Bölüm Şarkısı: Selena Gomez - Rare
Bu arada bölümü okuyanlar oy verirse veya yoruma minnacık bir emoji falan bırakırsa sevinirim, yapıp yapmamakta özgürsünüz ama destek olmuş olursunuz hani. Neyse, hepinize iyi okumalar! i love u guys!
🍁 🍁 🍁
"5 dakikaya oradayım, sakın yok yazdırma yoksa ölürsün! Hadi bay bay!"
Cevap vermesini beklemeden direkt telefonu kapatıp koşmaya devam ettim. Saat 08.12'ydi, ders başlamıştı ve ben geç uyandığım için yok yazılma tehlikesiyle karşı karşıyaydım. Utku'yu yok yazdırmaması için tembihlesem de ilk dersin ne olduğunu bilmediğim için hocayı da bilmiyordum ama kimyacı değildir diye umuyordum.
Koş Nefes koş!
Adımlarımı hızlandırıp koşmaya devam ederken geç kalmaktan nefret ettiğimi hatırladım. Dün gece Aras'la uğraştığımdan eve geldiğimde saat 11 civarlarındaydı. Düşünceler beni rahat bırakmadığından saat 3'e kadar uyumamıştım. Sonuç olarak uyku delisi ben, sabah uyanamamıştım. Devamsızlık sınırında olduğum düşünülürse bence bayağı tehlike altındaydım.
Okul binası görüş açıma girdiğinde çantamı sıkıca tutup bahçeye girdim. Güvenlik görevlisi hâlime acırmış gibi baktı. Bu arada yaşanan son olaydan sonra annem şikayette bulunmuştu ve güvenlik açığı sebebiyle okul kapısına güvenlik getirilmişti. Geç bile kalınmıştı aslında. Her ne kadar Görkem olayından bağımsız olsa da annem böyle biliyordu. Öyle de bilmeliydi. Görkem'i çok süründürecek şeyler vardı aklımda. Sırtımdaki yaralar aklıma geldikçe beynimde planlar dönüyordu.
O iş daha kapanmadı.
Koridorun sonuna gelip kapının önünde durduğumda soluklandım ve kapıyı tıklattım. Bir cevap beklemeden direkt içeri girdim. Hoca bir nefes nefese kalmış bana bir de sınıf defterine baktı.
"Nefes dediğimde 'burada' diyen kimdi?" diye sordu kaşlarını çatıp. Kimseden bir ses çıkmayınca bana döndü. "Seni yok yazmadım, altına da imza attım şimdi de yazamam."
Tamam işte ne güzel.
Tekrar sınıfa baktı. "Kim Nefes'e var dedi çıksın ortaya hemen!"
"Hocam İnci var dedi!"
Bir anda ayağa kalkıp konuşan Doruk'a ters ters baktım. Yalan söylüyordu çünkü bana var diyen Utku'ydu. Sırıtan yüzüne gözlerimi kısıp ağzımı oynattım sessizce: "Şerefsiz!"
İnci neye uğradığını şaşırmıştı. Arkasını dönüp Doruk'a baktı. "Yalan atma be! Ben uyuyordum!"
"Dersimde uyuyor musun İnci!" diye kızdı ona Hoca. İnci şok içinde hem Doruk'a hem de Hocaya bakıyordu.
"Hocam biz şu an Nefes'e var diyeni arıyoruz ama! Hem ben demedim, Görkem dedi."
'Utku yanacağına Görkem yansın.' mantığıyla hareket ettiğine kalıbımı basabilirdim. En arkada oturan kafası sırada Görkem adını duyunca başını kaldırdı.
"Ben kimseye var demedim." dedi ve Utku'ya baktı. "Utku dedi."
Utku direkt ayağa kalktı. "Hocam kuru iftira ya! Yanım boşken dolu mu görüyorum, şizofren miyim sanki ben!"
"Şey, Hocam girebilir miyim ben artık?"
Sesimi duyan olduğunu zannetmiyordum. Tüm sınıf bana kimin var yazdırdığını tartışmakla meşguldü ve beni gören yoktu. Oflayarak tavana baktım. Ardından bitmesini beklemeye karar vererek kapıya yaslandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SABAH YILDIZI
Teen FictionHiçbir şey tesadüf değildi. Olamazdı. Onun da benim gibi kırık bir ruhu barındırması, gözlerinde acının söndüğü kadının ardından hâlen gülümseyebilmesi, beni anlayabilmesi... Bunlar sadece bir gecede gerçekleşmedi. Temeller yıllar önce atıldı. Her ş...