SSY|53.BÖLÜM

79 11 4
                                    

Multimedya: Gizem Özgün
Bölüm Şarkısı: Imagine Dragons - Birds

sınavlar ertelenir ve nisa bölüm yazmaya devam eder, sizlere iyi okumalar diler¡ ✨

bu arada güzelim elleriniz ile bir saniyeceğinizi ayırıp yıldıza basmayı ve yıldıza basamıyorsanız bile küçük bir yorum bırakmayı unutmayın¡ 💙

🍁 🍁 🍁


Görkem'in o kazadan sonra kapıma gelişi zihnimin içinde tekrar tekrar oynarken birkaç saniye ne cevap vereceğimi düşündüm. Aklımda dolanan soruları sormak istiyordum. Parmaklarımı tuşların üzerinde gezdirirken derin bir nefes aldım.

Nefes Özgün:
Neden buraya geldiniz? Baran Bera'nın amacını anlayabiliyorum ama Doruk, Ece ve sen neden?

Anında cevap geldi.

Görkem Hansoy:
Buraya isteyerek gelmedim.

Görkem Hansoy:
Yanında ben varken kimseye bir şey yapamaz, endişelenme.

Nefes Özgün:
Tüm endişem uçtu gitti şu an, bak. Sadece bizden uzak durmanızı istiyorum. Kardeşimin peşinde psikopat gibi dolaşan biri olması beni rahatsız ediyor. Ben kardeşime sahip çıkıyorsam sen de abine çık. Gidin buradan.

Görkem Hansoy:
Bunu istesem bile yapamam diyorum, Nefes. Sadece kötü bir şey olmasını engelleyebilirim o kadar.

Sinirle bir soluk alırken başımı gökyüzüne kaldırıp gözlerimi kapadım. Kardeşimin de Baran Bera'dan rahatsız olduğuna adım kadar emindim ve onlara buradan gidin diyemediğim için sinirliydim. Daha doğrusu, gidin desem bile gitmeyeceklerini bildiğim için sinirliydim. Aynı yerde tatil yapmaya gelmiş insanlar olarak gözüküyorduk, kime ne diyebilirdik ki? Gözlerimi yeniden açıp beni izleyen yıldızıma baktım. Ardından tekrar telefona odaklandım konuşmayı bitirmek adına.

Nefes Özgün:
İyi geceler Görkem.

Bir süre cevap gelmedi. Telefon elimde beklerken sonunda bir şey yazmayacağını düşünerek ekranı kapayacakken mesaj geldi.

Görkem Hansoy:
İyi geceler, Nefes.

Görkem'in bu denli değişmesi beni şaşırttığı kadar sevindiriyordu da aslında ancak onun saplantılı tavırları bitmiş olsa bile şimdi de abisininki başlamıştı. Değişen bir şey olmuyordu, sadece zaman akıp gidiyordu. Biz liseden mezun olmuş ve üniversite sonuçlarını beklerken tatile gitmek için izin koparabilmiş gençlerdik sadece. Yaşadıklarımız saçmaydı ama gidip de kimseye 'Hey, benim yaşadıklarım çok saçma değil mi?' diyemiyorduk.

"Düzgün tutsana şunu lan, hiç mi elini kullanmadın hayatın boyunca?" Kuzey'in sesini duymamla hızla düşüncelerimden sıyrıldım ve telefonu kapayıp cebime attım. Elindeki üç dondurmayı asla düzgün tutamayan Utku Kuzey'den laf işitirken bir yandan da düşürmemek için çabalıyordu. Aras en beceriklileri olduğundan elindeki dört dondurmayı da mükemmel taşıyordu. Gelip oturdu ve Sena'ya dondurmasını verdikten sonra İnci ve Kağan'a
uzattı.

Kuzey Utku'yu boş verip yanıma oturduktan sonra gülerek "Buyrun leydim," dedi ve dondurmamı bana verdi. Ona gülümsedim. "Teşekkür ederim beyefendi."

Gözlerim dondurmaya odaklandığında dondurmamı neli istediğimi söylemememe rağmen çikolatalı ve vişneli alması içimde deli gibi bir sırıtma isteği uyandırmıştı. Küçük detaylar olabilirdi ama mutlu olmak için fazla büyük şeyler olmasına da gerek yoktu zaten. Bir yağmur damlası bile mutlu edebiliyordu insanları. Özellikle de benim gibilerini.

SON SABAH YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin