utku sarışın ve mavi gözlü olabilirdi ama tip yoktu çocukta yani. Zeki değildi, havalı değildi, bad boy tiplerinden hiç değildi. Ve bizim okulun kızları genelde o 'bad boy' tiplerine bakıyordu.
Okulun bahçesinde gezinirken Utku sürekli kızlara bakıyor, kendi kendine not veriyordu. Sarışın bir kıza bakıp gözlerini kıstı. "Çakma sarı bu değil mi, Nefsom?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SABAH YILDIZI
Teen FictionHiçbir şey tesadüf değildi. Olamazdı. Onun da benim gibi kırık bir ruhu barındırması, gözlerinde acının söndüğü kadının ardından hâlen gülümseyebilmesi, beni anlayabilmesi... Bunlar sadece bir gecede gerçekleşmedi. Temeller yıllar önce atıldı. Her ş...