Medya: Kuzey Karahan's Blog
Bölüm Şarkısı: Yaşlı Amca - Kediler ve Şarkılar🍁 🍁 🍁
Mavi dalgalar ve sonu aydınlığa çıkan karanlık yollar. Hepsi sanki gözümün önünden saniyeler içinde geçmiş, zihnime işgal etmişlerdi ve ben hakimin ağzından çıkanları duyduğum an şaşkınlık ve sevinç karışımı bir çığlığı dudaklarımın arasından salıvermiştim. Gizem ile aynı anda koşarak anneme sarılmak için harekete geçtiğimizde annem sevinçten akan gözyaşlarıyla kollarını bize açmıştı. Babamın yüz ifadesi ise gerçekten görülmeye değerdi. Davayı kaybedeceğine zerre inanmıyordu ve tam şu an, bu kaybediş onun yüzünde parçalanıyordu.
"Kaybettin." dedim tam onun gözlerinin içine bakarak. "Her şeyi kazanabileceğini zannettin ama kaybettin."
Gözleri öfkeyle parlarken "Tekrar tekrar dava açacağım." dedi. "Kazanana kadar devam edeceğim."
"Elinden geleni ardına koyma!" Gizem ona sırıtarak bakarken mahkeme salonu boşalmaya başlamıştı ve babam avukatıyla birlikte hızlı adımlarla uzaklaşmıştı. Annem hala ağlamaya devam ederken tüm dikkatimi ona vererek ellerimi yanaklarına yerleştirdim. "Ağlama artık anne, her şey bitti. Kazandık."
"Biliyorum, biliyorum kuzum..." Elinin tersiyle yüzünü silerken rengini aldığımız gözleri ağlamasıyla kızarmıştı. Birkaç saniye sonra kendini toparlamak istercesine dikleşti ve avukata döndü. "Çok teşekkür ederiz! Sayenizde kızlarım hâlâ benimle!"
Avukat gülümsedi. "Elimden geleni yapmak görevim. Artık rahatlayabilirsiniz, inanın sıradaki süreç çok daha kolay olacak."
Annem başını sallayarak onu onaylarken tekrar tekrar teşekkür etmeye devam etmişti. Davanın sona ermesi üstümden koca bir yükü almıştı sanki. Zaman ağır ağır akıyor, gerginlik damarlarımı çekiştiriyordu tüm bu zaman boyunca ve şimdi bir kuş kadar hafif hissediyordum. Artık gittiğim evde babamın gölgesi duvarda, o kaldırdığımız aile tablosundan bizi izliyormuş gibi hissetmeyecektim. Artık yıldızıma gölgelerin beni korkuttuğunu, onun beni aydınlattığını tekrar tekrar söylemek zorunda kalmayacaktım.
Mahkeme salonundan çıktığımızda ve Kuzey'i kapının önünde gördüğümüzde anında gülümsemiş ve koşarak gidip kollarına atılmıştım. Bedeni hızla bedenimi sararken "Ne oldu?" diye sordu içi içini yercesine. "Sonuç ne? Kazandınız değil mi?"
"Kazandık!" dedim büyük bir sevinçle, kendimi geri çektim. "Kazandık Kuzey! İnanabiliyor musun! Kazandık!"
Elleri hızla saçlarımı bulurken gülümsediğini hissettim. "Biliyordum, güzelim. Biliyordum." Kendimi geriye çekerken bana baktı ve saçımdaki elini hareket ettirdi. "Aslında içeri girecektim ama yanlış olduğunu düşündüm ve vazgeçtim. Ben orada olursam gerçek bir hesaplaşma olmazmış gibi geldi. Beni yanlış anlamadın, değil mi?"
Gözleri onu yanlış anlayacağımdan deli gibi korkuyormuşçasına parlıyordu ve ben bu görüntüyü kabullenememiştim. Başımı hızla iki yana salladım. "Hayır, önemli değil. İçeride sadece ailemle olup yüzleşmemiz çok daha iyi oldu." Hâlâ bana aynı şekilde baktığını fark edince gülümsedim. "Şu an buradasın ve önemli olan bu."
Bana tekrardan sıkıca sarıldığı sırada bir boğaz temizleme sesi duydum. Gizem "Bölmek gibi olmasın ama adliye koridorundayız ya!" dediğinde Kuzey'den ayrılıp ona gözlerimi devirdim.
"Konuşma. Annem nerede?"
"Avukatla konuşuyordu, gelir şimdi." Bize gözlerini kıstı. "Siz de zahmet olmazsa bir ayrılın birbirinizden ya. Çok vıcık vıcık insanlar oldunuz. Etrafımızda cool avukatlar, savcılar var şu an!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SABAH YILDIZI
Fiksi RemajaHiçbir şey tesadüf değildi. Olamazdı. Onun da benim gibi kırık bir ruhu barındırması, gözlerinde acının söndüğü kadının ardından hâlen gülümseyebilmesi, beni anlayabilmesi... Bunlar sadece bir gecede gerçekleşmedi. Temeller yıllar önce atıldı. Her ş...