| 53 |

298 48 16
                                    

(Karmen'den)


Anlattıklarım karşısında şaşkına döndü İzgi. Biraz da gerildiğini hissettim. Neden daha önce anlatmadığıma dair sitem edecek gibi görünüyordu. Ellerini dizlerinin üstüne yerleştirdi. Başını geriye attı. Belki de şu an nasıl bir aile bunlar, diye düşünüyordu. E haksız da sayılmazdı. Kaostan uzakta bir yaşam süren, belki de tek kaosu işteki kalabalık ve gürültüde gören bir insana bunlar fazla gelirdi. Aslında bana da fazla gelmiyor değildi. Ailemle genel olarak anlaşamasam da bu Timur amca olayı bazı huzursuzlukların kat kat üstündeydi. Evime yolladığı o kutuda yazan nottan belliydi art niyeti.

"Bir daha o adamla asla görüşme Karmen."

"Gerekmediği sürece görüşmeyeceğim," dedim. Gayet gerçekçi yaklaşıyordum çünkü bir noktada tekrar karşıma çıkacağını biliyordum. İzgi ise bu yanıtımdan asla memnun olmayacaktı.

"O ne demek?"

"Boş ver şimdi. Seni koruması için birini görevlendirmek istiyorum, kabul ediyor musun?"

"Ne?" derken gözlerini hayretle sonuna kadar açtı. Şu an çok tatlı görünüyordu ama neyse, konu bu değildi. Anlık sırıtsam da ciddi ifademe geri döndüm.

"Senin iyiliğin için söylüyorum İzgi. O adama asla güvenmiyorum ve yapabileceklerinin bir sınırı yok gibi görünüyor. Ben onun yanında olmadığım için beni de düşmanı belleyecek hatta bana sorarsan direkt olarak öyle görmeye başladı."

Elini ellerim arasına aldım. Tenini nazikçe okşarken gözlerine bakıyordum.

"Benim canımı yakmak için sana ulaşabilir. Seni riske atmayacağım gibi gözümden bile sakınacağım İzgi."

"Benim peşime takılırsa..." deyip yutkundu.

"Etrafımda korumalar olduğunu görürse daha da hırçınlaşmaz mı? Yani o adam bayağı sıkıntılı belli ki. Bu onu durdurmayacağı gibi daha çok kışkırtabilir."

"Apaçık bir şekilde değil, gizli bir şekilde korurlar seni. Dert değil yani. Ama güvende olduğunu bilmek istiyorum. Sana da açıkça söylüyorum ki aramızda sır kalmasın."

İçimdeki sesi dinleyip dudaklarından öptüm. Karşılık vermesine gerek kalmayacak kadar kısaydı bu öpücük. Gözlerinin içi parlarken dudaklarına samimi bir gülümseme yerleştirecek kadar etkili olabilmeyi başarmıştı.

"Mutlu olalım istiyorum İzgi. Her şey bir yana sen bir yana artık."

Gözleri dolmaya başladı. Elini yanağıma yasladı.

"Ama böyle konuşursan ağlarım," dedi gülümseyerek. Belini kavrayıp onu kucağıma çektim. O da kollarını hemen boynuma sardı. Alnıma, saçlarımın tepesine küçük öpücükler kondurmaya başladı. Huylanıyor gibi güldüğümü görünce öpücüklerini sıklaştırdı.

"İzgi," deyip kahkaha attım. Beni sevgi pıtırcığına dönüştürdüğüne inanamıyordum. Hoş, ben bundan şikayetçi değildim. Bu yeni halimi onunla birlikte seviyordum.

"Hem tatlı hem çekici bir insansın. Böyle bir sevgilim olacağını hayal bile edemezdim," dedi gülerek. Dudakları bilmem kaçıncı kez alnıma dokunacağı esnada öptüm onu. Gülüşlerimiz dudaklarımızın arasında kayboldu. Onu öperken aklımdan tek bir şey geçti. Denemeden bilemezdim.

Kollarımı dizlerinin arkasına indirdim. Bir kuvvet o kucağımdayken ayağa kalkmayı denedim. Gayet de başarılı oldum açıkçası. Ben kendime hakim olamayıp sırıtırken onun ağzından şaşkın bir ses çıktı. Gözlerini de aynı şaşkınlıkla açtı. Kollarını refleks olarak boynuma daha çok doladı.

HATIRA KASIMPATI  (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin