Bölüm 16

25.6K 837 243
                                    

Selamlar..
Sınır bir gün olmadan çabucak doldu, ilginiz için çok teşekkür ederim.
Keyifli okumalar diliyorum.
Sınır: 105 Oy 85 Yorum

***

"Tutku var bu şehirde, aşk var
Ama ne benden ne de senden bir eser var
Yarım kalmış bizimle şehir ve aşk
Sen anlama yar, sen anlama"

&

Bade

Annemin, karşımda oturup, anlattığı her şeyi bu denli fark etmemiş oluşum çok garipti. Babam da ara ara onu destekliyor ve söylediklerine kafa saklıyordu.

Biz üç kişilik, çekirdek, minik bir aileydik. Kimseye zararımız dokunmadı bu zamana kadar ve hepte kendimizi kötüden sakındık. Ama galiba yalandan kaçmak zormuş.

Benden doğmadan bir sene önce ailem, kelimenin tam anlamıyla abimi kaybetmişler. Doğduktan sonra akciğer iltihaplanması sonucunda yaşamını yitirmiş. Bu benim ilk şokum olmuştu.

İkinci şokum ise aynı gün, aynı hastanede, aynı odada Çağatay'ın annesi Mihriban hanımın, Batuhan'ı dünyaya getirmesi.

Hayat ne garip değil mi?

Kaderin cilve düğümleri kör kör bağlanmış ve onlar nereye çekerse oraya gidiyoruz.

Abim ölmese, şuan Batuhan gibi, onun yaşında bir abim olacaktı söylediklerine göre. Keşke olsaydı.

Tek çocuk olduğum için sürekli tek başıma oyunlar üretirdim küçükken. Babam benimle zaman zaöam oynardı ama iş yorgunluğu yüzünden oyunumuz yarıda kesilirdi. Ve her gün pencere dibinde babamın gelmesini beklerken günümün çoğu öyle geçiriyordu.

O zamanlar benden bir yaş büyük bir kardeş her yarama merhem olurdu. Şimdi ise en çok ihtiyacım olan kişi.

"İzmir'e döndüğümüz zaman söz seni ona götüreceğiz kızım."

Anlattıklarıyla özgürleşem yaşlarımı, yanaklarımı koynundan ayırdım ve başımı salladım.

"Ama sizden bir ricam olacak."

İkisi de bana baktı.

"Lütfen bir daha gizli saklı olmasın aramızda. Rica ediyorum. Birbirimizdem bir şey.. saklamayalım.." Kendi dediğimiz ile çelişiyoruz.. Bade..

Babam başını salladı ve annemle ile beraber oturduğum koltuğa gelip yanıma geçtiler. İkisi beni sıkı sıkı sarıp sarmalarken biraz da onlara olan özlemim için ağladım.

Kollarını çektiklerindr salona Çağatay girdi. Kardeşi ve annesi büyük sıkıntı yaratmıştı.. Mahçup ve sinirli hissediyordu. Üstelik bir de itirafları vardı..

"Hoş geldin Çağatay oğlum." dedi annem gülümserken. "Birden çıktım gittin öyle yolunda mı her şey?"

Hepiniz dikkatle ona bakarken ben biraz da tedirgindim. Ailemin onun hakkında öğreneceği şeylere hazır olmadığını biliyordum.

"Bir problem yok efendim." dedi ve koltuğuna geçti. "Dilerseniz.. dinlenen siz? Onca yol geldiniz, yemek ve birkaç tatsız olay yüzünden iyice yorgun düştünüz. Zaten gece yola çıkacaksınız..Ne dersiniz?"

Annem ile babam birbirine baktı. Daha çok annem gözleriyle babama Çağatay'ın nazikliğini anlatıyordu.

Kafa salladı annem. "Olur aslında, değil mi Serhat?" Babam başını salladı ve bana bakıp yanağımı okşadı. "Sen de dinlenmek ister misin kızım?"

BADE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin