(İzgi'den)
Karmen, iş görüşmesine beni de götürdü. Bence günün sürpriziydi. Beni de yanlarında görmek istediğini dile getirmesi hoşuma gitmişti. Bunda Rüya Hanım'ın payı olduğunu zannetmiyordum. Fikrin Karmen'den çıkması bizim adımıza güzel bir gelişmeydi. Oradaki insanlara beni sevgilisi olarak tanıtması da cabasıydı. Keyiften dört köşeyim desem yeridir.
"Şaşırmayı bırakman gerekiyor. Fazla şapşal görünüyorsun," dedi gülümseyerek.
Karşımızdaki Alman hanımefendinin söylediklerini takip etmekte zorlanıyordum. Karmen'in eli de buna engel oluyordu. Zira içimde ona sıkıca sarılıp kollarında olmanın tadını çıkarma isteği vardı. Ne mekan, ne de zaman uygundu.
"Seni böyle korumacı tavırlar içerisinde görmeye alışkın değilim."
Her ne kadar laf sokuyor gibi görünsem de niyetim o değildi.
"Seni sevgilim olarak tanıtmamı korumacılığa mı yordun?"
"Gibi gibi," diye cevapladım.
"Öylesin, başka nasıl tanıtayım?"
"Olacaksın sen, aferin," dedim sırıtarak.
"Benimle böyle konuşabilen ilk kişi olduğun için ne kadar şanslı olduğunu bir bilsen."
Kulağıma fısıldayarak söylemesi tüylerimin diken diken olmasını sağladı. Beni nasıl etkileyeceğini iyi biliyordu.
Rüya Hanım'ın uyarı niteliğinde sesi ve bakışlarıyla ortama geri döndük. Gözlerini komik bir ifadeyle ona çevirdi Karmen.
"Öyle değil mi?" diye sordu Rüya Hanım. Ortamda İngilizce konuşuluyordu. Karmen'le kendi aramızda ana dilimizi konuştuğumuz için Rüya Hanım dışında kimse bizi anlamıyordu.
"Evet, tabii," dedi Karmen. Gel de gülme. Bana şapşal diyene bak sen.
"Elbette öyle," diye ekledi sonra.
Baktı benimkinden hayır gelmiyor, Rüya Hanım konuşma görevini üstlendi. Kadın haklı. Hanımefendi önden ilerlerken Rüya Hanım bize döndü.
"Cilveyi görüşmenin bitimine saklasanız keşke."
"Haklısınız şefim," dedi Karmen alaycı bir ciddiyetle. Karmen'in söylediğine gülüp geçti Rüya Hanım. Başını sağa sola salladı. 'Akıllanmazsın' bakışları attı. Aslında akıllanıyor gibi görünüyordu ama neyse.
__________________________
(Yazardan)
Rengin ve Güzay karşı karşıya oturmuş, birbirlerine kaçamak bakışlar gönderiyorlardı.
"Teklifimi geri çevirmediğin için teşekkürler."
"Ne konuşacaksın?"
Gülümsedi Güzay. "Demek böyle olacak," dedi içinden. Davetine karşılık geldiğine sevinmişti ama hepsi kursağında kaldı. Tüm konuşma hevesi kaçtı.
"İletişim kuramıyoruz."
Olağan bir şeyi duymuş gibi omuzlarını kaldırıp indirdi Rengin. Umurunda olmadığının mesajını vererek kendi egosunu tatmin etmeye çalışıyordu aslında.
"Şu saatten sonra zor."
Duruşunu dikleştirdi Güzay. Ellerini masanın üstüne koydu. Gergin görünüyordu.
"Kestirip atma lütfen. Bir şans sadece... Bu kadar mı zor?" diye sordu. Bir şans istemekle iyi ettiğini sanırken, Rengin her defasında ona güvenmeyi bıraktığını yüzüne çarpıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATIRA KASIMPATI (GxG)
RomanceSöylenecek çok söz vardı aslında. Gidilecek yollar, aşılacak engeller vardı. Birlikte tecrübe edilebilecek birçok olay yaşayabilirdik. Hayata öfkeleniyorum ama öfkemin en büyüğü kendime, her suçu da hayata atarsak halimiz ne olur? Bir ömre sığdırma...