Part 2'den alıntı :)
Alazoğlu malikanesinde, Çağatay'ın odasında fırtına kopuyordu. Aşağıda olan kişiler ise bundan habersizdi.
"Siktir lan oradan!" dedi delirmiş gibi bağırarak. "Bu nasıl bir sikiklik?"
"Batuhan ağzını topla artık. Sabrım taşıyor."
"Sabrını sikerim artık senin." diyerek karşısındaki adamın dibine yürüdü. "Böyle işin amınakoyayım!"
Çıldıracak gibi hissediyordu. Her şeyin bu denli ortaya dökülmesi ağır gelmişti ona. Kabullenmek istemiyordu.
"Doğrulara ihtiyacın vardı ve doğrular böyle Batuhan bey, doğru bu."
"Olamaz!"
Çağatay delirecek gibi hissediyordu artık. Batuhan geri adımladı. Saçlarını sıka sıka çekiştirdi. Aden sindiği yerde sürekli akan gözyaşlarını siliyordu. Belki de her şey onun merakı yüzünden patlak vermişti..
"Karını üzüp dur sen anca!" dedi Çağatay. Eliyle Aden'i gösterdi. "Kadın ağlıyor!" Aden başını eğdi.
Batuhan karısına baktı. "Ağlıyorsa da şoktan! Neyden olacak söylesene? Halime ağlar en fazla."
"Artık aptal saptal konuşup durma, adam ol artık doğru düzgün geç karşıma konuş. Bıktım senin şu fevri hallederinden."
Batuhan sinirle başını iki yana salladı. Çağatay konuşmaya devam etmek istedi ama Bade odanın dışından seslendi.
"Çağatay aşkım hadi gelin yemeğe. Masa hazır."
Batuhan yatağa oturup yüzünü kapattı.
"Geliyoruz." dedi Çağatay sakin şekilde. Ardından Batuhan'a baktı.
"İster kabul et ister etme, Bade senin.. öz kardeşin. Aşağı da masa da olan kadın Sevgi Hanım ve adam Serhat Bey.. Senin gerçek anne ve baban.. Bunu o aklına sok ve ona göre davran."
Çağatay onlara son bir bakış atıp odayı terk etti. Arkasında ise büyük, paramparça bir puzzle bırakarak..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADE +18
RandomBade Çakmak Çağatay Alazoğlu & Tek cadde, tek geçiş.. Ama onca kalabalığın içinde kadere boyun eğmiş olan, birbirinden habersiz iki insan.. Karışan telefonlar ile beraber peşi sıra gelişen olaylar silsilesi onları birbirine mahkum iki insan haline g...