Bölüm 32

17.7K 703 409
                                    

Herkese selam!

Benim bu aktiflik vallaha yani..
Bir nazar duası alabilir miyim ğaöfğafösifşf

Sadece yorum sınırı dolmuştu. O yüzden birkaç tane oyu beklemeden bölümü atmak istedim.

‼️Bunun dışında bir konuya değinmek istiyorum. Ben bu kitaba aylarımı harcadım, daha da harcıyacağım. Bu mecrada da bir yıldan fazla vakittir varım. Koyduğum oy sınırlarına lafım yok ama yorum sınırlarını lütfen nokta (.) koyarak doldurmaya çalışmayın. Çok rica ediyorum. Onun yerine gelin satır aralarına. Emin olun daha sağlıklı olur ve ilişkimiz güçlenir. Ben burada herkese sıcak yaklaşıyorum. Canım, güzelim, bebeğim, çiçeğim vs. gibi kelimelerle yaklaşıyorum size. Çünkü öyle, siz benim için çok önemli insanlarsınız. Benim canım okurlarımsınız. Umarım anlarsınız beni.. Sizi seviyorum.

Neyse neyse gerildik biraz, çok güzel ve atom bombası gibi gibi bir bölümle geldim ben. Bölüm sonunda bana sövmeyin ltffnnnnm...

Hayzi keyifli okumalar kuşummmmm ressmen

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfennn LÜTFEEĞĞĞNNNM

***

Bade Çakmak

Gözlerimi usulca araladığım zaman etrafı bulanık görmemle yeniden yumdum gözlerimi. Üzerimde tatlı bir yorgunluk vardı ve aynı zamanda aşırı dinç hissediyordum. Kollarımı iki yana açıp esnedim.

Başımı sola doğru çevirdiğim zaman bana doğru dönmüş, uyuyan Çağatay'ı görmemle gülümsedim. Yastığın baskısıyla dudakları öne doğru bükülmüştü. Küçük bir oğlan çocuğu gibi uyuyordu..

Gülümsedim ama çok sürmedi. Aklıma hemen akşam olanlar gelince gözlerimi hızla, utançla yumdum.

Bana dokunması, söyledikleri, üzerimden kayıp giden kıyafetlerim, vücuduma bıraktığı öpücükler.. Hepsi aynı anda gözümün önüne gelirken yutkundum.

Acaba ben gözlerimi yumduktan sonra ne olmuştu? Banyoya girdiğimizi hayal meyal hatırlıyorum ama sanki yıkanmadım..

Üstümde beyaz tişört vardı, Çağatay'ın olanlardan. Altımda ise bir şey yoktu.

Bir dakika.

Ciddi anlamda yoktu! Külot firar ahahahah.

Çağatay'ı fazla rahatsız etmeden yataktan kalktım ve giyinme odasının açık kapısından dolabın oraya baktım. Dolabın önünde havlu vardı. Ve sanki bir şeyleri kurulması için koyulmuş gibi duruyordu.. O anlar aklıma yeniden gelirken utançla yutkundum.

Arkama dönüp Çağatay'a baktım. Uyuyordu hâlâ. Duvardaki saatte bana daha sabahın sekizi olduğunu gösteriyordu.

Hızla giyinme odasına girdim ve o havluyu yerden aldım. Almadan da güzelce siler gibi dolandırdım yerde. Sonrasında banyoya girip kirli sepetinde duran Çağatay'ın birkaç kıyafetiyle beraber hepsini makinaya attım. Çalıştırdım.

Odaya döndüğüm zana Çağatay diğer tarafına dönmüştü. İyiydi, uyanmasındı şuanlık.

Hızla yeniden odama geçtim ve kendime kıyafet aldım. Ardından banyoya girip güzelce temizledim bedenimi. İşlerimi hallettikten sorma da saçlarımı kurutup öylece bıraktım. Saç kremim bittiği için sürememiştim. Almam lazımdı.

Ivır zıvır işleri de hallettikten sonra üzerimi giyindim ve Çağatay'ın odasına girdim. Yatağında yoktu. Banyodan su sesi geliyordu, muhtemem duş alıyordu diye düşündüm. O gelmeden etrafa yeniden göz attım.

BADE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin