(Yazardan)
"Karmen Hanım yetmedi mi?" diye sorulunca gözlerini devirdi genç kadın. Elindeki bardağı sıktı. Duymazdan gelmek istedi ve içkisini yudumlamaya devam etti.
Sanki mekanda dans edenler ve oturanlar olarak ikiye ayrılmışlardı. Yerinden kalkmadan içmeyi tercih eden tarafta olmayı seçti genç kadın.
Yorgunluğu suratına yansıyan mekan çalışanları ve hiçbir şey umurunda değil gibi dans eden insanlar hayatın acı ve tatlı tarafının aynı anda görülmesini sağlıyordu. Buradaki her insanın birbirinden farklı hayatları vardır ama acıları benzerdir, dedi içinden.
Etrafa göz gezdirirken bardağı dudaklarına götürdü. İçkisinden bir yudum aldı. Başı dönmeye başlayınca kendi haline güldü. Şu an sadece gülmek istiyordu.
"İyi misiniz?"
"Sen cidden burada olmak zorunda mısın? Bebekleri bir an bile yalnız bırakmazlar ya, o hesap seninki. Ben kendi başımın çaresine bakabilirim. Ha bakamazsam da telefon açarım sana, rahat ol."
Etrafı tiksintiyle izleyen yardımcısı yüzünü Karmen'e çevirmeden önce ifadesini düzeltti.
"Birbirlerinin dibine dibine girmekten ne anlıyorlar?"
Karmen neredeyse ağzındaki viskiyi püskürtecekti. Peçeteyle ağzının kenarını sildi. Sırıtarak konuştu.
"Buradan daha beter yerler var. Burası biraz elit bir mekan ve bir tık daha uslu duruyorlar."
Bu sırada çapraz masada birbirlerini yiyecek gibi davranan ikiliyi görünce kafasını çevirdi Karmen. Bu defa kahkaha attı.
"Sen de birkaç yudum alsan keşke," dedi konuyu değiştirmek isteyerek. Barmenin yanında duran ve etrafı izleyen çalışana doğru elini kaldırdı. Dikkati kendine çekti. Genç adamın gözleri hemen ona döndü. Bardağı işaret etti Karmen. Genç adam bedenini barmene çevirip bir şeyler söyledi. Barmen başını sallayıp işine devam etti.
"Burada benimle oturduğuna inanamıyorum," dedi inceden sitemli bir sesle.
Yardımcısı omuzlarını kaldırdı. "Ben de inanamıyorum ama hayat işte."
Başını sağa solla sallarken gülmeyi sürdürdü Karmen. Rüya Hanım bazen annesinden daha fazla ilgileniyordu. Karmen pek dile getirmese de onu çok seviyordu.
Viski etkisini gösteriyordu. Karşısında oturan kadın bunu yüzünden ve gözlerinden anlayabiliyordu.
"Alkolikliğe doğru emin adımlarla yol alıyorsunuz," dedi. Genç kadının bu tavırlarını asla onaylamıyordu. Gereğinden fazla ve sık içtiğini düşünüyordu. Haksız da sayılmazdı. Karmen özellikle son iki aydır böyleydi.
"Endişelenmeni gerektiren bir durum yok. Ben kendimi kaybedecek kadar içmiyorum."
"Şimdilik evet. Neyse, sizinle zıtlaşmak istemiyorum. Pes edeceğimden değil de bunun için fazla yorgunum."
"Senin en yorgun halin bile beni cebinden çıkarır."
Az önce doldurulan bardağı eline aldı. Orta yaşlı kadın masadan destek alarak kalktı. Onun için yorucu bir gündü ve sonlandırması gerektiğini düşünüyordu.
"Ben gidiyorum ama lütfen sizde bu saçma yerden en geç bir saate kalkmış olun," dedi. Etraftakiler ona hiç güven vermiyordu.
Burada daha ne kadar oturacağını bilmiyordu Karmen. Dudaklarını büktü.
"Beni merak etme, sonsuza dek burada kalacak halim yok ya," dedi sakince.
"Peki."
"Eve gideceğim zaman-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATIRA KASIMPATI (GxG)
RomanceSöylenecek çok söz vardı aslında. Gidilecek yollar, aşılacak engeller vardı. Birlikte tecrübe edilebilecek birçok olay yaşayabilirdik. Hayata öfkeleniyorum ama öfkemin en büyüğü kendime, her suçu da hayata atarsak halimiz ne olur? Bir ömre sığdırma...