Multimedya: Sena Güngör
Bölüm Şarkısı; Mist - Nefes🍁 🍁 🍁
"Seni seviyorum." dedi gözlerimin içine bakarak. Kalbim kontrol edilemeyecek bir hızla atmaya başladı. Gözlerimi gözlerine diktim.
"Ben de seni seviyorum." Gülümseyerek bana yaklaştı. Gülüşüne eşlik ettim. Her daim hayal ettiğim an gerçekleşiyordu. Sıcak nefesini yüzüme vererek saçımı okşarken birden o sesi duydum:
"Kalksana artık!"
Huzursuzlukla kıpırdandım. Gözlerimi açmak istemiyordum. Bu güzel anın rüya olmasını istemiyordum. "Yemin ederim başından aşağı buz dökerim! O derece acımasızım!"
Ağlayacaktım galiba. Gözkapaklarımı aralayıp uykulu gözlerle etrafa bakındım. Sena sarı saçlarını etrafımdan sarkıtmış, Azrail gibi başımda dikiliyordu. Beni bu güzelim rüyadan uyandırdığı için onu boğabilirdim. Hatta ben onu boğmadan evren onu yok etmeliydi.
Sevdiğim ünlülerden biri bana aşkını ilan ediyordu, saçlarıma dokunuyordu ama bunların hepsi bir rüyaydı.
"Bu ne uyku be! Saat öğlen bir, sen hâlâ yataktasın." diye çemkirdi.
"Seni öldüreceğim, Sena! Beni en güzel rüyamın ortasında uyandırdın!" Ona isyan ederken ağlarcasına bir ses çıkardım. "Rüyama devam edemez miyim? En heyecanlı yerindeydim..."
Bana 'ne diyorsun aptal?' bakışlarını attı. Umursamadım çünkü alışkındım. Mızmızlanarak ayağa kalktım. Odanın içinde ilerleyip dolabımdan gri pantolonumla mor tişörtümü aldım ve Sena'yı ittirip odadan çıktım. Koridor boyunca ilerleyerek banyoya girdim. Kapıyı ardımdan kapattıktan sonra birkaç saniye tamamen kendime gelmeyi bekledim, ardından ellerimi ve yüzümü yıkadım. Kahvaltıdan önce dişlerimi fırçalamak ve kahvaltıdan sonra bir daha fırçalamak alışkanlığımdı, bu yüzden yine bunu bozmamış ve dişlerimi fırçalamıştım.
Aynadan bozulmuş topuzuma bakarken derin bir nefes aldım. Tokayı çıkararak saçımı açtım ve içimden saçlarımın fazla dökülmemesi için dua ettim. Birkaç yeni yeni küfürler türettikten sonra saçlarımı tamamen taramış ve yeniden topuz yapmıştım. Dolabımdan aldıklarımı giyerek banyodan çıktım.
Günlerden cumartesiydi ve bizim sınıfın kızlarıyla birlikte bir kafeye gitme kararı almıştık dün akşam. Tabii ki bu fikir İnci'ye aitti. İstanbul'da bilmediği yer olmadığı için en iyi mekanları da o biliyordu. Sınıfın kızlarıyla aramız genel olarak iyi olsa da bu aylık buluşmalarımız okulda olan biteni konuşmak içindi.
Sena'nın bizim eve gelme sebebi ise onun da bizimle kafeye gelecek olmasıydı. Bizim sınıfta değildi ama sınıfımı benden iyi biliyordu, yabancılık çekmiyordu. Her tarafta radarım var, derken yalan söylemiyor olabilirdi belki de. Okuldaki çoğu dedikoduyu bilirdi.
Yanına ulaştığımda dolabımdan ayakkabılarıma baktığını gördüm. Ben de kendime ayakkabı seçmek için bakındım. Dolabımın alt köşesi tamamen ayakkabıyla doluydu. İçlerinden gri spor ayakkabılarımı alarak ayağıma geçirdim.
Sena da giydiği açık mavi kotuna ve kırmızı tişörtüne uygun bordo Converselerimi giydi. Benim ayak numaram ondan bir numara küçük olduğu için biraz sıkıyordu ama tarz olmak daha önemliydi onun için. Saçını at kuyruğu yaptı ve parfümümü üzerine bocaladı. Ben o kadar sıkmıyordum o parfümü... Daha da sıkmasına izin vermeyerek elinden çektim. Kendime de sıktıktan sonra odadan çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SABAH YILDIZI
Roman pour AdolescentsHiçbir şey tesadüf değildi. Olamazdı. Onun da benim gibi kırık bir ruhu barındırması, gözlerinde acının söndüğü kadının ardından hâlen gülümseyebilmesi, beni anlayabilmesi... Bunlar sadece bir gecede gerçekleşmedi. Temeller yıllar önce atıldı. Her ş...