Bölüm 11

28.6K 794 316
                                    

O arabadan inen çelik yelekli kadın beni kapıdan uzaklaştırırken gördüğüm manzarayı gözlerimin önünden silemiyordum.

Kan.. Çok fazla kan vardı ve Çağatay aşırı baygın bakıyordu. Ölecek miydi?

"Alparslan abiyi arayın!"

Behsat yüksek sesle adamlara bağırınca Çağatay'ı el birliğiyle arabada indirdiler. Yanlış yapıyorlardı. Dokunmasalar daha iyi olurdu.

Benim yanımda duran kadın sinirle homurdandı ve Behsat'ın yanına yürüdü.

"Sarsmayın bırakın. Alparslan Bey yolda geliyor. Aradık biz."

Behsat endişe içinde başını salladı ve Çağatay'ın terlediği için alnına yapışan saçlarını geri yatırdı.

"Abi." dedi dinç tutmaya çalıştığı sesiyle. "Beni yanıma neden almadın abi?"

Behsat'ın yerine yanına aldığı Necip köşeye çökmüş ensesine ovuyordu. Galiba işler büyük ölçü de birbirine karışmıştı.

&

Ben olduğum yerde resmen tırnaklarımı sömürürken dakikalar çok yavaş ilerliyordu. Biraz daha zaman geçtikten sonra bahçeyi keskin bir fren sesi doldurdu. Korkuya öncesinde teslim olan bedenim, yeniden korkuyla boğuşmuştu.

Oturduğum yerden kalktım ve cam ardından bahçehe baktım. Behsat benim aksine geleni çoktan tahmin etmiş, bilmiş ve dışarı fırlamıştı.

Behsat, abim yerde yatmasın dediği için Çağatay'ı salona taşımışlardı. Benimse elimde Çağatay'ın ceketi duruyordu. Bir zaman sonra tampon için o çelik yelekli kadın almıştı ceketi elimden.

Behsat ve Alparslan Bey kapıdan girdiğinde içeriyi gösterdi eliyle Behsat.

Alparslan Bey hemen Çağatay'ın yattığı koltuğun yanına çöktü ve ustalıkla çantasını açıp ne var ne yoksa masaya döktü.

Ben merakla bakarken üzerimde gezen bakışlara duyarsız kalamıyorum. O kadın ara ara bana bakıyordu ve bakışlarından asla iyi niyetli hisler alamamıştım.

Alparslan Bey Çağatay'ın yarasının üzerinde duran ceketi alıp kenara koydu ve gömleğini kesti. İşini öyle ustalıkla yapıyordu ki, bir saniye bile titremiyordu elleri.

"Çağatay ben de misin?" dedi.
Ondan bir yanıt bekliyordu ama istediği cevabı alamadı. Çağatay açmaya çalıştığı gözlerinin kaymasına engel olamamıştı.

Ardından Alparslan Bey ömleği tamamen kestikten sonra direkt olarak Çağatay'ın yarası gün yüzüne çıkarttı.

Korkunç bir kurşun yarası vardı gözlerimin önünde. Amanin..

"Ay.." dedim sessizce ve arkamı döndüm. Onun canı kim bilir nasıl yanacaktı?

Ben öyle bir tepki verince Behsat transtan çıkmış gibi bana baktı. "Bade." dedi pürüzlü sesiyle. "Yukarı çık sen, abim onu böyle gördüğünü öğrendiğinde çarmıha gerer beni."

İlk defa itiraz etmeden başımı salladım ve Çağatay'ın yarasını temizleyen Alparslan Bey'e son bir bakış atıp salondan ayrıldım.

Allah'tan akşam saatleriydi, evde kimse yoktu. Çünkü Petek Sultan bu durumu görse bence çok üzülürdü. Acaba o.. şeytan kılıklı Eslem neredeydi?

Adımlarım asansöre doğru giderken ardımdan gelen ayak sesleri ile arkama döndüm. O kadın gelmişti.

"Bakar mısın?" dedi ciddi tuttuğu sesiyle. Ona tamamen döndüm ve başımı salladım.

BADE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin