Not: Edho dizisinden bir sahne vardır*
Çağatay
Tek kelime etmeyeceğini anladığım anda, kucağıma iki kere pat pat yaptım. İsteksiz şekilde bana yaklaştı ve arabada olduğumuzu umursamadan onu kucağıma aldım.
Bade ne zaman küsse, üzülse, tıpkı bir kedi gibi sırnaşacak yer arıyordu.
Onunla olduğumuz zamandan beri her zaman davranışlarıma dikkat ediyordum çünkü ben aynı zamanda küçük Bade'yle de konuşuyordum. Onun minik kalbine layık olmaya çalışıyordum.
Onu kırmamak için gerekirse paramparça olmaya hazırdım. Ama bu sefer istemeden kırmıştım çiçeğimi.. İş yemeği sırasında yaşanan bir gerginliğin sinirini ondan çıkarmıştım.
Kucağıma yerleşmesiyle direkt özlemiyle kurumaya yüz tuttuğum boynuna yaklaştım. Hemen bana güzelce boynunu sergiledi ve kokusunu daha fazla hisseder oldum.
Küsüz ama ayrı da kalamıyorum ki onun koynundan..
"Ah Bade'm.. Benim güzel hatunum.." dedim sevdiği iç gıdıklayıcı sesimle.
"Çağatay.." dedi kısık şekilde. Kırmızı ojeli tırnakları omzuma yerleşince, istekle kendine göre bir rota oluşturdu. "Canımı yakma.. İncitme artık beni." dedi hüznüyle.
Başımı boynundan kaldırdım ve yaşlarla bezeli gözlerine baktım. Ağlamamak için direniyordu. "Üzüyorsun beni, zarar veriyorsun bana." dedi ve küçük bir sesle burnunu çekti.
Kaşlarımı çattım ve yutkundum. Adem elmasıma kayan gözleri yeniden gözlerime çıktı.
"Özür dilerim güzelim.." dedim ve elimi kıvırcık saçlarına götürdüm. Ne kadar düzleştirmek istese de ben seviyorum diye hep böyle bırakıyordu. "Çok özür dilerim."
"Özür yetmez ki bazen.." dedi ve omuzlarımda duran ellerini indirdi. Elleriyle oynamasın diye ellerimizi sıkı sıkı birleştirdim.
"Ölüm var.. Böyle üzülmek niye?" dedi gözlerime bakarken.
Ölüm kelimesiyle kasılmamla stresli şekilde aldığı nefesin ardından huzursuz şekilde titredi. Kucağımdan kalkıp yan koltuğa geçti.
Bakışlarım ona dönemezken karşı taraftan gelen çiçekçi ile gülümsedim. Belimdeki silahi kontrol ettim ve cüzdanımı da iç cebime koyduktan sonra ona baktım.
"Gel güzelim."
Ben arabadan inince o da peşimden indi. Bize yaklaştıkça gülümseyen çiçekçi kadın ile kırmızı güllere bakmaya başladım.
"Abim alasın bi gül şu çiçek gibi kızımıza?" dedi kadın. Bekle çiçekçi abla, hepsini alacağım kadınıma.
Bade, "Ben pek gül sevmem ki." dedi bana bakarken. Nazikçe çiçekçiye döndü. "Başkaları alır, kusura bakmayın."
"Sever sever.." dedim ve cüzdanımı çıkarttım cebimden. "Sever de ister de.. Abla ver sen hepsini, ne kadar toplam?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADE +18
RandomBade Çakmak Çağatay Alazoğlu & Tek cadde, tek geçiş.. Ama onca kalabalığın içinde kadere boyun eğmiş olan, birbirinden habersiz iki insan.. Karışan telefonlar ile beraber peşi sıra gelişen olaylar silsilesi onları birbirine mahkum iki insan haline g...