Multimedya: Doruk SarplıerBölüm Şarkısı: Yedinci Ev - Sarhoşum
🍁 🍁 🍁
Pekâlâ, Kuzey'i izlediğim bir gerçekti ve onun bunu hatırlaması utanç vericiydi.
Fakat bir Nefes Atasözü der ki: Hayat sana götüyle gülüyorsa, yalanınla tekmelemesini bileceksin!
"Yok öyle bir şey," diyerek inkâr ettim. Başını 'Yav he he' der gibi salladığında çirkefliğe başvurmanın en iyi yol olduğunu düşünmüştüm.
"İnanmazsan inanma be, bana ne," Umursamaz görünmeye çalışarak Ece'nin yanına ilerlerken aslında utançtan yerin dibine girdiğimi biliyordum. Daha önce çok erkeğe bakmıştım, yalan olmasın, ama hiç birine yakalanmamıştım. Bu işte profösyoneldim neredeyse."Bu aralar Utku'yla gezmeye falan başladın ve bizi unuttun." dedi Ece sitem eder bir sesle. Boş bakışlarla yüzüne bakarken dediklerine hak vermişti bir yanım. Yapımdan mıdır bilmem ama genelde kız arkadaşlarım daha çok olurdu. Utku istisnaydı sanırım.
"Şu an senin yanındayım?" dedim sorar gibi. Bu bir nevi durumu kıvırma çabasıydı. Ece kollarını göğsünün üzerinde toplayarak Türklerin klasik 'Trip' moduna giriş yaptı.
"Az önce de Kuzey'in yanındaydın ona bakılırsa. Bize anlatmadığın bir şeyler mi var?"
"Yok tabiî ki." Ah, ben ve yalanlarım... Gözlerini kısıp bir süre beni inceledi ama bir şey demedi. Kahverengi gözleri sorgularcasına bakıyordu ama ben inatla gözlerimi gözlerine dikmiştim. Göz temasını kaçırıyorsan, kötü bir yalancısındır...
Nihayet Utku gelebildiğinde sinema salonuna ilerledik ve filmin jenerik müziği çalarken içeri girdik. Sinema salonundaki koltuklara yerleştiğimizde bir yanımda Aras, diğer yanımda İnci vardı. Bu aralar onunla pek muhabbet edememiştim. Ece haklıydı sanırım, onları boşluyordum ama bu bilinçli olarak yaptığım bir şey değildi.
Filmin başladığını belirten sesle düşüncelerimden sıyrıldım. Bir kız geçmiş hatıralarını hatırlarcasına çalan müzik eşliğinde bir adamla öpüşüyordu. Bu bir romantik filmdi. Ah, aşk filmlerinden nefret ediyordum ve bu filmi Sena'nın seçtiğine emindim. Genelde Ece ve benim film zevkimiz aynı olurdu. Makyaj yapsa da öyle çok süslü bir kız değildi. İnci ise tam bir kokoştu. Sena da duygusal ve biraz da hayal dünyasında yaşayanımızdı. Yine de dedikodu deyince birbirimizi sollardık orası ayrı.
Romantik filmden sıkılınca yanımdaki Aras'a baktım: filmle ilgilendiği yoktu ve elini yumruk yaparak yanağına yaslamıştı. Büyük ihtimalle düşünceler âleminde bir tur atıyordu. Gözlerimi ondan çekip İnci'ye baktım. Bakışları filme odaklansada çok bir merakla izlemiyordu.
"İnci?"
"Hım?" dedi bakışlarını bana çevirip. "Kanka, şu Selen'nin sevgilisi mi var? Geçen gün duymuştum."
Filmi boş verip heyecanla bana döndü. "Ay, evet. Flörtleştiği biri varmış ama kanka görmen lâzım, o nasıl bir kekoluk,"
Geri kalan iki saat birlikte gıybetin dibine vurduktan sonra film bitince mecbur son vermiştik. Öğrendiğim kadarıyla Selen'nin 'henüz çıkmadığı' ama flörtleştiği çocuk yavşak tiplerden olsa da acayip zenginmiş. Aslında beni ilgilendiren pek bir şey yoktu. Gıybet olsun torba dolsun!
Sena film hakkında düşüncelerini anlatırken hiçbir dakikasını izlemediğimden anlamıyordum tabiî ki. Umursamayarak İnci'yle dedikodu yapmaya devam ettik.
Sinemadan sonra sokaklarda dolaşıp sohbet ettik hep birlikte. Genelde Utku ve Kuzey laf dalaşına girmiş, Aras ve ben her dakika gülmüş, Ece göz devirmiş, İnci ve Sena da bize uyarak kahkaha atmıştı. Sonuç olarak eğlenmiştik. Tabiî Kuzey arada bana da laf sokuyordu ama anında cevabını yapıştırıyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/142208770-288-k327858.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SABAH YILDIZI
Teen FictionHiçbir şey tesadüf değildi. Olamazdı. Onun da benim gibi kırık bir ruhu barındırması, gözlerinde acının söndüğü kadının ardından hâlen gülümseyebilmesi, beni anlayabilmesi... Bunlar sadece bir gecede gerçekleşmedi. Temeller yıllar önce atıldı. Her ş...