Sonrasında ikisi arabaya binip gittiler. Biz de arabaya geçtiğimizde Çağatay gömleğinin üst düğmelerini açtı. Marketi hatırlatacaktım ki telefonu çaldı. Abim arıyordu. Açtı.
"Efendim Batu?" dedi boğazını temizledikten sonra. Abim derin bir nefes alıp verdi. "Ne yaptınız abi?"
"Ne yapalım oğlum şimdi ayrıldık, bitti yemek işte. Markete uğrayıp eve geçicez."
İyi bari marketi unutmamıştı.
"Ya ben şey diyicektim abi.. Aden böğürtlenli ekler istiyor.. Allah rızası için yolunuzun üzerinde varsa bir pastane sorar mısınız? Buradaki hiçbir pastanede kalmamış.. Aden için için ağlıyor birde. İçim parçalanıyor, Allah çarpsın."
Hafifçe gülümsedim. Çağatay güldü. "Tamam abim sen merak etme, varsa alırız.."
"Tamam abi, sağ ol." dedi ve telefonu kapattı. Kapatmadan da bana selam vermeyi ihmal etmemişti.
Çağatay'a bakarak, "Acaba ben çok aşerir miyim?" dedim birden. Bu sorduğum soru ile Çağatay gülümsedi.
"Bilmem.." dedi. "İster aşer ister aşerme.. Ben sen ne istersen alıp yaparım zaten."
Gülümseyerek önüme döndüm. Çağatay arabayı çalıştırdı. Kemerlerimizi taktıktan sonra yola koyulduk.
Önce bir pastaneye uğradık. Aden'in istediği eklersen sadece iki tane vardı. Onlarla beraber böğürtlenli bir pasta daha aldık. Belki aşermesine son verebilirdi. Sonrasında markete uğradık. Ben arabada bekledim, Çağatay ne alacaksa gidip aldı.
"Geldim." dedi arabaya bindiği zaman. Kemerini yeniden takıp elindeki poşeti arkaya koydu.
"Batu'yu arasana güzelim kapıya çıksın. Tatlıları verelim de eve geçelim."
Başımı salladıktan sonra abimi aradım. Kapıya çıkmasını rica ettikten sonra konuşmayı sonlandırdık.
Ayağıma giydiğim topuklularda canımı yakmaya başlamıştı artık. Öne eğilip iplerini çözdüm, ayaklarıma yaptığım bu eziyete son verirken rahatlamış şekilde geri yaslandım.
"Oh.." dedim yaslanarak. "Bileklerim kopmuş resmen."
Çağatay bana yan bir bakış atıp yoldan dikkatini ayırmamaya çalıştı. "Masaj yaparım hatun, geçer gider ağrısı." Gözlerim kasıklarına kaymıştı anlık olarak. Gülümsedim ama yalandan. "Çok romantiksin."
"Her zaman." dedi o yapmacık egosuyla. "Sen ne dersen de yaparım, hiç sıkıntı yok."
"Hanımcıyız yani?"
"Sonuna kadar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADE +18
RandomBade Çakmak Çağatay Alazoğlu & Tek cadde, tek geçiş.. Ama onca kalabalığın içinde kadere boyun eğmiş olan, birbirinden habersiz iki insan.. Karışan telefonlar ile beraber peşi sıra gelişen olaylar silsilesi onları birbirine mahkum iki insan haline g...