Bölüm 41

12.3K 468 320
                                    

Esselamünaleyküm a dostlar
41 kere maşallah diyelimmm :)))
Keyifli okumalarrrrrr 🤍😻

***

Gözlerini usulca araladığı zaman boynuna deyen o ılık nefesten biraz huylandığını hissetti. Çünkü tam hassas noktasına vuruyordu.

Daha önce böyle sabahlara uyanmıştı ama böylesi sabahlar hiç tamamen onun olmamıştı.

Başını hafifçe sola çevirdi. Çağatay yüzüstü Bade'nin göğsüne doğru uzanmış tüm rahatlığı ve huzuruyla uyuyordu. Gülümsedi Bade, onun dağılmış saçlarını okşadı. Ardından başını çevirip komodinin üzerindeki saate baktı. 06:38 Daha fazlasıyla erkendi. Annesiyle babası uyanmadan yan odasına geçebilirdi. Tekrar döndü Çağatay'a.. Yanağına hafif bir öpücük kondurup gülümsedi.

Lavaboya gitmek için oturduğu yerden kalkacaktı ki Çağatay yüzünü buruşturup mırıldandı.

"Anne."

Bade yavaşça başını eğip Çağatay'a baktı. Çağatay'ın şimdiyse kaşları çatılmış, yüzünü huzursuz bir ifade kaplamıştı.

"Neden anne."

Bade derin bir nefes alıp verdi. Çağatay'ı hafifçe göğsünden çekti. Üzerine hemen dolaba yürüyüp bir tişört aldı. Gelişigüzel geçirdi.

"Çağatay'ım." dedi yatağa yan şekilde oturup. Alnını, yanaklarını, saçlarını öptü. "Uyan, canımın içi.."

Onu bu kabustan uyandırmak daha iyiydi. Sanki hayat bir kabus değilmiş gibi..

"Anne." diyordu Çağatay. "Beni.. neden?"

Bade'nin burnu sızladı. Onun bu denli yaralı olması canını sıkıyordu. Çağatay özünde çok güçlü ve senelerce çeşitli olaylara göğüs germiş birisiydi. O her şeyden önce öz olmasa bile kardeşi bildiği kişiye babalık yapmıştı. Şimdiyse onu anne sevgisizliği yıkıyordu. En çok ihtiyacı olan şeye sahip olamıyordu. Mihriban hanım evlat ayırıyordu. Belki de hep yapıyordu bunu ama şuan ortaya çıkıyordu..

Çağatay çattıkça çattı kaşlarını sonunda hafifçe gözlerini araladı. Yüzüstü yattığında yüzünün bir yarısı kızarmıştı.

"Bade." dedi Çağatay boğuk sesiyle gözlerini kırpıştırıp. Bade ise kocaman gülümsedi. Yan şekilde yattı, başını koluna yasladı. "Günaydın uykucum."

Çağatay gülümsedi. Geniş yatakta sırtüstü dönüp esnedi. Güçlü pazularıyla Bade'ye güzel bir manzara sunduğundan bihaberdi.

"Gel bakayım bi' kollarıma." dedi Çağatay tebessüm ederek. Anlaşılan o ki sayıkladığını hatırlamıyordu. Ya da öyle görünmek istiyordu.

Bade yavaşça Çağatay'ın kolları arasına girdi. Başını göğsüne yaslayıp yavaşça sürttü.

"Günaydın yavrum benim." dedi Çağatay Bade'nin saçlarını okşayarak. "Normalde sana çok güzel bir sabah yaşayacaktım ama sen benden önce davrandın.. Ne yapacağım ben seninle?"

Bade başını kaldırdı. "Ne yapacaktın?"

Çağatay güldü. "Belki de yapmışımdır."

Bade'nin kaşları çatıldı. "Nasıl?"

Çağatay güldü yeniden. Hafifçe yattığı yerden doğruldu. Sırtını yatak başlığına yasladı. Derin bir nefes alıp verdi. Bade de bağdaş kurup dibine girdi. Çağatay kucağına patpat yapınca yavaşça kucağına geçti. Çağatay onu iyice kendisine çekip gülümsedi. Sıkı sıkı sarılıp boynuna, saçlarının arasına, omzuna.. Güzel güzel öpücükler kondurdu.

BADE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin