Keyifli okumalar. ❤️
(Karmen'den)
Bugünlerde sabrım fazla zorlanıyor... Çok fazla.
Kollarımı iki yana açarak bugün sadece kötü haberler veren emektarıma baktım.
"Bulgaristan'a gitmesi gereken tırlar nasıl geri dönüyor ya? Çocuk oyuncağı mı bu? Neden kimse yapması gereken işleri yapmıyor? Bu işin kontrolü kimde?"
Nefesimi sonuna kadar sorgulamak için kullandım.
"Bu işle Hamza Bey ilgileniyordu değil mi? Kontrolü yapan kişi kendisi ve Canan Hanım. Bu ikiliyi çağır bana," dedim ama Rüya yerinden kıpırdamadı bile.
"Tekrar etmeme gerek var mı?" diye sordum. Bekletilmekten nefret ediyordum. Benim emektarın tepkisizliği de sinir hoplatacak türdendi.
"Biraz sakinleşmenizi öneririm. Siz böyle bağırıp çağırınca sorun çözülmeyecek."
İşaret parmağımı sertçe masaya koydum. "Çözülmeyecek ama buna der demem gerekiyor. Kim sorumluysa öğrenmem gerekiyor çünkü ben patronum! En büyük yetki bende, bu şirket benim. Uçan kuştan haberim olmalı."
"Canan Hanım ve Hamza Bey şu an tırların kaldığı sınıra gidiyorlar. Belki de birazdan uçakları inecek olabilir. Duyar duymaz gittiler. Size haber verecekler."
"Senin bildiğin kadarıyla olay ne?"
"Bildiğim tek şey, tırların sınırda kaldığı."
"Teşekkürler üstadım," diyerek sırtımı koltuğa yasladım. Sızana kadar içmek istiyordum. Neredeyse tüm günümü uzun toplantılarla geçirmiş ve gün sonunda kötü haberi almıştım. Gerçekten mecalim kalmamıştı.
Kapı bir anda açılınca yerimde doğruldum. Rengin ellerinde poşetlerle içeri girdi.
"Sürpriz!" dedi neşeyle. Sesi kulağımı tırmaladığı için istemsizce yüzüm ekşidi.
"Ali Usta'dan dürüm ve ekmek arası yaptırdım. Kurt gibi açım," dedi. Poşetleri masamın üstüne bıraktı. Bu poşetlerde sadece yiyecek olması imkansızdı.
"İçecek almayı da unutmadım elbette," diyerek bana döndü.
"Abla, hangisinden yemek istersin?"
"Fark etmez," dedim. Neredeyse kolumun yarısı kadar bir dürüm çıkardı.
"3 adet dürüm, 3 adet ekmek arası ve 6 tane içecek."
"Kızım kıtlıktan mı çıktın? Bu kadar şeyi kim yiyecek?"
Kıkır kıkır güldü. Yemek, hayatta en sevdiği şeylerin başında geliyor olabilir.
"Sen, ben ve kıymetli Rüya Hanımcığım."
"Bu saatte yemem ben. Yine de çok teşekkür ederim," diyerek teklifi geri çevirdi Rüya Hanım. Rengin patronmuşçasına çalışma koltuğuma oturdu. Ayran kutularından birini önüme koydu. Masanın üstünde dosyaları homurdanarak kenara çektim. Ayran dökülse ne olur diye düşünmüyordu. Keyifle tıkınmaya başladı. Gözlerimi belerterek baktım ama oralı değildi.
"Közlenmiş biber de var şu pakette," diyerek poşetin içinde bir noktayı gösterdi.
"Sen seversin," dedi gülümseyerek.
"Kardeş olarak düşünceli tarafımızdan kalktık galiba?" diye takıldı Rüya Hanım. Rengin'in keyfi yüzüne yansıyordu.
"Ben genelde böyleyim zaten. Soğuk ve mesafeli olan ablam. O da biraz düşünceli olsa keşke."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATIRA KASIMPATI (GxG)
RomanceSöylenecek çok söz vardı aslında. Gidilecek yollar, aşılacak engeller vardı. Birlikte tecrübe edilebilecek birçok olay yaşayabilirdik. Hayata öfkeleniyorum ama öfkemin en büyüğü kendime, her suçu da hayata atarsak halimiz ne olur? Bir ömre sığdırma...