| 32 |

410 60 78
                                    

Keyifli okumalar canlar. 🥰


(Yazardan)


Ayaklarının titrediğini hissetti Karmen. Eve girerken böyle hissetmeyeli uzun zaman olmuştu. Bu titremenin heyecandan değil, gerginlikten olduğunun farkındaydı. Salona baktığında kimseleri göremedi. Rengin, kapı sesinden ablasının geldiğini anlamıştı. Odasından çıkıp merdivenlere yöneldi. Dikkatlice indi.

"Çoktan salona geçip yayılmışsındır diye düşünmüştüm."

"Ne konuşacağız?" diye sorarak salona girdi. Koltuklardan birine oturdu. Kolunu arkaya doğru attı. 

Hemen yanına oturup bedenini ona çevirdi Rengin.

"İzgi'yle konuştum. Öyle birkaç dakika falan da değil. Epey uzun konuştuk. Abla bak bu kız seni gerçekten seviyor, çok değer veriyor. Bunu sana anlattığım için bana kızacak muhtemelen ama başka çarem yok."

"Dinliyorum," dedi sakince. Karmen, kendisinde her zaman görülmeyecek bir sakinlikteydi.

"Aslında onun planı bir süre burada çalışıp geri dönmekti. Bu sırada sevdiklerini de görmüş, onlarla zaman geçirmiş olacaktı. Burada biraz daha kalma sebebi hatta gitme planının aklından uçup gitme sebebi sensin. Hesabında sana aşık olmak ve bağlanmak yoktu. Sen devreye girince planları altüst oldu. Her ne kadar bağlanmadığını iddia etse de işin aslının öyle olmadığını düşünüyorum. O gün senden bununla ilgili bir şeyler duymayınca, tamam burada kalmama gerek yok demiş içinden."

"Ne buraya ne de oraya ait hissetmediğini söyleyip saniyeler sonra gideceğini söyleyen de kendisiydi. Bana kalırsa o kafasına gitmeyi koymuş. Hem ben ne diyebilirdim ki?"

"Ne demek ne diyebilirdim ya?"

Ellerini iki yana açarak boş bir şekilde baktı Karmen. Parmaklarını saçlarından geçirip derin bir nefes aldı Rengin.

"Gitme kal diyebilirdin Karmen. Daha iyi olalım diye çabalarız birlikte diyebilirdin. Ben seni seviyorum diyebilirdin. İnan o kadar fark ederdi ki sen böyle söylesen."

Boğazına oturan yumrudan rahatsız olarak yutkundu Karmen ancak geçmedi. Faydalı olmadı. Rengin'in yüzüne bakmıyordu, dalgın bakışları salonun her bir kenarını dolaşıyordu.

"Sevmiyorsun değil mi?"

Ellerini dizlerine vurdu Rengin. Haklı çıkmamak isterdi ama ablasının tepkisi ona haklı olduğunu gösteriyordu sanki.

"Karmen!" diyerek ellerini ablasının yüzünün önünde sallamaya başladı. Mavi gözler yüzüne dönünce ellerini indirdi.

"Bayağı bayağı sevmiyorsun kızı. Daha fazla belli edemezdin duygunu. Kıza bir kez daha üzüldüm. İzgi senin için gözyaşları döküyor, sen burada gamsızca oturuyorsun."

"Gamsızlıktan değil," dedi. Rengin, Karmen'e sinirlenmemek elde değil diye düşünüyordu. Konuyu tam anlamıyla çözecek cümleler söylemiyordu. Hep farklı bir yerinden yakalayıp öyle cevaplar veriyordu.

"Neden peki?"

"Bin kez söyletme Rengin. Bu İzgi'nin hayatı, kararı o verir. Hem ben kimseye gitme demem. Gitmekten bahseden insana sadece iyi yolculuklar denir. Kalmak isteyen zaten konusunu bile açmaz."

Buna katılmadığını yüz ifadesi ve hareketleriyle belli etti Rengin. Dışarıdan buz gibi görünse de  Karmen'in içinde durum hiç öyle değildi. Onu tepeden tırnağa saran buzlar git gide eriyordu.

"Sen inan ya da inanma, ben İzgi'yi seviyorum."

"E söyle bunu, dile getirmedikten sonra ne anlamı kalıyor?"

HATIRA KASIMPATI  (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin