Keyifli okumalar canlar. 🥰
(Karmen'den)
İzgi'nin yanına gittiğimde saat 19.10'u gösteriyordu. Üstümdekileri değiştirmek için direkt odaya gittim. Hemen döneceğimi bilen İzgi mutfağa geri döndü. Boş durmayıp ikimiz için hazırladığı yemeğin kokusu üst kata bile yayılmıştı. Bu koku beni ister istemez gülümsetti. Sanki her şey yolunda, tüm hayatlarımıza sıcaklık hakim, bir ilkbahar akşamı çiçek kokuları soframıza eşlik edecek ve biz o ılık esintiyle akşam yemeğimizi yiyeceğiz.
Koku çok acayip bir şey. İnsana pek çok duyguyu, anı tekrar yaşatacak kadar güçlü gerçekten.
Uzaklardan gelen gök gürültüsü bana dalıp gittiğimi fark ettirdi. Elimi çabuk tutup üstümdekilerden kurtuldum. Ellerimi güzelce yıkayıp sevgilimin yanına geri döndüm.
"Sofrayı hazırlayalım mı?"
"Eğer çok aç değilsen biraz daha bekleyelim," deyip gözlerimle dışarıyı işaret ettim. Konuşmama tebessüm ederek devam ettim.
"Yağmur başladı. İstersen biraz keyif yapalım."
Hevesle başını aşağı yukarı salladı. Onun bu çocuksu haline güldüm. Sol elimi yanağına yaslayıp dudaklarımı alnına bastırdım. Salon pek sıcak olmamasına rağmen İzgi'nin teni sıcak sayılırdı.
"Şömineye odun atalım."
"Ben hallettim," deyip elimi tuttu. Boşta olan elini de diğer elimin üstüne yerleştirdi. Gözlerim usul usul ellerimize kayarken bu halinin anlamını çözmeye çalışıyordum.
"Bu odunlar biraz geç yanıyor. Birazdan salon eski sıcaklığına kavuşur."
"Tamam güzelim," dedim. Kolumu omzuna attım. Biraz nefes almaya ihtiyacımız vardı. Kapıyı açtım, İzgi'yle aynı anda dışarı adım attık.
"Bir anda çoğaldı," dedi dalgın bir sesle. Alnının kenarından öptüm. Yüzüne yandan baktım.
"Ne olduğunu anlatmak ister misin?"
Zoraki bir tebessümle "Bir şey olmadı," dedi. Ruh halini benden saklamayacağını hâlâ anlayamadı mı yani?
"İzgi'm, ben anlarım. Hem artık seni çok iyi tanıyorum. Sence benden kaçar mı?" dedim sırıtarak. Dudaklarını birbirine bastırdı. Ağlama isteğini bastırmaya çalıştığını hemen anladım. Kollarını belimde birleştirip başını sineme yasladı. Dudaklarımı saçlarına bastırıp bir süre orada beklettim. Güzel kokunun etkisiyle gözlerim kapandı.
"Son olaylar beni biraz olumsuz etkiledi, üzgünüm."
Gözlerimi açtım. Uzaklara baktım. Onu bu saçmalıktan uzak tutma çabalarım boşa mı gidiyordu acaba?
"Etkilemesi çok normal İzgi," dedim yumuşak bir tonda. Sol elimle onu sarmalarken sağ elimle kolunu sıvazlıyordum. Böylelikle hem desteğimi gösteriyor hem de üşümesini önlüyordum.
"Bunlara maruz kaldığın için çok özür dilerim. Sen her şeyin en güzelini hak ediyorsun. Neşenin senden hiç uzaklaşmamasını ümit etmekten başka bir şey yapamıyorum sanırım."
Başını kaldırıp yüzümü avuçları arasına aldı. Gözlerimin içine bakarken gözleri yaşlarla parlıyordu.
"Zaten en güzeli benimle... Tam karşımda duruyor. Bana parlayan gözlerle bakıyor, gülümsüyor, konuşuyor."
Gözümden bir damla akıp gitti. Ağlama isteğim dahi yokken nereden çıkmıştı bilmiyordum ancak İzgi'nin benim tüm canlı yönlerimi ortaya çıkardığını biliyordum. O, benim hikayemin, kalbimin en güzel yanıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATIRA KASIMPATI (GxG)
RomantizmSöylenecek çok söz vardı aslında. Gidilecek yollar, aşılacak engeller vardı. Birlikte tecrübe edilebilecek birçok olay yaşayabilirdik. Hayata öfkeleniyorum ama öfkemin en büyüğü kendime, her suçu da hayata atarsak halimiz ne olur? Bir ömre sığdırma...