Selamlar!
Kitabıma olan ilginiz için çok teşekkür ederim.. Sizleri tahminlerinizden daha çok seviyorum!
Sınır: 110 Oy 132 Yorum
Keyifli okumalar!Not: Gecikme için kusura bakmayın, sağlık problemleriyle baş etmek bir hayli yorucu.
***
"Abi!" dedi endişeyle. "Abi dikkat et!"
İkisi hâlâ boğuşmaya devam ederken Mihriban Hanım, Batuhan'ın işaretiyle, Aden ile beraber koltuğun arkasına geçmek istediler.
PAT!
Tüm herkes olduğu yerde durduğunda, bir ses daha duyuldu.
PAT!
İki tane kovanın yere düştüğünde çıkardığı metalik sesin ardından Ethem yere yığıldı. Onun ardındansa yere yığılan kişi ile geri kalanların hepsi gözlerini şokla aralamıştı.
Mihriban hanım acı içinde yere düştüğünde şoktan ilk çıkan Çağatay olmuştu.
Batuhan hareket edemiyor, Aden ise korkunun kollarından çıkamıyordu. Adamlar çoktan evden çıkmış, Behsat dahil kimse olup bitene ne oluyor demiyordu.
Var gücüyle bağırdı Çağatay, var gücüyle. "Anne!" Ardından Batuhan bağırdı. O daha çok haykırıyor gibiydi. "Anne!"
Mihriban hanım gözlerini acıyla yumduğunda Çağatay yanına gidip başını dizlerine aldı. "Anne." Yarasının nerede olduğunu netleştirmeye çalışıyordu.
Batuhan annesinin elini tuttu, öptü. Sayısız öpücükler bırakıyordu annesinin gül kokan ellerine.
"Ambulansı arayın! Hemen!" diye kükredi Çağatay. Bu yarayı Alparslan'ın evde halletmesi imkansızdı. Hastane ve pek tabii izole edilmiş bir ortam lazımdı.
Behsat ambulansı tuşlarken hayat durmuş gibiydi. Çağatay çaresizlikle ceketini çıkarttı. Topak haline getirip annesinin yarasına bastırdı hafifçe.
"Ah!" diye acıyla inledi Mihriban.. Sessiz sessiz inledi. Canı o günden daha çok yanıyordu.
"Anne." dedi titreyen sesiyle Batuhan, başını annesinin boynuna gömdü. "Anne dayan, Yalvarırım, dayan."
Mihriban hanım zorlukla gülümsedi. "Sıra.." yutkundu zorla. "..bende çocuk...lar." dedi derin nefesler alarak. "Babanızı.. öz..ledim." Gözünden iki damla yaş alınca, Batuhan başını iki yana salladı. "Hayır! Hayır anne yumma gözlerini. Beraber özleyelim yine babamı. N'olur gitme sen de.."
Çare yoktu..
Mihriban hanım vücudunu esir alan ağrıyla sızlandı. Sanki damarlarına tek tek uyuşturucu enjekte etmişlerdi, öyle halsiz hissediyordu ki.. Gökten kayan yıldız misali gidiyordu gözleri. Uykusuz gecelere inat, dayanamıyordu şimdi.
Kalbine yakın bir yere, alt bölüme denk gelmişti kurşun, gittikçe görüşü bulanıyor ve burnuna pis pis kan kokuları geliyordu. Yüzünü buruşturup öksürdü. Vücudu sarsılınca canı iki kat yanmıştı.
Batuhan anne kelimesine sığınmış ağlarken Çağatay sıktığı yumruklarıyla ifadesiz şekilde duruyordu. Ne ağlıyor, ne somurtuyor ne de kızıyordu.. Öyle duruyordu sadece, fırtınasının ardına saklanıyordu.
Annesinin saçlarına dokundu Çağatay, bembeyaz olmuş tel tel saçlara baktı. Yaşanmışlık dolu olan o saçlara.. Yalan söylemiş, ah almış o saçlara..
Mihriban hanımın yıldızları kayarken Batuhan feryat edercesine abisine baktı. "Abi bir şey yap! Bir şey yap! Annem ölmesin!" Abisinin kolunu tuttu ve sarstı onu, Çağatay tepki vermiyordu çünkü. "Abi ölmesin, bir şey yap!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADE +18
RandomBade Çakmak Çağatay Alazoğlu & Tek cadde, tek geçiş.. Ama onca kalabalığın içinde kadere boyun eğmiş olan, birbirinden habersiz iki insan.. Karışan telefonlar ile beraber peşi sıra gelişen olaylar silsilesi onları birbirine mahkum iki insan haline g...