(Yazardan)
Bu alenen tehditti. Asla iyi niyet olmadığı belliydi.
"Evet, kesin kendisi girmedi. Pis işlere bulaşacak ama o işleri başkasına yaptıracak bir his veriyor amcam. Benim en kısa sürede babamla konuşmam lazım."
Farkında olmadan fısıltıyla konuşuyordu Karmen. İzgi mutfaktan çıktı. Çikolatayı kaşıklarken Karmen'e bakıyordu.
"Hayrola? Niye babanla konuşmak için acele ediyorsun?"
İrkilerek arkasına döndü Karmen. Normalde asla vermeyeceği türden tepkiler verdiği için sevgilisini endişelendirmeye başlamıştı.
"Karmenciğim sen gerçekten iyi misin? Az önceki durum için böyleysen, artık endişelenme. Ben yanlış hatırlamışım demek ki. Evde her şey yerli yerinde olduğuna göre..."
Gerginlikle gülümsedi Karmen. Sevgilisinin söylediğini onaylamak için başını aşağı yukarı salladı. Kollarını kocaman açarak aralarındaki mesafeyi kapattı. İzgi'ye sıkıca sarılıp burnunu boynuna bastırdı. İzgi elindeki çikolata kasesini ilk denk gelen yere koydu.
"Ben senden sakin kaldım güzelim. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?" diye sordu gülerek. Başını Karmen'in boyun girintisine yaklaştırdı. Daha fazla ayakta kalacak dermanı olmadığını dile getirmek istedi.
"Şu çikolatadan bir kaşık daha alıp uyumak istiyorum Karmen. Çok yorgunum."
Alnına kondurulan uzun öpücükle gözlerini yumdu. Karmen ona olan aşkını çok iyi hissettiriyordu. Ondaki bu değişimi fark etmemek mümkün değildi ve İzgi bundan çok memnundu.
"Seni çok seviyorum İzgi."
İç çekti Karmen.
"O kadar çok seviyorum ki gözümü kırpmadan sana siper olurum."
"Karmen deme böyle şeyler... Ben de seni çok seviyorum," dedi. Birkaç saniye öylece durdular, İzgi onun yanağından öptü. Tebessüm ederek karşılık verdi Karmen.
"Hemen üstümdekileri değiştirmem lazım yoksa böyle uyuyup kalacağım."
"Tamam," deyip kollarını indirdi Karmen. Hızlıca çikolatadan bir kaşık daha aldı İzgi. Şu an yaramazlık yaparken yakalanmamaya çalışan bir çocuk gibi görünüyordu.
"Gece gece içimi yakacak ama olsun," deyip güldü.
Karmen'in yüzündeki tebessüm mutfağa girince soldu. Ellerini tezgahın yanlarına bıraktı. Derin bir nefes aldı. Neyin içine düşmüştü böyle? Sonu nereye varacaktı?
Ya İzgi evde olsaydı ve yanında Karmen olmasaydı? Aklına gelen her ihtimalle Karmen'in içi daha da ürperiyordu. İzgi'nin saçının tek bir teline zarar gelmesini istemiyordu.
Büyük bir bardağa soğuk su doldurdu. Tek dikişte bitirmek isteyerek bardağı ağzına yaklaştırdı. Bu gece uyku ona haramdı. Mümkün mertebe uyanık kalmak ve İzgi'nin güvende olduğunu bilmek istiyordu. Belki de gerçekten İzgi'yi koruması için birilerini tutmalıydı. O yanında değilken de birilerinin İzgi'yi koruması gerekiyordu. Ondan habersiz böyle bir şey yapacak olmanın verdiği rahatsızlığı yaşıyordu. Sonuçta birisini peşine takacaktı ve habersiz yapma fikri içine sıkıntı basmasına sebep oluyordu. Bir soru başka soruyu doğuruyordu ve hepsi cevapsız kalıyordu. Yarın kesinlikle babasıyla konuşmalıydı. Bu konu daha fazla ertelemeye gelmeyecekti.
"Belki de şimdi konuşmalıyız," diyerek mutfaktan çıktı. İzgi çoktan dişlerini fırçalayıp odasına girmişti. Hızlı adımlarla salondan çıkıp İzgi'nin odasına yöneldi. Kapıyı açtığında İzgi'nin uyumak için hazırlandığını gördü. Uykusunu kaçırmak da istemiyordu. Suratındaki bitkin ifade bir sorun olduğunu açık ediyordu. Gözlerine dikkatli bir ifade yerleştirerek sevgilisine bakmaya başladı İzgi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATIRA KASIMPATI (GxG)
RomanceSöylenecek çok söz vardı aslında. Gidilecek yollar, aşılacak engeller vardı. Birlikte tecrübe edilebilecek birçok olay yaşayabilirdik. Hayata öfkeleniyorum ama öfkemin en büyüğü kendime, her suçu da hayata atarsak halimiz ne olur? Bir ömre sığdırma...