| 12 |

454 64 54
                                    

Fırsat varken bölümü atayım dedim. Keyifli okumalar. 🥰


İki Gün Sonra

(Karmen'den) 


Yemek yiyeceğimiz mekanı bulmam çok uzun sürmedi. Erkenciyim diye sevinerek arabadan indim. Füme ceketimi koluma aldım. Giriş kapısından içeri adımladım. Garsonlardan biri beni karşıladı. İsmimi söylediğimde beni biraz ileride kenarda kalan bir masaya yönlendirdi. Ben erkenciyim diye seviniyordum ama iş görüşmesi yapacağım hanımefendi çoktan gelmiş bile.

Gergin gülümsememle beni bekleyen kişiye baktım. Dışarıdan nasıl gözüküyorum bilmiyorum ama sakin durduğumu hissedebiliyorum.

Beni görünce ayağa kalktı. Onun gülümsemesi benim aksime sakindi. Kibarca elini uzattı. Ceketimi sol koluma aldım. Elini sıktım.

Kibar bir tavırla "Hoş geldiniz," dedi.

"Hoş buldum," deyip elini bıraktım. Karşısındaki sandalyeyi çektim. Ceketimi sandalyenin sırtına attım. Masada atıştırmalık dahi yoktu. Sanırım ben gelmeden hiçbir şey yemek istememiş.

Ben oturduktan sonra yerine oturdu. Garson önümüze menü bıraktı.

"İsterseniz önce ne yiyeceğimize karar verelim. Sonra uzun uzun konuşuruz," dedi kibar bir gülümsemeyle.

"İyi olur," dedim gülümseyerek. 

Menüyü incelerken gözlerim istemsizce onun yüzüne gitti. Yeşil gözleri vardı ve o gözler daha ilk dakikadan kendinden emin bir tavra sahipti. Bunu hissetmemek mümkün değildi. Duruşu dahi kendinden emin olduğunu gösteriyordu. Bu kadınla nasıl iş bağlarım bilmiyorum ama içimdeki güzel his hâlâ devam ediyordu.

Bakarken yakalanınca hemen bakışlarımı menüye indirdim. Derdim flört değildi. Sadece dikkatimi çektiği için istemsizce bakmıştım. Umarım o da bunun farkındadır ve yanlış anlamaz. 

Gözüm yüzüğüne çarptı. Demek ki nişanlısı falan var. İyi bari, beni yanlış anlamayacaktır. 

Yüzünde yine aynı samimi gülümseme vardı. Bende ise aynı gerginlik hakimdi. Şartları detaylı bir şekilde konuşmamız ikimiz için de iyi olacaktı. 


(İzgi'den)


"Votka vişne yine," diyen Rengin'e baktım. İçip içip dans ediyordu. Şimdi yine aynısının olmasından endişe ediyordum. Mekanda, beyni şeyinde olarak adlandırabileceğimiz tipler tarafından fena halde izleniyordu. Çok da güzel bir insandı, hemen dikkat çekiyordu.

"Tatlım bu defa deli gibi dans etmek yok. Lütfen biraz soluklan," dedim. Kafası yavaştan güzelleşemeye başladığı için kabul etmez sandım ama etti.

"Of! Tamam. Ver içkimi," dedi. Uyku mahmuru gibi gözlerini ovuşturdu. Müziğin sesi biraz kısılınca şükrettim. Mesaimin bitmesine saatler vardı ve kafam kazana dönmüştü. En azından bir süre böyle olursa rahat olabilirdim.

Bu defa bir yudum alıp durması dikkatimi çekti. Nihayet sakinleşti sanırım. Alkolün etkisiyle ağırlaşan gözlerini bana dikti.

"Canım çok sıkılıyor," dedi mızmızlanır gibi. Omuzlarımı kaldırarak cevap verdim.

"Yapabileceğim bir şey yok yavrum."

"DJ'den hüzünlü bir şarkı istesem çalar mı?"

Kahkaha attım. 

HATIRA KASIMPATI  (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin