(Yazardan)
Çay almak için mutfağa giden Rüya'yı gerginlik içinde bekliyordu Karmen. Başındaki ağrı onu huzursuz ediyordu.
İki dakika sonra mutfaktan çıktı Rüya Hanım. Bir an evvel konuya girmek istiyordu.
"Sizin güveninizi kazanmaya başladığım sıralarda birlikte bir akşam yemeği yiyelim diye kararlaştırmıştık. Ben sizi evinizin salonunda bekliyordum. O sırada anneniz yanıma geldi. Sizin güveninizi kazanmanın zor olduğunu ve bunu bir şekilde başardığımı söyledi. Şaşkın görünüyordu. Birkaç dakika boyunca sohbet ettik. Konu bir şekilde amcanız Timur'a geldi. Anneniz ona güvenmediğini, eğer iş hayatında daha da ilerlerseniz sizin ayağınızı kaydırmak isteyebileceğine dair şüpheleri olduğunu söyledi. Kendisinin dediğine göre zamanında bunu babanıza da yapmak istemiş hatta birkaç kez denemiş. Onun bir sınırının olmadığını söyledi Begüm Hanım ve bu beni biraz gerdi açıkçası. O an renk vermedim tabii."
Yorgun, huzursuz haliyle yerinde kıpırdandı Karmen. Rüya'nın sözünü kesmek istemiyordu.
"Begüm Hanım o an karşımda otururken bir şeyi çok iyi anladım. Kızı için endişeleniyordu. Sizin adınıza gelen zarfı açmam normalde, hem de hiçbir şekilde ama o gün açtım. Amcanızın isminin baş harfleri açma isteği getirdi. Hemen aklıma annenizin söyledikleri geldi. Sizin yanlış bir şeyler yapabileceğinizden biraz korkmadım değil."
Zarfı Karmen'e uzattı. İstemeyerek de olsa zarfı eline alıp içindekini çıkardı Karmen. İnanılmaz huzursuz hissediyordu. Sadece kendi ağrısı değil, aynı zamanda amcasıyla babası arasındaki gerginliğin gizemi de onu etkiliyordu.
"Akıl sağlığının yerinde olmadığına dair bir belge..."
Gözlerini huşu içinde kıstı Karmen. Mavi gözleriyle karşısındaki kadına ağır ağır baktı. Tüm bu yazılanlardan tek bir sonuç çıkıyordu.
"Amcam bu raporun babam tarafından hazırlattırıldığını söylüyor. Sırf onu ekarte edebilmek için... Miras dahil hiçbir şeyden faydalanmasın diye... İnanamıyorum!"
"İma ettiği şey bu. Korkunç!" dedi Rüya Hanım. Tüyleri diken diken oldu. Kimse böyle bir şey yapacak kadar kötü olmamalıydı. Teoman'ın böyle kötü birisi olmamasını umuyordu.
"Babam iş konusunda çok titiz ve hırslı bir adam ama bunun hırsla alakası yok. Bu düpedüz kötülük. Kimse bir insana iftira atacak kadar kötü olmamalı," dedi Karmen. Şiddetle buna itiraz etmek istiyordu. Başını hızlıca sağa sola salladı.
"Hayır babam bunu yapmış olamaz, olmamalı."
"Haddim olmayarak soruyorum Karmen Hanım. Benden niye sakladınız? Sizin aranızda nasıl bir konuşma geçti?"
"Kafamı toparlamadan söylemek istemedim. Aramızda bir konuşma geçmedi. Daha öncesinde bana gelen ama kaybolan bir zarf vardı, hatırlarsınız... O da amcamdan gelmiş. Bir video göndermiş bana. Babamla konuşuyorlar, görüntü eski olsa da birbirlerine olan hiddetlerini anlamak çok mümkündü."
"Hangi konuda harekete geçmenizi mi istiyor?"
"Muhtemelen babamın ondan aldıklarını geri vermemi istiyor. Yani ona yardımcı olmamı istiyor ama hikayeyi babamın tarafından da dinlemeden kesin bir yargı koyamam. Bir taraf tutma derdinde değilim."
Karmen'in zihninde ışıklar yanıyordu. Bir ışık daha yandı, elini başından indirdi. Gözlerini Rüya'ya dikti.
"Babamın evin bahçesine koruma koyma sebebi şimdi anlaşıldı. Ben çocukken koruma falan yoktu. Birkaç senedir var. Ya amcamın bir lafı onu harekete geçirdi ya da bir yerlerde karşılaştılar ve babam hepimizi korumak için böyle bir şey yaptı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATIRA KASIMPATI (GxG)
RomanceSöylenecek çok söz vardı aslında. Gidilecek yollar, aşılacak engeller vardı. Birlikte tecrübe edilebilecek birçok olay yaşayabilirdik. Hayata öfkeleniyorum ama öfkemin en büyüğü kendime, her suçu da hayata atarsak halimiz ne olur? Bir ömre sığdırma...