Multimedya: Nefes Özgün
Bölüm Şarkısı: Sertab Erener - Olsun
Buse Seven'e ithafen...
buseeeee7🍁 🍁 🍁
"Görkem?" diye sordum şaşkınlıkla. Gözlerimin beynimde dönen gerçeklere iletemediği görüntüler, ayaklarımın altındaki zeminin varlığını unutturmuştu. Çıkmaz sokaklara dönen sonuçsuz sorunlar tekrar başgösterdi. Ela gözlerinin odaklandığı kahverengi gözlerim tamamen ondayken gülümsedi. O an tek fark ettiğim son söylediği sözün üzerine duvarlar yıkmıştı. Geri dönmüştü!
Üzerine giydiği koyu renkler, siyah saçları, dudaklarını süsleyen gülümsemesi... Yeni yıla girmeden hemen önce, günlerin geçip gidişine aldırmayan bedeni hiç değişmemişti. Yine aynı kalıplı bedeniyle sert bir duruşla önümde duruyor; öylece bakıyordu.
"Senin burada ne işin var lan, piç?" dedi sert bir sesle Utku. Pamuk Prens gibi olan Utku'nun bile tersine düştüğü zaman korkutucu bir yanı açığa çıkıyordu.
Yüzünde yerli yerinde duran gülümsemesi solmadan bana bakarken tepkilerimi ölçüyor, söylenilen kelimelere aldırmıyordu.
"Döndüm," dedi gözleri odaklandığı gözlerimden ayrılmayarak. Kalbim tekledi. "Geri döndüm."
Utku harekete geçip ona doğru ilerleyecekken tuttum hızla kolunu. Zaten bir çöküş dönemindeydi, kavga çıkması bizim aleyhimize olurdu. Utku başını çevirip bana baktığında onu durdurmuştum. "Nefsom," dedi sakin ama altında yatan cinnetle birlikte. "Kuzey'i ara, seni gelip alsın."
"Hayır." dedim reddederek. "Ya birlikte gideceğiz, ya da ikimizde gitmeyeceğiz."
"Bana kalırsa Utku gitmeli." Görkem'in sesi ile Utku'yla olan bakışmamız kesilirken hâlen gülümsüyor olması sinirimi tepeme çıkarıyordu. Aynı zaman da Utku'yu da delirtmek istercesine konuşup duruyordu.
"Nefes'i seninle bırakır mıyım sence, götlek?"
Güldü. Ardından tuttuğum kolunu çekerek kendisi koydu elini bileğime. Her ne kadar istemese de gitmeyi tercih etmiştik. Yanından birlikte geçip giderken en son Görkem'in "Aras Karahan'a selamlarımı ilet." dediğini duydum.
Düşünmeye fırsatım olmadan Utku tarafından yanından uzaklaştırıldım.
3 GÜN SONRA
"Lanet olası..." diye mırıldandı sinirle Sena.
Bizimkilerle Kuzeylerin evinde Görkem'in gelişi hakkında dert yanarken, ellerimi birleştirip çeneme yaslamış, stresle ayağımı sallarken gözlerimi yere indirmiştim. Bu sırada Sena ayakta bir ileri bir geri giderek dönüp duruyordu.
Görkem'in gelişinin üzerinden üç gün geçmişti. Aradan geçen kısa zaman boyunca bizimkilerle hiç toplanamamış, bu yüzden yeni yıla bir gün kala nihayet konuşabileceğimiz ortamı ayarlamıştık.
"Ne diye gelmiş bu? Bir daha gelmeyeceğim dememiş miydi?" dedi bu defa İnci konuşarak. Hiçbir şey söylemeden düşüncelerle yere bakarken, gözlerimin önüne onu bugünden önce son görüşüm geldi. Teknedeydik. Bir ateşle her şeyi yakıp savurmuştu, ardından sessizce çekip gitmişti. Onunla geçirdiğim 24 saatin sonunda gideceğini söyledikten sonra geri dönmesi tamamen bir yalana kandığımın göstergesiydi. Ben o gün neler hissetmiştim, ne kadar üzüntü içinde kalmıştım o evde. Oysa şimdi bütün hislerim çöpe atılarak o 24 saatin getirdikleriyle birlikte gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SABAH YILDIZI
Roman pour AdolescentsHiçbir şey tesadüf değildi. Olamazdı. Onun da benim gibi kırık bir ruhu barındırması, gözlerinde acının söndüğü kadının ardından hâlen gülümseyebilmesi, beni anlayabilmesi... Bunlar sadece bir gecede gerçekleşmedi. Temeller yıllar önce atıldı. Her ş...