SSY|48.BÖLÜM

116 20 14
                                    

Bölüm Şarkısı: Danna Poala - Mala Fama

Multimedya: Yaparken ruhum çekiliyormuş gibi hissettiğim bir arka plan ✨

İyi okumalar¡ 😻

🍁 🍁 🍁

Yüzüme yüzüme yağan yağmur damlaları beni her zaman huzurlu hissettirirdi. Herkesin kendince sorunları, üzüntüleri ve acıları olurdu, benim de öyleydi fakat ne zaman ıslak yerler üzerinde yürüsem, başımı kaldırıp gökyüzüne baksam her şeyi unuturdum.

Gökyüzü huzurdur insana, bilirsin. Çünkü sen de bendensin.

Sabah kalkmaya üşenirim diye geceden maşa yaptığım saçlarımı geriye iterken bir su birikintisinden atlamış, okula ilerlemeye devam etmiştim. Her yerde birikintiler vardı ve bu bana çocukken içinde zıpladığım o zamanları hatırlatıyordu. Sanırım büyümekten nefret etmemin en büyük sebeplerinden biri hâlâ çocuk olan yanımın üzerindeki kirlerdi. İzleri olgun bir kadın olduğumda dahi benimle olacaktı.

Kısa süren yolu yavaş adımlarım yüzünden daha uzun sürede bitirmiş olsam da sonunda okula girmiş, dersten on yedi dakika önce gelmeyi başarmıştım. Bugün yine ve yine sınavım vardı. Şükür ki kafede olan çalışmamız aksine Kuzey özel ders verir gibi beni çalıştırmıştı. Adımlarımı hızlandırmış ve tam giriş merdivenlerine ulaşmak üzereyken "Hey," diyen bir sesle olduğum yerde durdum. "Güzellik, nereye böyle?"

Bu sesi tanıyordum. Aceleyle bedenimi çevirdiğimde şaşkınlıkla gözlerim açıldı. "Batu?" Bana kocaman sırıttı. Üzerimdeki şaşkınlığı atlatıp gözlerimi kırpıştırdım. Ardından koşarak gidip ona sarıldığımda aynı şekilde kollarını bana sardı. Onu burada görmeyi beklemediğimden hem sevinmiş hem şaşırmıştım. Kendimi geriye çekerken yüzümde bir gülümseme oluştu. Bir adım geri atıp onu incelediğimde sırtında okul çantası oluşu dikkatimi tamamen üzerine çekti. Kaşlarımı kaldırdım ve "Neden buradasın?" diye sordum gözlerimi gözlerine çevirdikten hemen sonra.

Gözlerini kıstı. "Hastanede sana kaydımı buraya aldırdığımı söyledim, beni nerenle dinledin?"

Bu defa benim gözlerim kısıldı ve zihnimin içindeki binlerce anıdan bahsettiği konuşmayı bulmaya çalıştım. Bulduğumda ise hızla ellerimi yanaklarıma koyarak sevimli bir ifade takındım. "Ups, unutmuşum."

Burnuma bir fiske attığında yüzümü buruşturarak elinden kurtuldum ve alayla "Tüh, desene okula bir serseri daha geldi." dedim.

"Hem de en fenasından."

Gülerek başımı iki yana salladım. Bu sırada etrafa bakmayı da ihmal etmemişti. Bakışlarımı bahçede olanlara çevirdiğimde çoğu kızın belli etmeden Batu'ya bakmaya çalıştıklarını fark ettim. Bu gözlerimi devirmeme sebep oldu. Yeni çocuklar her zaman ilgi çekerlerdi. Tıpkı Kuzey ve Aras'ta olduğu gibi okulun yeni dedikodu konusu bu olacaktı. Ta ki Batu'nun sevgilisi olduğunu öğrenecekleri ana kadar.

Batu boğazını temizlediğinde düşüncelerimden sıyrıldım. Bir centilmen edasıyla sol kolunu kıvırarak bana uzattığında kaşlarımı kaldırarak ona baktım. Sırıttı. "Koluma gir, hava atarsın kızlara."

Yalandan gülerek "Haha, komik seni." dedim ama uzattığı kolunu da geri çevirmedim. Koluna girdiğimde bahçedeki kızlara nispet yapar gibi bakma isteğimi bastırmak zorunda kalmıştım. Kuzenimdi sonuçta, kıskanmam gayet doğaldı. Birlikte yağan yağmurdan kurtulup okulun içine girdik. Koridorda ilerlemeye başlarken Batu arkamızda kalan kızları işaret ederek "Niye herkes sarışın lan?" diye sordu. Yüzüne baktığımda gerçekten bunu merak ettiğini anlamıştım.

SON SABAH YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin