(Yazardan)
Evin kapısını nasıl açtığını bilemedi Karmen. Kambur gibi yürüyordu. Omuzları çökük vaziyetteydi. Merdiveni çıkmak için kenardan destek almaya ihtiyaç duydu. Ayakları sanki kilometrelerce yol yürümüş gibi yanıyordu, ağrıyordu. Üstündeki kabanın düğmesini açtı. Odasından içeri girdiği an tüm yükleriyle baş başa kalmış gibi hissetti. Kabanını bir kenara attı. Yatağın ayakucu kısmına oturup elleriyle yüzünü kapattı.
Kulaklarındaki uğultunun rahatsız edici hissiyle ellerini yüzünden indirdi. Çenesinin altında birleştirdi. Düşüncelerin içinde yaralı bir kuş gibi çırpınıyordu. Canlı, kimi zaman keskin bakan mavi gözleri şu an büyük bir buğuyla bakıyordu. Başının tepesinde dolaştığını düşündüğü koyu gri bulutlar artık gözlerinde dolaşıyordu.
İzgi ayrılmak istememişti, düşünmek istemişti. Karmen'le olan ilişkisini gözden geçirince sonuç ne olacaktı?
Bunu soruyordu Karmen kendi içinde. İzgi'den ayrılmak istemiyordu ama İzgi ondan ayrılmak isterse onu tutamazdı. Kendine, gururuna yediremiyordu ancak hayatında ilk kez kaybetme korkusuyla böylesine derinden yüzleşiyordu. Güzay beni bırakır mı diye hiç korkmamıştı. Şimdi ise İzgi onu bırakır diye korkuyordu.
Peki İzgi bunu yaparsa, ayrılmak isterse Karmen onu suçlayabilir miydi? Hayır. Kendi hataları bir bir gözlerinin önüne geldi. Hataları ona İzgi'yi suçlamaya hakkın yok der gibi, bir duvar gibi sapasağlam karşısına dikildi. Zihni adeta bir sinema perdesi oldu ve İzgi'yle ilk tanıştıkları zamandan bu zamana kadar aralarında olanları bir bir göstermeye başladı. O zaman önemsiz gelen durumlar şimdi detay haline gelerek önem kazanmıştı. Bir süredir İzgi'ye davranışlarına dikkat ediyordu, daha nahif yaklaşıyordu. Eğer ilişkileri devam ederse bundan sonra çok daha iyi davranmak konusunda kendini tembihledi. Zaten içinden gelen de buydu. Sevdiği kadını kaybetmek istemiyordu. Eğer İzgi bunu ona göstermesini isterse Karmen denemekten kaçınmayacaktı. Hayatında olmasını en istediği kişi İzgi'ydi.
Duygularının yoğunluğuna, kendi iç yüzleşmesine acı acı güldü. Neler düşünüyor, neler hissediyordu?
"Gerçekten sende gelişme var be Karmen Karaduman."
Görüşünü bulutlandıran yaşların akmaması için kendini sıkmadı. Yaşların yanaklarından süzülmeye başlamasıyla birlikte az da olsa rahatladığını hissetti.
"Seni bu kadar sevmek bana da sürpriz oldu İzgi."
Dalgın ve bir o kadar hüzünle söylediği cümle tamamen kalbinden geçen sözlerdi. Hesap yoktu, fırsat yoktu, çıkar yoktu...
Yanağındaki damla izlerini silme gereği duymadı. Üzerini değiştirmeye takati yoktu. Terliklerini çıkardı. Elleriyle yataktan destek alarak kendini geriye doğru itti. Sanki her şeyden soyutlanmak istiyor gibi örtüyü omuzlarına çekti. Telefonunu cebinden çıkardı. Rüya Hanım'a mesaj yazmaya başladı.
Karmen: Yarın işte olmayacağım. Siz benim yerime ilgilenirsiniz. Eğer adıma kargo gelirse kimse açmasın.
Tüm gün dinlenmek istiyorum. Bu aralar kafam çok dolu. Belki diğer gün de gelmeyebilirim. Kim bilir?
İyi geceler.
Aslında onun adına gelen bir şeyi kimse açmazdı fakat amcasıyla ilgili bu bilinmezlik onu gerdiği için hatırlatmak istemişti.
Ağlamanın verdiği rahatlamayla uyku kendini göstermeye başladı. Son raddeye kadar direnecekti Karmen. Bir çıkar yol bulmak istiyordu. Bunun yolu da sakin kafayla düşünmekten geçiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATIRA KASIMPATI (GxG)
RomanceSöylenecek çok söz vardı aslında. Gidilecek yollar, aşılacak engeller vardı. Birlikte tecrübe edilebilecek birçok olay yaşayabilirdik. Hayata öfkeleniyorum ama öfkemin en büyüğü kendime, her suçu da hayata atarsak halimiz ne olur? Bir ömre sığdırma...