Selamlar :)
Çok uzun değil ama idare edin, bölümsüz kalmaktan iyidir yani.. Düzelteceğiz inşallah be :)Keyifli okumalar diliyorum.
Sınır: 85 Oy 55 Yorum***
"O şuan doğruları söylüyordu aslında. O şuan ki durumu kurtarmak için yalan uydurmak yerine, saf benliğini dökmeye karar vermişti. Bana karşı söylemesine fırsat vermediğim her şeyi ailemin yanında döküyordu."
***
"Ne bu rezalet!" dedi Çağatay'ın annesi Çağatay'a bakarken. Henüz ailemi net şekilde görmemişti.
Çağatay konuştu. "Anne dışarıda konuşalım, misafirlerimiz var, ayıp oluyor."
"Hayır efendim!" dedi Çağatay'ın annesi alayla. "Bu rahatlığın hesabını verecek herkes!"
Çağatay sinirle saçlarını karıştırdı ve konuştu. "Batuhan annemi al dışarı, hadi."
Batuhan annesine doğru davranamadan, bize doğru yürüdü. Anne ve babamı net şekilde gördüğünde ise babamın elindeki fincan yeri boyladı. Ben şaşkınlık ve korku içinde babama bakarken, bana en büyük şoku annem yaşattı.
"Mihriban.." dedi şok içinde.
Annem yutkundu ve babama döndü, babam şok içinde Çağatay'ın annesine bakıyordu.
Çağatay ile bizim gözlerimiz birleşince ben korkuyla elimi göğsüme götürdüm.
Bunlar birbirlerini nereden tanıyordu?
&
Ortam sanki, biraz durulmuştu ama bu sessizlik bana fırtına öncesi hissi veriyordu.
Koca salonda, üçlü koltukta, ben, babam ve annem; ikili koltuğun birinde Batuhan ve Çağatay, tekli koltuğun üçünden birinde de Çağatay'ın annesi, Mihriban Hanım oturuyordu. Herkes susuyor ve garip bir ortam doğuyordu.
Çağatay, "Tanışma öykünüzden bahsetmeyecek misiniz?" diyerek sessizliği bozdu.
Annem başını eğdi, babam annemin elini tuttu, okşadı. Biliyordum ben bu okşamayı, yanındayım diyordu adeta babam.
Çağatay'ın sorusu üzerine kimseden ses gelmeyince Mihriban Hanım boğazını temizledi ve oturduğu yerde kıpırdandı.
"Seneler öncesi, 96 senesinde, Batuhan'a doğum yaptığım zaman tanıştık biz Sevgi ve Serhat ile. Sevgi'de.." dedi ve durdu. "Doğum yapmıştı benim gibi." Annem ile bakışları birbirine deydi. Annem gözlerini yumunca onun ağladığını fark ettim. Ben bir hışımla anneme dönerken babam onu kolunun altına aldı.
Babam, "Konuşmayalım." dedi. Bu tek kelime her şeyi bıçak misali kesti.
"Anne?" dedim ama annemden bir ses gelmedi, yüzüme dahi bakmadı. Aynı şekilde babam da bakmıyordu. Sakladıkları neydi?
Kardeşim yoktu ki benim? Ben 97 doğumluydum. Bir karışıklık olmalıydı..
Babam annemin hüznünü dindirince, annem elinin tersiyle gözlerini silip boğazını temizledi.
"Garip bir tesadüf.." dedi pürüzlü sesiyle.
Çağatay ile bakışlarımız kesişti. Hiçbir şey anlamamıştık.
Batuhan ile bakışlarımız kesişti, nefretini belli edercesine gözlerini devirdi. Ona bir daha bakmadım.
"Kader.." dedi Mihriban Hanım ve devam etti. "Demek Bade sizin kızınız.. Yeniden çocuk sahibi olmayı denemek büyük cesaret göstergesi.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADE +18
RandomBade Çakmak Çağatay Alazoğlu & Tek cadde, tek geçiş.. Ama onca kalabalığın içinde kadere boyun eğmiş olan, birbirinden habersiz iki insan.. Karışan telefonlar ile beraber peşi sıra gelişen olaylar silsilesi onları birbirine mahkum iki insan haline g...