İŞKENCE SAHNELERİ MEVCUTTUR 🚫
Çağatay'dan
"Dokunma.. Dokunma.."
Hemen oturduğum yerden kalktım ve yattığı yatakta sayıklayan bedene yaklaştım. Elimde tuttuğum bez ile terleyen alnını sildim. Ama asla tenine dokunmadım.
Eve geleli neredeyse üç saat olmuştu. Geldiğimizden beri zaman zaman irkiliyor ve sürekli 'anne' diye sayıklıyordu. Yer yer, 'Bana dokunma' 'Yalvarırım yapma' gibi de konuşuyordu..
Travması büyüktü.
O benim hayatımda sadece saniyelik tanıdığım bir kadındı ama şuan sanki kanımdan birisine zarar verilmiş şekilde berbat hissediyordum.
O titremeleri, sayıklamaları, irkilmeleri ya da hâlâ yumruk şeklinde göğsünde durana elleriyle yüreğim yanıyordu.
Onun bir suçu yoktu. Hem de hiç yoktu. Benimle sadece birkaç dakika konuştuğu için namlunun lazerli onu hedef almıştı.
Tamam, kabul ediyorum.
Ben de ilk başta ona sahte bir yüz ile yaklaştım. Onu beni hedef alan herhangi bir mafyanın ajanı sandım ama araştırdıktan sonra öyle olmadığını anladım. Gerçekten de kendi hâlinde, sıradan bir insandı o.
Ama burada düşmanlar sorgulamaz ve rakibinin yakınında görüp ulaşabildiği herkese zarar vermeye çalışır.
Bade bir nevi kurban olmuştu..
Eve geldiğimiz gibi hemen bizim arkamızdan doktorum Alparslan Bey'in eşi Gülşen hanım geldi. O da eşi gibi doktordu.
Bade'nin durumu için özellikle kadın doktor istemiştim. Cinsiyet ayrımı yaptığım için değil, onu sadece hemcinsi anlayabileceği için..
Bade için hazırlattığım odaya girip hemen onu yatırmıştım. Gülşen Hanım'ın ardından uyanmıştı zaten. İkisini odada yalnız bıraktığım için içeride geçen diyalogları çok sonra öğrendim.
Bade kendisine dokundurtmamış ve yalnız kalmak istediğini söylemiş. Öğrenebildiğimiz tek şey ona cinsel. hiçbir istismarda bulunulmamış olması. Eline, koluna, yüzüne ya da herhangi bir yerine aldığı darbeler içinde Gülşen Hanım krem verdi. Ona bile hâlâ dokunmadı.
Asla ısrar etmedim.
Bana güvenmiyordu, bu gözlerinden belliydi. Ama yaşadıkları yüzünden şuan sadece burada dinleniyordu. Ona sınırsız tolerans tanıyacaktım. Benim yüzümden bir kadına zarar verilmişti. Daha beteri olamazdı.
Bade'nin terini sildikten sonra biraz gözlerini hareket ettirdi. Onu ilk gördüğümde bana çakmak çakmak bakan gözlerini araladı. Olası bir kriz için tetikte duruyordum. Çünkü Gülşah Hanım uyandığı zaman muhtemelen yıkıp dökmek ister ya da ağlama krizlerine girer demişti. Biraz geri çekildim.
Gözlerini araladı ve önce uzun uzun tavanı izledi. Ardından bakışları etrafta gezindi. Bana deydi sonrasında. Nerede olduğunu kavramış olmalı ki hemen doğruldu ve sırtını yatak başlığına yasladı. Kolundaki serum yüzünden fazla uzağa gidemedi yatakta.
Çarşafı üzerine çekti. Dizlerini kendine çekti ve tamamen vücudunu kapattı. Oysa bir kere bile bakmamıştım ona.
Üstündeki cekete dahi dokunmamıştım. Rahatsız olur diye çıkartmak istemiştim ama sonrasında hemen vazgeçmiştim. Ona izni olmadan dokunmayacaktım.
"Nasıl hissediyorsun?" dedim uzun süre konuşmadığım için çatallanan sesimle. "İstediğin bir şey var mı ya da bir kişi?"
Hiçbir şekilde cevap vermedi ve bana bakmaya devam etti. Yutkundum ve elimdeki mendili masanın üzerine koydum. Sandalyeye oturdum ve ben de aynı onun gibi ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADE +18
RandomBade Çakmak Çağatay Alazoğlu & Tek cadde, tek geçiş.. Ama onca kalabalığın içinde kadere boyun eğmiş olan, birbirinden habersiz iki insan.. Karışan telefonlar ile beraber peşi sıra gelişen olaylar silsilesi onları birbirine mahkum iki insan haline g...