Alıntı

11.3K 430 25
                                    

Kaos dolu 29. bölümden komik ve ateşli bir kesit bırakayım, kısa sürede atarım bölümü de.

***

Çağatay Alazoğlu

"Ay yok." dedi nefes nefese, elindeki oldukça hafif ağırlığı yere bırakırken.

Su içerken ona baktım. "Noldu yavrum?" Metal suluğu yere bıraktım.

"Spor yapmak bana göre değil. Ben yiyip, içip, yatayım anca."

Güldüm. Spora başlayalı neredeyse yarım saat olmuştu ama Bade çabuk pes etmişti. Sporu seviyorum diyordu ama asla tahammülü yoktu sıkı bir idmana. Hemen pes etmişti.

Yanına yürüdüm. Yerde uzanan bedenine elimi uzattım. Elimi sıkı sıkı tuttu iki eliyle. Ayaklandı.

"Pes etmesene." dedim gülerken. "Daha hiçbir şey yapmadık."

"Ne yapmadık?" dedi göz devirerek. Çok tatlıydı.. "Kollarım bile acımaya başladı benim."

"Bebeğim kaldırdığın şu küçük ağırlıklar 20 kilo bile değil, hafif."

"Heee!" dedi alaylı şekilde. "Buralarım acıdı." deyip dirseğinin iç kısmını gösterdi. Ona doğru yöntemleri gösterdiğim için çoğu yeri kısım kısım kızarmıştı.

Kızaran yerlerini öptüm ve ellerini tuttum. Avuç içleri de kırmızıydı. Avuçlarını da öptüm. Uzun uzun öptüm hem de. Koklayarak, uzun uzun..

"Kıyamam sana ben."

Gözlerime melül melül bakmaya devam etti. İzleyin, birazdan sporu bırakalım diyecek.

"Sporu bırakalım mı?" dedi dudağını büzerek. Ne demiştim? "Açıktım, yemek yiyelim. Petek Sultan yağlama yapacaktı."

Kahkaha attım. Hatta uzun uzun güldüm bu haline. Deli kızım benim.

"Gülme ya." dedi at kuyruğu yaptığı saçlarını açarken. Tokasını bileğine alıp saçlarını havalandırdı. "Spor bana göre değilmiş, boşverdim şuan."

Açık saçlarına dalmış şekilde yaklaştım kadınıma. Toplayacak, izin vermedim usulca. Saçlarının beline doğru salınışını izledim. Yetmedi öpücük kondurdum birkaç kez. Okşadım ipek gibi tutamlarını.

"Mis kokulum."

Anında yumuşadı. Karşısında sadece şortla oluşuma takılmadan çıplak göğsüme sarıldı. Zaten ortalığı hazırladığım için terli falan değildim. Gerçi Bade ne kadar umursardı ki bunu?

"Hadi gel ben biraz daha spor yapayım." dedim ondan ayrılıp. Yeniden saçlarından öptüm. "Şu kenara geçelim, şınav, mekik çekeyim."

"Ne kadar sürer?" dedi merakla. "Acıktım ben sahiden."

Gülerek kenara doğru yürüdüm. Matın üzerine geçmeden düzelttim.

"200-300 çekerim şınavı, artık ne kadar akarsa." dedim saçlarımı geri atarken.

"Ohhoo.." dedi oflayarak. "Fazla sürer yani."

Aklıma gelen şeyle sırıttım. Çok güzel şekilde kısa sürecekti şınav.

"Kısa sürmesi için yardım etmek ister misin?"

Gözlerime merakla baktı. "Ne yapacağım?" dedi aynı şekilde.

Kaşımla matı işaret ettim. "Sırt üstü uzan şuraya, göstereyim ne yapacağını."

Birkaç saniye durdu ama ardından uzanırken rahat etmek için saçlarını açtı. Mata sırt üstü uzandı. Vakit kaybetmeden şortumu düzelttim ve üzerine eğildim. Şınav pozisyonu aldım.

"Ay!" dedi Bade birden, irkildi. "Çağatay n'abıyorsun aşkım?"

"Şınav çekiyorum güzelim." dedim ve eğilip onu dudağından öptüm. Kalkıp yeniden eğildiğim de yeniden öptüm. Sonra yeniden ve yeniden.

Onu her öpüşümde gülüyordu. İki yana bıraktığı elleri sırtıma gidince istemsiz kasıldım. 100'ü geçen şınav sayısından sonra ter atıyordum hafiften. Sırtımın terli olmasına rağmen tırnakları sırtımda gezdi, gözleri gözlerimi dolandı.

Onu öpmeyi asla kesmedim. Şınav 250'ye dayandığında durdum. Altımda sere serpe şekilde yatıyor oluşu beni aşırı tahrik etmişti. Üstelik sırtımda gezen tırnakları aklımı alıp başka yerlere götürüyordu.

"Durdun?" dedi masum masum. "Bitti mi?"

Sorusuna cevap vermedim. Bacaklarımı pozisyon dışı şekilde düzelttim ve dizlerimin kırıp onun bacaklarını kıskacıma aldım. İnce tayt giymiş bacakları ile çıplak baldırlarım biribirine temas ediyordu.

Yüzüne yaklaştım. Gözlerim dudaklarına kayınca gülümsedi. Tam dudaklarına kapanacaktım ki, spor odasının kapısı birden açıldı. Kafamı çevirip baktım aniden geriye.

Kan beynime sıçradı.

"Abi spor falan bensiz mi-"

Behsat.. Ulan Behsat.. Kaybol Behsat!

Lafını tamamlayamadan, "İkinci büyük Abo!" dedi ve arkasını döndü. "Abi yeminime kuran bilmiyordum. Dayak yiyeyim ki bilmiyordum."

Bade'nin üzerinden kalktım, o da doğruldu. Saçlarını toplamaya çalıştı.

"Kapısız köyden mi geldin it herif! Seni abo diyerek evire çevire döverim, kaybol lan!"

"Abi valla özür dilerim ya." dedi mahçup şekilde. "Bade kanka valla özür dil-"

"Lan bas git! Kankana da sana da!"

"Tamam abi." dedi ve odadan çıktı.

BADE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin