| 54 |

268 48 21
                                    

(Yazardan)


Dün geceyi olaysız tamamladılar. Herhangi bir sorun yaşanmadığı için İzgi bir nebze olsun rahat uyumuştu. Gece iki saat kitap okuduktan sonra gözleri kendiliğinden kapanmaya başlayınca ancak uyuyabildi Karmen. Sabah 10.00'da uyanıp keyifle kahvaltı ettiler. Mutfağa şöyle bir göz atıp ne eksik varsa liste yaptılar, öğleden sonra beraber alışverişe gittiler. İzgi'nin vitrinde görüp beğendiği elbiseyi denemek için girdiği mağazada bir saat oyalandılar. Aceleleri yoktu, İzgi'nin mesai saatine kadar zamanları vardı nasıl olsa.

Cemal'in aradığını görünce telefona hemen cevap verdi Karmen. Akşamüstü İzgi'nin evine gelmelerini istedi. Cemal, Karmen'in ne istediğini biliyordu. Gerekli ayarlamaları yapması için onu görevlendirmişti.

Yüz yüze geldiklerinde uzun bir konuşma gerçekleştirdiler. Cemal, patronunu can kulağıyla dinledi. 

"Cemal, gözün kulağın burada olacak. Yanındakilere de altını çize çize söyledim. Gözünüzü kırparken bile İzgi'yi gözettiğinize emin olacaksınız."

"Her kelimenizi aklımıza kazıdık Karmen Hanım. Tam da istediğiniz gibi olacak."

Parmaklarımı saçlarımın arasından geçirdi Karmen. Gerginlik denilen duygu damarlarından akıyordu. Sevilmek insana iyi geliyordu, bunu çok iyi anlamıştı. Buradaki tezatlık ise bir süredir aklından çıkmayan ihtimallerdi. Şu güne kadar yaşamadığı kadar kaybetme korkusu yaşıyordu. Birçok derdi geçmişte bırakmayı başarsa da İzgi'yi kaybetme korkusu Karmen'e huzur vermiyordu. Ailesinden birini de kaybetmek istemiyordum elbette ama bu konuda endişesi İzgi konusundaki kadar büyük değildi. Ailesine ulaşması biraz zordu çünkü o korumalar evin bahçesinde boşuna beklemiyor. Meğer babam ne iyi etmiş, diye düşünüyordu artık.

Annesi huzursuz hissettiğini açıkça dile getirmişti. Rengin ise tam tahmin ettiği gibi bir tepki vermişti. Ne azı, ne fazlası... Kardeşi çok iyi tanıyordu Karmen.

"Karmen Hanım, sizi de koruyacağız. Endişelenmenizi istemiyorum."

Sol elimi yavaşça, dostane biçimde Cemal'in koluna vurdu. Hafif bir tebessümle yüzüne baktı.

"Endişem kendim için değil. Sevdiğim insanlara bir şey olmasını istemiyorum. Sana başından beri güveniyorum Cemal. Beni hayal kırıklığına uğratma."

O da dostane bir gülümsemeyle bakmaya başladı. "Bunu daha önce de söylediniz sanki... Siz hiç merak etmeyin. Elimizden gelenin de iyisini yapacağız."

"Tamam," deyip başparmağını yukarı kaldırdı. Bu çocuğun insana güven veren bir hali vardı. Ben kolayca kimselere güvenemezdi Karmen ama Cemal'in bir farkı vardı.

________________________________


"Sevgilim?"

Gözleriyle etrafı kolaçan ediyordu Karmen. İzgi'nin sesiyle ona döndü. Gerginliğini bir kenara attı.

Yumuşak bir sesle "Söyle," dedi.

"Sana içecek bir şeyler getirmemi ister misin?"

"Az önce karışık meyve suyu içtim. İyi geldi."

Gülmemek için kendini sıktı İzgi. "Ne yaptın?"

Şaşırılacak bir kelime ettiğini düşünmüyordu Karmen. İzgi'nin tuhaf tepkisine kaşlarını çatarak yanıt verdi.

"Yani sen burada alkolsüz bir şeyler içmeden, bilhassa viski içmeden durmazsın. O sebeple şaşırdım sadece meyve suyu içmene."

"İzgiciğim benim burada olma sebebim seni korumak. Senin iyi olduğundan emin olmak."

HATIRA KASIMPATI  (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin